27. Bölüm - Konser

76.7K 4.6K 620
                                    

Çok ama çok felaket bir bölüüm. Hiç spoi vermeden sizi bölüme bırakıyorum. Evrenin Sınırında'ya 13. bölümü attıım. Beklerim efeniiim <3

***

En çok ne zaman mucizeye ihtiyacımız olur? Ya da en çok ne zaman mucize denilen şeye inanırız?

Hayatının raydan çıktığını, karamsarlığın bir tsunami dalgası gibi üzerine doğru geldiğini, kaçtığın korkunç gerçeklerin şimşek gibi zihninde çaktığını hissettiğin o an tüm aksiliklere inat öyle bir şey olur ki, dünyanın aslında zannedildiği kadar felaketler yuvası olmadığını anlarsın.

Bunu anlamamızı sağlayan bazen bir olay olur bazen de bir kişi. Benim için de Biri.

Dünyanın felaketler yuvası olduğunu düşündüğüm ve kendimi kocaman bir kara deliğin içine hapsolmuş gibi hissettiğim anların birinde bulmuştum Doğukan'ı. Kendime bile itiraf edemediğim şeyleri söylemiştim ona. Onları söylerken de bir dağ gibi üst üste birikmiş yalanlarımın doğrularını açıklamıştım birer birer.

Ufak tefek yalanlarım olsa da yine de bir miktar vicdanım rahatlamış ve hastalığımı söyleyerek huzura kavuşmuştum. Şimdi ise öyle bir yalan söylüyordum ki bu yalan kocaman bir yalan havuzunu tek başına doldurmaya ye terdi.

Şu anda yaptığım bu şeyle birlikte ne kadar kendimden nefret etsem durmak istemiyordum. Doğukan gerçeğinin dışında kocaman bir ebeveyn gerçeği de gözümün önünde dururken buna nasıl cesaret ettiğimi ben de bilmiyordum. Elbette ben de her genç gibi aileme birçok yalan söylemiştim ama bunların hiçbiri bugün söylediğim kadar büyük değildi.

Aileme, arkadaşımın evinde ders çalışacağım diyerek evden çıkıp bir konsere gidiyordum. Ve bunu ben yapı yordum. Bahar Karancı. Altı ay öncesine kadar yatağının içinden çıkmayan kız...

Şu an Gamze'nin evine giderken, Doğukan'la mesajlaşmak ve ona Gamze'nin evinde ders çalışacağımı söylemek kendimi suçlu hissettiriyordu. Doğukan, mutlaka bir şeylerin ters gittiğini anlayacaktı çünkü biz onunla sürekli mesajlaşıyorduk ve öyle bir konserde ona mesaj atmam mümkün değildi. Bu geceyi bir şekilde atlatmam gerekiyordu.

Gamze'nin oturduğu apartmanın önüne geldiğimde zile bastım. Apartman kapısını açınca içeriye girdim ve asansöre bindim. Asansörün kapısını açtığım anda Gamze, Sevim ve Özlem'in sevinç seslerini duymam bir oldu.

"Bu gece harika olacak!"

Gamze'nin odasının içine adımımı atar atmaz içeride ki dağınıkla birlikte ağzım bir karış açılmıştı. Her tarafta kıyafet, makyaj malzemeleri, saç düzleştiricisi, ayakkabılar ve takılar vardı. Odanın içerisindeki tüm bu karmaşa yetmezmiş gibi yüksek sesle pop şarkı çalıyordu.

Kapıda dikildiğimi gören Gamze gülerek kolumdan çekiştirdi ve beni odanın içine soktu. "Ne duruyorsun orada?"

Konserin başlamasına üç saat kala hepimiz hazırdık. Gamze'nin ısrarlarına dayanamamıştım ve bana makyaj yapmasına izin vermiştim. Üstelik biraz kararsız olduğum siyah alçak topuklu ayakkabıları da giydirmişti ama sonradan onlarla rahat edemeyeceğimi anlayıp tekrardan spor ayakkabımı giyinmiştim.

Kızlarda kendi kıyafetlerini giyindikten sonra Gam -ze'nin ağabeyini beklemeye başladık. Sonuçta bizi içeri sokacak olan oydu.

Ben ise bu sırada Doğukan'la mesajlaşıyordum. "Oturuyoruz şimdi, birazdan başlarız çalışmaya. Sen ne yapıyorsun?" yazıp yolladıktan kısa süre sonra telefonum titremişti.

"Ben de arkadaşlarla birlikte takılıyorum öyle. Sınavların ne zaman bitiyor?"

"Önümüzdeki iki hafta boyunca sınavlarım var."

SONBAHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin