O konuşurken gözlerimi alamadığım o soğuk dudaklara kendi sıcak dudaklarımı örttüm. Anında ellerini kaldırsa da ellerini tuttum. Aynı o gün olduğu gibi kımıldamıyordu. Ben de bir süre sonra çekildim. Ellerini bıraktım. Kaşlarını çatmıştı ve gözleri kapalıydı.
"Üzgünüm Profesör. Bir hataydı. Herkes hata yapar değil mi?" diyerek odadan koşarak çıktım.
Odadan çıktıktan sonra gülmeye başladım. Ne yapmıştım ben öyle.
Daha fazla düşününce kahkaha atmaya başladım. Etraftakiler bana bakıyordu.
Hatta öğrencilerden biri "Deli mi ne?" dedi. Ben de ona döndüm.
"Aşk zaten deliliktir."
****
Bir kaç gün sonra...
Müdür Albus Dumbledore'dan hala haber yoktu. Severus Snape'i öptükten sonra karşısına çıkmaya cesaret edemiyordum. Sanki onu öpen ben değilmişim gibi ondan kaçıyordum. Neyse ki o günlerde KSKS dersi yoktu. Yemekten sonra da hemen yatakhaneye gidiyor, ödevlerimi bile orda yapıyordum. Bu o kadar belli olmaya başlamıştı ki Harry ve diğerleri durmadan bana ne olduğunu sorup duruyorlardı.
Ama sanırım günlerdir onu görmemiş olsam da bugün için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. İlk iki ders KSKS dersiydi.
Umarım benimle konuşmak falan istemezdi. Yoksa kalpten gidebilirim.
"Miranda, Miranda!"
Düşüncelerden çıkıp yanımda oturan Hermione'ye baktım.
"Efendim"
"Sen gerçekten iyi değilsin. 2 saattir sana sesleniyorum. Şu bir kaç gündür ne olduğunu bana anlatmadığın sürece başının etini yemeye devam ediceğim."
Hermione. Bana gerçekten çok değer veriyordu. Bazen onun bu düşünceleri karşında ona tüm sırlarımı açıklayıp bu kötü durumdan kurtulmak istiyordum. Ama henüz Dumbledore tehdit altından kalkabilmiş değildi. Bu yüzden her defasında susuyordum.
"Tamam, sana söz veriyorum bu akşam sana anlatıcam. Ama sakın bana aşırı tepkiler vermiceksin."
Sessizce söylediğim sözcüklerden sonra o da sessizce konuştu.
"Ne saklıyorsun sen?"
"Benim için çok önemli bir şey. "
****
İksir dersine doğru giderken yanımdakilerin ne konuştuklarına dikkat kesildim.
"Draco bu günlerde gerçekten garip. Bir şeyler sakladığına eminim."
"Hermioneye katılıyorum. Draco garipleşti, ayrıca sesi de çıkmıyor kaç gündür."
"Neden böyle olduğunu az çok tahmin edebiliyorum. Babası geçen gün ona mektup yollamış. Şansla şahit oldum."
Draco Malfoy. Bana çelme taktığı o günden sonra bana karşı kinlemişti.
Harrye dönüp" Draconun babası kim? "
" Lucius Malfoy. "
Sessizce kulağıma yaklaşıp" Bir ölümyiyen. "dedikten sonra ekledi." Mektupta Dracoya bir şeyin öneminden bahsediyordu. Sadece biraz görebildim. Sonrasında hemen cebine koydu. "
Hermione " Önem mi? Neyin önemi olabilir ki? " diye düşüncelere daldı.
Ron "Derslerin önemi olmadığından eminim." dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Severus Snape
FanfictionSeverus Snape'in acı dolu hayatını bitirmeyi üstelenen bir genç kızın hikayesi bu. **** Ne ara yaşanmıştı bunlar. Ne ara onu görmeden bile o olduğunu tahmin edebilmişti. Onca gerçeğin arasında bildiği tek şey vardı ki. 'Aşk, ne yaş tanır ne de zam...