Tam geri çıkıcakken masanın en alttaki açık çekmesine çarpıp yere düştüm. Çarpınca biraz ses çıkmıştı. Hemen dışarı çıkmak için açık kalan çekmeceyi iticektim ki, çekmece de bir şey farkettim. İçinde bir şey vardı.
Merak edip çekmeceyi daha çok açtım. İçeride bir mektup vardı. Elime aldım. İncelerken üzerinde bir kelime gördüm.
Mektubun üstünde 'Black' yazıyordu.
****
Mektup Bellatrix Black'den gelmişti.
Mektup açılmıştı ve okunmuştu da. Ama asıl soru Bellatrix, Severus'a ne yazmış olabilirdi ki?
Dışardan sesler gelince mektubu cebime attım. Öyle ya da böyle bu mektubu okumadan bırakmazdım.
Kapıya yaklaşınca Hermione'nin neden kapıya vurmadığını düşünüyordum.
Kapıya yaklaşınca sesleri ayırt etmeye başladım. Profesör McGonagall'dı gelen.
"...... Profesör bi de sizinle son derste işlediğimiz konu hakkında konuşacaktım. Aklıma takılan bazı yerler var."
Sonra sesler uzaklaşmaya başladı. Aynı anda adım sesleri de geliyordu.
Kapıyı yavaşça açtım. Kimse yoktu.
Sağ tarafa bakınca Profesör McGonagall ve Hermione'yi köşeden dönerken gördüm.Hemen odadan çıkıp kapıyı kapattım. Ve doğruca Harry'leri son gördüğüm yere doğru gittim . Harry, Luna ve Ron kenarda konuşuyorlardı. Etrafta kimse yoktu.
Mektubu güvenli bir yerde okuyup hızlıca yerine koymalıydım.
Ben Harry'lerin yanına gelirken Luna çoktan gitmişti.
"Selam."
Benim için Harry'le aramda hiçbir şey yaşanmamıştı. O yüzden her zamanki gibi davranmaya karar vermiştim.
"Selam. Dersin başlamasına az kaldı. Hermione nerde?"
Ron, Hermione'yi sorarken arkada buraya doğru yaklaşan Draco'yu gördüm.
Pek de mutlu gözükmüyordu. Aksine sinirli gibiydi.
Ron'a dönüp "Hermione nerde bilmiyorum ama Draco bize oldukça yakın."
Bunu dedikten sonra ikiside arkasını döndü.
Draco'yu görünce sustular. Draco da bizi görmeye pek meraklı olmadığından yanımızdan geçip gitti.
O sırada Hermione'yi gördüm. Draco'yla karşı karşıya kalınca Hermione onu görmezden gelip yanımıza geldi.
Eliyle omzuma hafifçe vurarak "Senin için Profesöre yalan söyledim. Bence bunun bir karşılığı olmalı."dedi.
Biz gülünce o da güldü.
" Merak etme karşılığını alıcaksın. " diyerek kahkaha attım.
O sırada binadaki cama çarptı gözüm. Severus camdaydı. Kahkayı kestim bir anda. Aklıma mektup geliyordu. Ya farketdiyse?
Bu düşünceden vazgeçip hafifçe gülümsedim. O kadar uzaktan, o benim gülümsememi görüyor muydu bilmiyorum ama ben onun dudak kıvırdığını hissediyordum.
Harry'ler şakalar yapıp gülerken Hermione'ye döndüm. Sadece onun duyabileceği şekilde fısıldadım.
"Severus'un odasına tekrar gitmeliyiz."
*****
Dersler biter bitmez Hermione'yle kızlar tuvaletine gittik.
"Burda napıcaz Miranda?"
Tuvalette kimsenin olmadığını teyit edip Hermione'ye döndüm.
"Severus'un odasına gittiğimde bir mektup buldum. Bakmayacaktım ama dayanamadım. Da-"
"Mektubu mu çaldın! Bunu elbette farkeder. Neden aldin ki?"
"Hey, tamam. Sakin ol. Benim bir hatam yok. Mektupta 'Black' yazıyordu."
"Bellatrix Black mi?"
Kafamı sallayıp, cebimden mektubu çıkardım.
"Ondan gelince - yani biyolojik annemden gelince - merak ettim."
Hermione mektuba bakmayı kesip bana baktı.
"Nasıl onun kızısın anlamıyorum. Bellatrix'e hiç benzemiyorsun. "
Sadece gülüp mektubu açmaya başladım.
"Mektubu okuyup Severus'un odasına gidicez. Ona astronomi kulesine gelmesini istemiştim. O oraya giderken odasına gidip bırakırız."
Mektubu açmayı tam bitirmiştim ki Hermione beni durdurup "Okumak istediğinden emin misin?"
Ne yazabilirdi ki? En fazla ne olabilirdi. Büyük ihtimalle karanlık taraf hakkında bir şeyler yazıyordu ama içimden bir ses Mektubun beni ilgilendirdiğini haykırıyordu.
"Neden emin olmayayım?"
Hermione tereddütle bana döndü."İstersen ben okuyayım."
Okuyacaklarımdan korkmuyordum. Çünkü bir şey çıkmayacak diye kendimi kandırıyordum.
Ama yine de bir önemi olmadığını düşünerek kabul ettim. Bellatrix'in yazdığı mektup beni neden ilgilendirsin di ki? Küçücük kızını bırakan kadının düşüncelerinin, benim için ne önemi vardi ki? Ondan nefret ediyordum.
"Tamam sen oku. Sonra da bana anlat. O kadının yazdıkları önemli değilse duymak bile istemiyorum."
Hermione mehtubu alıp okudu.Hiçbir tepki vermedi. Mektubu bitirince düzeltip bana baktı.
"Saçma şeyler. Önemli bir şey yok. Bri kaç gün önce yazılmış. Akşam bir yere gelmesini istemiş. O kadar."
Akşam. "Hangi akşam?"
"Harry'nin sana yanlışlıkla açıldığı günün akşamı."
Ginny'le yanına gideceğimiz gündü. Gece geç saatlerde bile yoktu. Belki sabah gelmişti. Belki gece yarısını geçince. Peki neden buluşmuşlardı?
"İyi misin?"
"Evet. Mektubu yerine bırakalım"
Kimseye yakalanmadan aynı şekilde mektubu bıraktım. Severus çoktan gitmişti astronomi kulesine.
Bende Hermione'yle yollarımı ayırıp yanına gidiyordum.
Soracaktım. Benden şüphelenmesini, karanlık tarafı, Bellatrix'i...
Dıdıdıdıdın... Söçzçsçsix sınavlar bitmek bilmiyor. Sınavınız bitmediyse kolay gelsin, bittiyse geçmiş olsun.
Bide eğer geçmiş bölümlerde Vote' lamayı unuttuysanız lütfen Vote atın. Sınav haftasında motive olmak gibisi yok.
İyi geceler ❤️
*654*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Severus Snape
Fiksi PenggemarSeverus Snape'in acı dolu hayatını bitirmeyi üstelenen bir genç kızın hikayesi bu. **** Ne ara yaşanmıştı bunlar. Ne ara onu görmeden bile o olduğunu tahmin edebilmişti. Onca gerçeğin arasında bildiği tek şey vardı ki. 'Aşk, ne yaş tanır ne de zam...