38. Bölüm

69.5K 4.6K 969
                                    

Ayy Okumayan Kalmasııın Kampanyası Başladı. Buyurunuz efeniim. Bir gecede birr sürü bölüüüm!

***

Doğukan yanımda yaptığı kısa telefon konuşmasından sonra sandalyesinden kalkerken, "Seni biriyle daha tanıştıracağım," deyip gülümsedi.

"Kiminle?"

Arkasından sorduğum bu soru onun sırtına çarpıp bana geri dönmesiyle kalmıştı. Kerem, Erdem ve Mustafa'ya dönüp, "Neden bahsediyor?" diye sorduğumda son derece sahte bir şekilde omuzlarını silkip "bilmiyorum" havası içine girdiler.

Başımı mekânın girişine çevirdiğim sırada kapı açıldı. Doğukan, suratındaki gülümsemeyle içeriye girerken bakışlarım arkasında elini tuttuğu küçük çocuğu buldu.

Doğukan çocuğu masanın yanına getirip omuzlarından tutarak önüne aldı.

"Doğukanist'le tanışmasaydın olmazdı değil mi?" dedi hâlâ gülümserken.

Karşımdaki çocuk iri kahverengi gözleriyle en az Doğukan'ınki kadar geniş gülümsemesiyle bana baktıktan sonra elini uzattı.

"Merhaba, ben Arda," dedi kendinden emin bir sesle.

Gülmeme engel olamadım. Uzattığı elini tutarken, "Merhaba, ben de Bahar," dedim.

"Biliyorum," dedi arkasında duran Doğukan'a kaçamak bir bakış atarken. Doğukan anında çocuğu omuzlarından salladı.

Mustafa, hemen elinin altında olan Arda'nın saçlarını birbirine katarken. "Ne yapıyorsun kerata," deyip güldüğünde Arda huzursuzca geri çekildi. "Yapma, Mustafa ağa bey, ya!"

Doğukan, Arda'yı uzaklaştırırken Mustafa'ya, "Dokunma kuzenime," dediğinde duraksadım.

Mustafa, "Aman yemedik kuzenini," derken Doğukan'a baktığımda hiç bozuntuya vermeden gülüyordu. O sırada Arda'nın suratında ise anlık bir afallama yakaladım. Ardın dan o da toparladı ve aynı şekilde güldü.

Mustafa, Kerem ve Erdem'in, Doğukan'ın ailesi hak kında bir şey bilmediğini biliyordum. Az önceki konuşmadan anlaşıldığı gibi Doğukan Arda'yı kuzeni olarak tanıtmıştı.

Arda bu sefer Kerem'e dönüp, "Bana Köpek'i verecek tin hani," dediğinde Mustafa bir anda, "Sonunda be!" diye bağırdı.

Erdem ellerini havaya doğru kaldırarak, "Yaptığım yemeklerin içinde tüy olmayacak!" derken Kerem arkadaşlarına hayal kırıklığıyla dolu bakışlar atıyordu.

"Köpek sizi karşılıksız seviyordu!" dedi evcil hayvanını koruyarak. "Tamam, belki Kedi sizden nefret ediyordu ama Köpek sizi seviyordu!"

Kahkahalar atarken, "Kedi size vahşi yanını göstermiş.

Biz çok iyi anlaşıyoruz," dedim.

Arda dehşete düşmüş bir halde bana döndü. Ardında Kerem'e bakarken, "Kedi'yi kimseye vermeyeceğim diyor dun!" diye bağırdı.

Kerem kocaman açılmış gözleriyle yardım dilenircesine masadakilere bakarken Arda'nın bakışları şaşkınlıktan, sinire doğru döndü.

Doğukan küçük Doğukanist'in birazdan Kerem'in üzerine atlayacağını anladığından omuzlarını daha bir sıkı tut tu.

"Bak sana ne diyeceğim," dedi Arda'ya. "Sen ne zamandır sinemaya gidelim diyordun. Gidelim mi şimdi?"

Arda, Doğukan'ın ellerinden kurtulup ona doğru döndü. "Kapüşonlu Şövalye'nin Gölge'yle Savaşı!"

Anlamsız bakışlara Doğukan'a baktığımda, onun sura tında da sahte bir gülümseme vardı. "Ah! Evet. Kapüşonlu Şövalye'nin Gölge'yle Savaşı. O filme gideceğiz."

SONBAHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin