30. Duel

1.8K 141 57
                                    


Kadının aptalca yönelimlerine karşı kendini çekmeyi denese de, bileğindeki sızı ve ağrı oldukça şiddetlenmişti.

O sıra da bileğinden tutup kendine çeken ve dudaklarına yapışan bir kadın görmeyi ummuyordu.

****

Kendimi toparlayıp derse geldiğimde, başımda hafif ağrı dışında iyi hissediyordum.

Kapısına vardığımda buraya önceki gelişim geldi aklıma. Bugün duyduğuma göre yarın ki dersimize o Bell denen kadın giricekmiş. Derste ona saldırmamak için kendimi zor tutacağımı adım kadar biliyordum. O kadını görmeye dayanamazdım kesinlikle.

Bu düşüncelere bir son verip, kapıyı çaldım . Son olanlardan sonra kapı çalmadan bir yere girmek istemiyordum.

"Gir."

Sessizce kapıyı açtığımda bir şeylerle uğraştığını gördüm.

Onu sessizce bir müddet bekledikten sonra, ileri savunma hakkında konuştu. Her ne kadar bedenimi güçsüz hissetsem de, çalışma yapmak istediğimi söyledim.

Sanki aramızda bir şey olmamış gibi, sorun yokmuş gibi derse devam ettik. En sonunda büyüleri denedikten sonra, düello yapmayı istediğimi söyledim.

"Düello mu? Bu halde mi?"

Bayılmış olsam dahi kendimi çok kötü hissetmiyordum. Hatta hareket ettikçe daha iyi olduğumu söylebilirim.

"Kendinizi o kadar yenilmez mi buluyorsunuz?"

Onu normal bir düelloda yenemeyeğim kesindi. Ama sadece savunma temelli bir düello olucaktı. Bunu istemem de ki tek amaç ona olan öfkemi biraz olsun dindirmekti.

Sözlerime gülüp masasının üzerindeki asayı aldı.

Karşına doğru yürüdüğümde, büyüyle ortalıkta kalan bir kaç kitabı yerine yerleştirdi.

Hazır olduğumuzda, onu bekledim.

Basit bir büyü gönderdiğinde kolay bir şekilde bertaraf ettim. Beni zorlamak istemiyordu,farkındaydım. Ama buna izin vermicektim.

İkinci vuruşu ben yaptığımda, kaşlarını çatmış ve büyünün yönünü değiştirmişti. Büyü hızla duvara çarptığında duvardaki bazı şeyler yere düşmüştü.

Konuşmasına fırsat vermeden atak yaptığımda, işler kızışmıştı.

Her ne kadar benden kat ve kat iyi olsa da, ondan daha çeviktim. Bu yönü kullanarak, büyüleri hızla defediyordum.

Bir süre devam ettikten sonra büyülerden biri bana hızla çarptı ve yere savruldum. Dizim ve kolum acırken hızla ayağa kalktım. Yanıma gelmeye yeltenmişken,güçlü bir büyü savurdum.

Büyüden son anda kurtulmuş olsa da, ardı ardına gönderdiğim büyülerden sonra hızla masaya çarptı.

Nefes nefese kalmıştım. Onu yenmek gerçekten oldukça zordu. Aklıma o manzara geldikçe elim titriyordu.
Ona her baktığımda o anı görmeyi isteyordum.

Masaya çarptıktan sonra ayağa kalktığında, onu bekledim. Üstünü silkip, devam ettiğimizde zorlanmaya başlamıştım.

Ama benim aksime o hala oldukça rahat gözüküyordu. Oysa masaya düştükten sonra aynı olmadığına eminim. Sadece bunu göstermiyordu.

Ben bunları düşünürken elimde ki asa birden büyüyle uçtu. Asayı almak için yeltendiğimde asayı bana doğrulttu.

Nefes nefese kalmıştım ve kolum gittikçe acıyordu.

Severus SnapeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin