11. Threat

2.3K 185 31
                                    

Ya hikayenin okunmasının 1,2k olması gerçekten çok şaşırttı. Bu kadar beklemiyordum.Özellikle de sadece 11 bölümde. Ama o kadar mutluyum ki etrafımdakiler deli sanıyor. Neyse dayanamayıp erkenden bir bölüm daha ekliyim dedim. ❤️ Yanımda olduğunuz sürece bu hikaye bir yere varacak, hissediyorum 😂.

****

"İksir de kokladığın kokuları bizimle paylaşır mısın?"

Başımla onaylayıp iksirden aldığım kokulara oddaklanırken Hermione'nin beni izlediğini gördüm.

O da emin olmak istiyordu belli ki.
Profesöre döndüm. "İlk koku yasemin çiçeği kokusu ikincisi kahve kokusu üçüncüsü..."

O sırada Neville kazanı devirdi. Herkes susup Neville'a bakarken profesör dersin bittiğini söyledi.

****

Şu son bir kaç gündür kendimi ölü gibi hissediyordum. Hayatın amacı bir anda varolmuşta, sonra bir anda elimden uçmuş gibi.

Ama şundan emindim ki ben hiçbir zaman hikayenin başrolü olamayacaktım. Sadece aracı olarak kalıcaktım. Canımı en çok yakanda bunu biliyor olmam ya.

Aynaya bakıp saçımın düz olduğundan emin olduktan sonra yavaşça yatakhaneden çıktım. Harryleri bulmam gerekiyordu. Dün akşam çok önemli bir şey anlatacağını söylemişlerdi,ama Filch bizi yatakhaneye kovunca konuşamamıştık.

Kendimi çok yorgun hissediyordum. Ama normal değildi bu. O kadar kötüydü ki bunun normal olmadığına varmıştım. Belkide zamanda bu kadar oynamak iyi değildi.

Kolidorda yürürken başımın ağrısına, burnumu tutup, başımı hafifçe eğmiş ve güzümü kapatmıştım.

Bir anda etraftaki seslerin kesilmesiyle nerde olduğuma baktım. Bu koridor... Bu koridoru daha önce görmedim sanırım. Arkama dönüp baktığımda kimse yoktu ve koridor tanıdık değildi.

Ben buraya nasıl gelmiştim. Başım öyle ağrıyordu ki az önce nerden geldiğimi dahi karıştırır olmuştum. Emin olmadığım bir şekilde ilerlemeye devam ettim. Elbet biri karşıma çıkardı.

İlerledikçe kaybolduğumu düşünmeye başlıyordum. Sonra iki ses duydum. Bir yerden sesler geliyordu. Hızla sese doğru koştum. Seslere artık kırılma sesleri de eklenmişti. Sonra bir kapının eşiğinde durduğumda içeride Harry ve Draco'yu gördüm. Draco yerde kanlar içindeydi. Harry ise asası elinde önünde dikiliyordu.

Yavaşça fısıldadım. "Harry"

Harry bana döndü. Sonra hızla kan kaybeden Draco ya geri döndü. Ben de koşup Draco ya baktım.

Harry'le göz göze gelince "Harry lütfen git, ben hallederim."

Bir süre emin olmadıktan sonra Harry başını salladı. Ve çıktı.

Hızla Draconun yaralarına bakarken Sectumsempra olduğunu anlamakla daha fazla kan kaybetmesin diye Vulnera Sanentur büyüsünü uygulamaya başladım. Bir süre sonra yaralar kapmamıştı. O anda adım sesleri duydum. Draco hala baygındı.

Draco'yu bırakıp kaçsa mıydım, yoksa kalıp kimin geldiğine mi bakmalıydım?

Aklıma onca ihtimal gelirken görünmezlik büyüsü yaparak bir köşeye geçtim. İçeri doğru gelen adım sesleri oldukça yaklaştı. Bir süre sonra ise durdu. Sonra hızla Draconun yanına koştu. Bu profesör Severus'tu.

Umarım beni fark etmez ve giderdi. Nefesimi dahi tutmuş olacakları izliyordum. O Draco'yu incelerken ne zamandır ona böyle rahat bir şekilde bakmadığım aklıma geldi. Oysa şuan çok rahattım. Draco ya bakarken bile yaptığı her hareketi önceden tahmin etmeye çalışıyordum. Kimisinde yanılıyordum ve bu sinirlenmeme sebep oluyordu.

Eminim az sonra da elini asasına götürüp Draco'yu götürecekti.

Öyle de oldu. Dracoyu götürdü. O çıkınca da üstümde ki büyüyü kaldırdım.

Harry neden bunu yaptı bilmiyorum ama Draco ölebilirdi. Daha da önemlisi Severus bizi yakalayabilirdi. Büyük bir badire atlatmıştım.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Açtığımda içeri gelen Harry'i gördüm. Önüme geldi. Profesörü görmüştü. Bunu bilmem için konuşmasına gerek yoktu. Gözlerinden anlaşılıyordu.

Yavaşça gülümseyip omzuna dokundum. Her şeyin geçecek olmasını bilmeliydi.

Ama yine de sormadan duramadım.

"Neden yaptın?"

Endişeli bir biçimde bakarak "Dediğinde haklıydın.Mektup konusunda. Draco, Albus Dumbledore'a zarar vermeye çalışıyor."

Demek düşündüğüm gibiydi. Asıl tehdidimiz Draco'ydu. Ne Severustu ne de bir başkası.

Böyle olmasının iyi mi kötü mü olmasına emin olmaksızın başımı salladım. O da elini omzuma attı. Birlikte Büyük salona doğru ilerledik.

*567 kelime *

Severus SnapeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin