I. Bölüm - Yaprakçık

188K 7.2K 2.1K
                                    

Sonbahar, 2014 yılında Wattpad'te yazılmaya başlanmıştır. 2016 yılında final yapmıştır. 2017 yılında Epsilon Yayınevi tarafından basılmıştır. 21.02.2022 tarihinde tüm bölümler yeniden Wattpad'e yüklenmiştir.

Sonbahar'dan sonra basılmış bir diğer kitabım Buz'un ilk on bölümünü profilimde bulabilirsiniz.
Yazmaya devam ettiğim diğer kitaplar için profilime göz atmanız yeterli!

!! Spoiler almak istemiyorsanız 2018 tarihinden önce atılmış yorumları okumayın !!

Bölümler hoşunuza giderse arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın lütfen. Çoook öpüldünüüz.

Instagram: busekudun

Tiktok: busekudun

Son not :p > Sonbahar'ı okuyup satın almaya karar verirseniz en uygun fiyat genellikle Amazon'da ve genel olarak 37-40 TL arasında.

Bölüm görseli>> ben ve bebeklerim

 ***

Yatağımda, yorganımın içinde, defalarca dönüp durduğum şu dakikalarda kendime yapacak daha güzel bir aktivite bulamıyordum. Bütün günümü ve son birkaç yılımı aynı şekilde harcamıştım ama bu durum her geçen gün alışılmış olmayı bir kenara atıp, beni boğmaya başlamıştı.

Sıkıntıyla nefesimi dışarıya verdim ve kısa bir süre tavanı inceledim. Biraz oyalanmak adına yatağımın içindeki telefonumu aldım ve kilidini açtım. Her zaman olduğu gibi yine cevapsız çağrı veya mesaj yoktu. Alıştığım bir manzaraydı. O harika arkadaşlarım, o güzel gemilere binip gitmişlerdi (!).

Derin bir iç çekip tekrar ekranı kilitledim ve içinde kaybolduğum yorgana iyice sarıldım.

Birazdan balkona çıkıp, "İmdat! Sıkılıyorum!" diye bağıracaktım. Belki o zaman birileri yanıma gelir de iletişime geçebilirdim.

Ufak gece lambasının aydınlattığı odama göz attım. İçeriye gidip televizyon seyretmeyi aklımdan geçirdim ama bundan hemen vazgeçtim. Televizyon izlemek pek bana göre değildi. Onun yerine yeni bir diziye başlayabilirdim ama izlediğim onca diziden sonra yeni bir tane bulmak zor olacaktı.

Bugün kaçıncı kez olduğunu bilmeden bir kez daha iç çektim. O sırada aklıma gelen fikirle birlikte gözlerim irice açıldı. Hafifçe yutkunurken aklımdakini bir düşündüm. Tereddüt dolu bir hareketle elimdeki telefonun ekran kilidini açtım. Bir süre ekrana baktıktan sonra rehberime girdim. Yapmakta olduğum şeyde bir anlam arıyordum ama bulamıyordum. İçimden sadece denemek geçiyordu. Yeni kişiye bastıktan sonra isim kısmına "Biri" yazdım.

Numara kısmına gelince durdum. Belki de delirmeye başlamıştım. Gerçekten yalnızlık çektiğimin farkındaydım ama rastgele numaralara mesaj atmak biraz fazla saçma değil miydi? Benim için bile fazla.

Fazla falan değil, dedi iç sesim.

Numara olarak da uğurlu sayımdan, doğum tarihimden ve eski okul numaradan oluşan bir saçmalığı yazarak kaydettim.

Normal mesaj atmak yerine bir uygulamadan yazmaya karar verdim. Böylece saatlerce cevap beklemek yerine atacağım numaranın bir sahibi olup olmadığını hemen görebilirdim. Uygulamaya tıkladığımda mesaj attığım numaranın bir sahibi olması için yalvarıyordum. Basmadan önce gözlerimi istemsizce, sıkıca kapattım. Kirpiklerimi kırpıştırarak hafifçe gözlerimi aralarken beklentiyle dolmuştum.

SONBAHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin