Ne yapacaktım ben. Profesörle birlikte değildim ki onunla beraber Ginny'e açıklıyayım. Ki öyle olsa da Severus böyle bir şeyi kabul etmezdi. Öyle ya kabul ettiği her şey, etmediklerinden daha az.Yine de onun içinin ferahlaması için mecburdum. Ne yapacağımı bilmeden Ginny'e beni takip etmesini söyledim. Ve birlikte Severus'u bulmaya gittik.
****
Ginnyle, Severus'un kapısına geldiğimizde içimden burda olmamasını diliyordum. En azından biraz zaman kazanırdım düşünmek için.
Kapıyı tıkladığımda içeriden ses gelmedi. Ben de bir kez daha tıklayıp kapıyı açtım. Ama içeride kimse yoktu.
İçimde oluşan refahla Ginnye döndüm.
"Burda yok. Başka zaman geliriz."
"Nereye gitmiş olabilir ki?"
"Dersi vardır belki dicem dersler bitti bile çoktan. Büyük Salonda yemek yiyordur belki de."
"Hayır, ben gitmeden önce,erkenden ayrıldı masadan."
Ginny bütün ihtimalleri sıfırlarken nerede olacağı hakkımda aklıma tek bir yer geliyordu. İçime düşen o kötü şüpheyle vücudum sarsıldı.
Bunu yapmış olduğuna inanmak istemiyordum. Voldemortla arasıda ki bağ, beni gerçekten korkutuyordu. Onunla beraber olmadan önce bu korkumu Bi an önce çözmeliydim. Onun o pislik varlıkla bırak yanında olmasını, konuşmasını dahi istemiyordum.
"Miranda. Severus Snape senin hakkındaki gerçeği biliyor mu?"
Koridorda yürürken Ginny'nin konuşmasıyla düşüncelerim dağılmıştı.
"Hayır yani sanırım. Her şey çok karışık. Bilen sizden başka sadece bir kişi var. O da Dumbledore."
Ginny yürümeyi kesince ona döndüm.
"Neden durdun?"
"Miranda, Dumbledore?"
Dumbledore söylememde ne sakınca vardı ki. Yoksa, yo.
"Hayır böyle bir şey olmaz. Dumbledore'a kimsenin haberi olmamasını istediğimi söyledim.Öyle bir şey olmaz, hemde Severus kim-olduğunu-bilirsin-sen le alakası bu kadar açıkken."
Sessizce konuşurken bir andan da böyle bir şey olmaması için yalvarıyordum.
"Miranda, Dumbeldore herkesten çok ona güveniyor. Bu o kadar belli ki. Nedenini bilmiyorum ama ortada bir şeyler var."
"Ginny be-en uyumak istiyorum artık bugün çok yorucuydu. Konuşmak, düşünmek bile yorucu artık."
Gülümseyip "Tamam hadi yatakhaneye gidelim." dedi.
*****
Sabah erkenden kalkmıştım. Dersler başlamadan önce Profesör Severusla konuşmak istiyordum. Ortak salona girince profesörlerin olduğu masaya baktım. Gelmişti bile. Ama akşam neredeydi, kiminleydi bilmiyordum.
Yatmadan önce düşündüğüm tek şey Severus'un nerede olduğuydu. Merakıma yenik düşüp son dakika okulu turlamıştım ama yine de ondan bir iz yoktu.
Emindim ki dün akşam okulda değildi. Öyle şeyler düşünmüştüm ki aklıma bir kadınla bile birlikte olabileceği düşüncesi geldi. Aklımı yitirmeden önce de yattım.
Şimdi onu gözlerimle oymaya çalışırken bile dün geceyi düşünüyordum. O da bir anda bana bakınca hemen gözlerimi kaçırdım. Dün gece nerde olduğunu öğrenmeden onunla başka bir şey konuşmak istemiyordum.
Harrylerin yanında oturup oturmakta kararsız kalınca ileride oturan Neville'in yanına gittim.
"Günaydın."
"Günaydın Miranda."
"Neyin var yorgun gözüküyorsun?"
"Dün akşam o olaylardan sonra dediğini yaptım. Ginny le konuştum. Sonra Ginny benden bir şey istedi. Profesör Severusla ilgili. Ama dün gece onu hiç bir yerde bulamadım. Onca olayın üzerine de uykusuz kaldım."
"Vay canına. Gerçekten senin sadece bir günde yaşadıklarını ben bir yılda yaşıyorum."
"Sorma."
Biraz dönerek Severusa baktım orda profesör McGonagalla konuşuyordu.
"Miranda."
Neville döndüm.
"Efendim."
Neville arkama doğru bakıyordu. "Harry buraya doğru geliyor, geldi."
Arkama dönünce Harryi görmemle yalandan bir tebessüm edip Neville geri döndüm. Beni kurtarmalıydı. Harry'le konuşmak istemiyordum bir süre. Ama Neville çoktan ayağa kalkmıştı.
"Ben Lunayla konuşmalıyım birazdan gelirim."
O giderken arkasından seslendiysem de dönmedi. Ben de Harrye dönüp yanımı gösterdim. "Otursana."
Harry'nin göz altı morarmıştı. Pek aldırmamaya çalışarak yanıma oturmasını izledim.
"Miranda dün olanlar hakkında söylemek istiyorum ki ben kendimden emindim. Yani biliyorum her şey hızlı oldu ama kendime engel olamadım. Sen öyle şeyler anlatınca da ağzımdan kaçıverdi. Sinirlendim ve sana bağırdım. Kabini kırdıysam üzgünüm. "
"Harry dün olanlar sadece bir rüyaydı. Sabah oldu ve uyandık bu kadar. Önceden nasıl arkadaşsak şimdide öyleyiz."
Bir anda düşen yüzüyle, ona içten gülümsedim. O da kendini zorlayıp biraz gülünce ayağa kalktım. Çünkü Harry benimle konuşurken gözünü bizden ayırmayan Severus da ayağa kalkmıştı.
"Ben aç değilim, sen ye bir şeyler." diyerek dışarı çıktım. Biraz koridorda ilerleyip köşede durdum. Buraya gelicekti. Biliyordum. Kimsenin gözükmemesiyle duvara yaslandım. Onu beklerken arkamdan tutup sert bir şekilde çekilmemle kendimi yerde bulmam bir oldu.
Öslxmdkeldk. Kızı orda düşürmesem olmaz. Çünkü neden olmasın.
Ayrıca onu kim çekti o da belli değil. Baya açık uçlu bıraktım bölümü söşxöslx.Neyse iyi geceler size, mutlu rüyalar. ❤️❤️ Umarım beğenirsiniz.
*670*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Severus Snape
FanfictionSeverus Snape'in acı dolu hayatını bitirmeyi üstelenen bir genç kızın hikayesi bu. **** Ne ara yaşanmıştı bunlar. Ne ara onu görmeden bile o olduğunu tahmin edebilmişti. Onca gerçeğin arasında bildiği tek şey vardı ki. 'Aşk, ne yaş tanır ne de zam...