Bölüm 4

534 147 57
                                    

~Already - Over 🎶

Çaresizlik tüm bedenimi yavaşça ele geçirirken, uçurumun kenarından aşağı bakıyordum.
Tutunacak kimsem yoktu, işte o an bu hayatta kaybedecek hiçbir şeyimin olmadığını fark ettim.

Kelimeler tükendi,
Umut direndi,
Çaresizlik kucakladı,
Bedenim ise çoktan uçurumdan aşağı atladı.

Günlüğe biraz daha göz atmaya çalışırken Ayşe teyze'nin sesiyle kalp atışım hızlandı.

"Açelya çaylar hazır kızım" dediğinde hızlıca elimdeki günlüğün arasına fotoğrafları koyarak yatağın altına ittim.

Kutuyu da kenara koyarken ayağa hızla kalktım, o an Ayşe teyze içeri girmişti.
Kalbime yerleşen heyecanla beraber ellerimi birbirine bastırarak gerildiğimi ona göstermemeye çalışıyordum ancak gözleri beni bulunca bakışlarına hüzün kırıntıları serpilmişti.

Ne büyük acıydı evlat acısı.

Dilimle dudaklarımı yaladıktan sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.
"Ben sadece Baharın odasına tekrar bakmak istemiştim." dediğim an buruk bir tebessüm ederek beni cevapladı.

"Sorun değil sen de benim öz kızım sayılırsın sonuçta Baharla sürekli bu odada kalırdınız."

Dudaklarımı hafifçe aşağı kıvırarak başımı olumlu anlamda salladım ve adımlarımı yavaşca oturma odasına sürdüm.
Arkamdan kapı kilitleme sesi geldiğinde başımı hafifçe çevirerek Ayşe teyzeye baktım.

Baharın odasını kilitlemişti!

Anahtarla beraber yatak odasına girdiğinde  bozuntuya vermeden içeri girerek çay ve kurabiyelere baktım.

Kendimi koltuğa attığım an Ayşe teyze de odaya girerek yanımda yer aldı.

~

"Allahaısmarladık" Diyen Ayşe teyzeye elimi sallayarak iki kat aşağı inmiştim.
Eve girdiğimde orada yarım saat oyalandığımı fark ettim.

Tekrar oraya gidip günlüğü bir şekilde almam gerekiyordu çünkü o günlük belki de bana Baharın intihar sebebini söyleyebilirdi.

Ayaklarımı sürükleyerek dağılmış odalara baktım, babam yine içip içip ortalığı dağıtmıştı.
Bu adama her ne kadar katlanmakta zorlansam da onun yanında yaşamak zorundaydım çünkü beni bu hayattan çekip kurtaracak birisi hayatımda daha yer edinmemişti.

Aslında Âşk denen kavramı kendimle hiç bağdaştıramamıştım.

Henüz 20 yaşındaydım, bunca yıla rağmen kimseye ne âşık olabilmiştim, ne de kimseyle beraber.

Oturma odasına geçip sehpanın üzerindeki içki şişelerini hızla topladım.
Elimdeki içkinin acı kokusu burnuma yayılınca tiksinircesine kendimden uzaklaştırdım.

Ara sıra sigara içiyordum fakat içkiyi henüz denememiştim, boş şişeleri çöpe attıktan sonra mutfaktaki bulaşıkları yıkadım.

Yatak odasına geçtiğimde babamın elbiselerinin her biri bir taraftaydı, derin bir nefes alıp verdikten sonra kıyafetleri katlayıp dolaba yerleştirdim.

Ev fazla geniş olmadığı için hızlıca işlerimi halletmiştim. Odama geçtiğimde kıyafetlerimi değiştirerek üstüme bol kazak altıma ise rahat bir eşofman giydim.

Açık ve mini kıyafetlerle aram yoktu hatta hayatım boyunca hiç giymemiştim.
Normal kızlar gibi güzel giyinmek nasıldı pek fazla bilmiyordum. Zaten bilmeyi istemezdim de.
Genelde siyah ve boğuk renkli şeyler giyerdim.
Beni kıza benzeten tek şey saçlarımdı sanırım.

ÖLÜM TAAHHÜD'Ü |Wattys2020|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin