"Ah canım Bahar'ım..." Bu bölüm böyle diyeceğinizi duyacağım sanırııım. Oy-yorum unutmayıın ve herkese öneriiin. <3 :)
***
Midemdeki ağrı başımla birleşti ve bende kusma isteği yarattı.
Odadan hızla koşarak banyoya ilerledim. Tuvalete doğru eğildim ve içimde ne varsa çıkardım. O sırada annem ve babam da yanıma gelmişlerdi. Biri saçımı tutmuş diğeri ise sırtımı sıvazlıyordu. Sonunda bittiğinde dişleri mi fırçaladım ve yüzümü iyice yıkadım. Annem ve babam sabahları kusmama alışmışlardı. Neredeyse her sabah böyle oluyordu.
Sonunda onları iyi olduğuma ikna ettikten sonra yeniden odama geçtim. Hemen yatağıma oturup telefonu elime aldım. Doğukan'dan mesaj geldiğini görünce karnımdaki tanıdık hareketlenme başladı.
"Hayır, şimdi olmaz!" diye midemi azarladıktan sonra mesaja tıkladım. Ya da mesajlara demeliydim.
"Az önce hayatımda duyduğum en saçma takma isimle karşılaştım."
"Sanırım birileri heyecanlandı?"
"Konuşmak istemiyorsan söyle, Yaprakçık."
Evet heyecanlanmıştım. Hem de deli gibi heyecanlanmıştım! Bunun sadece attığı mesajla bir alakası yoktu; onunla konuşmak başlı başına beni heyecanlandırıyordu ama bunu bilmesine gerek yoktu.
"Midem bulandı, özür dilerim, cevap veremedim." diye cevapladım.
Ölüm gibi gelen iki dakikanın ardından telefonum titredi. "Geçmiş olsun. Seni bu kadar heyecanlandıracağımı bilmiyordum."
Yazdığı mesaja kaşlarımı çatarak baktım. "Saçmalıyorsun."
"Elbette..."
Annemin içeriden, "Kahvaltıya gel, Bahar!" diye bağırdığını duyduğumda yatağımdan kalktım ve içeriye gidip masaya oturdum. Klasik bir günaydınlaşmadan sonra telefonum elimde titreyince heyecanla kilidi açtım.
"Meşgul müsün?"
Ona iki dakikadan fazla süre geç cevap verdiğim zaman hemen meşgul olduğumu düşünüyordu. Beni tanımadığı her halinden belliydi. Şu hayatta benim kadar boş vakti olan başka biri yoktu.
"Kahvaltı yapacağım."
"Kahvaltını yaptıktan sonra yaz, Yaprakçık."
Yazdığı mesaja gülümserken annemin sesiyle başımı kaldırdım. "Bahar neye gülüyorsun?"
Ani bir şokla titredim. "Aa... Bir arkadaşım komik bir şey yazmış da..." diye geveledim. Annem tek kaşını kaldırdı. "Arkadaş?"
Benim bir arkadaşım yoktu ki!
"Arkadaş mı edindin Bahar?" dedi annem koyu renk saçlarını geriye atarken. Ses tonunda şaşkınlık vardı. Şaşırması normaldi ve benim kıvırmamın bir anlamı yoktu.
"Evet..."
"Nasıl tanıştınız? Adı ne?" diye sorularını yöneltti. "Biz internetten tanıştık," diye açıkladım. Kızacağını düşünüyordum. Sonuçta aileler çocuklarını internetten tanıştığı kişilerle konuşmasını istemezdi.
Annem bunun yerine bana son zamanlarda davranmadığı kadar içten davranarak, "Adını söylemedin?" diye sordu, kahverengi gözlerini merakla üzerime dikmişken. Annemin davranışına şaşırmıştım.
"Adı Doğukan."
Bu sefer şaşırma sırası ondaydı. "Doğukan..." dedi gülümseyerek.
Utanmamı mı istiyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONBAHAR
ChickLitWattys 2016 kazananı! Yarı Texting. 2017'de Epsilon Yayınevi ile basıldı. 21.02.2022 tarihinde bölümler Wattpad'e yeniden yüklenmeye başlandı. Bahar on yedi yaşında kanser hastası bir genç kızdır. Tüm gününü odasında yalnız bir şekilde geçirm...