~Katatonia old heart falls🎶
Ölüm denilen kavram sadece bedensel olarak gerçekleşmez, insanlar yaşarken de ölebilirmiş aslında, bunu senin gittiğin gün kalbimin parçalarını etraftan toplarken öğrendim.
E ~ K
Bana ihtiyacı nasıl olabilirdi ki?
Kaşlarım havalanırken sadece "Nasıl?" diyebildim. Ayaz ellerini birbirinden ayırarak saçlarına daldırıp hafifçe geriye ittikten sonra konuşmaya devam etti.
"Aslında bunu sana yaptırmak istemiyorum-"
"Söyle!" ilk defa ona böyle bağırmıştım, sözü kesilirken duraksayıp gözlerini gözlerimin içine daldırmıştı.
Onun siyahlarında kaybolurken konuşmaya devam ettim.
"Mithatı belki kısa bir süredir tanıyorum ancak her ne olursa olsun göz göre göre onun canının yanmasına izin veremem ve bu yolda elimden ne geliyorsa yapacağım."
Kelimelerimi dikkatle seçmeye özen göstermiştim ancak çok fazla konuştuğumdan nefesle beraber sözcüklerim biraz hızlı çıkmıştı.
"Tamam o zaman"
Dedikten sonra konuşmaya devam etti.
"Mithatın kapatıldığı yeri öğrendim küçük depoda saklıyorlarmış, ancak oranın tek bir anahtarı var o da Volkan denilen herifte."
Cümlesinin devamını beklerken nefes alışverişim hızlanmaya başlamıştı, alışık değildim böyle şeylere. Bir eliyle hafif köse sakallarını karıştırırken konuşmaya devam etti.
"Volkan ise holding'de masa başı iş yapıyor ancak ofisine sürekli belli belirsiz kadınlar giriyor, sence bunun sebebi ne ?"
Sorduğu soruya yanıt bulamazken "Ne?" diyebildim.
"Ayarladığı kadınlarla beraber olabilmek için"
Söylediği son cümleyle kanım parmak uçlarıma kadar çekilmişti.
"Peki ya bu adamın karısı çocuğu yok mu?"
"Var ama o konuda ise yapabilecek birşey yok karısını seviyor ancak zevkinden de ödün vermiyor."
"İğrenç" derken yüzümü buruşturdum ardından Ayazın yüzünde oluşan tuhaf duyguya anlam verememiştim, bir anda neden böyle olmuştu ki?
"Açelya" bunu derken sesi kendinden emin çıkmıyordu, kaşlarım havalanırken ne diyeceğini bekliyordum.
"Senin yapman gereken şey Volkanı bir şekilde yola getirip anahtarı alman lazım ama-" duraksarken derin bir nefes alıp devam etti.
"Ama bunu yapmak zorunda değilsin ben başka bir çaresini de bulabilirim."
"Hayır diğer yolların pek işe yarayacağını sanmıyorum zaten" lafımı tamamladığımda Ayaz suratımı incelemeye devam ediyordu, bıkkın bir şekilde "Tamam ama vazgeçmek istersen çekinmeden bana söyleyebilirsin"
Aslında korkuyordum.
Fakat bu yapamayacağım anlamına gelmiyordu değil mi ?
Hayatım boyunca işe yaramaz birisi olmaktan bıkmıştım. Belki Baharla biraz daha ilgilenebilseydim onun ölümü bu kadar tez vakitte olmayabilirdi.
Bu yüzden ben de bazı şeyler için çaba göstermek istiyordum.Bakışlarımız birbirinden ayrılırken Ayaz tekrar konuşmaya başladı.
"Bugün seni düzeltmemiz lazım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM TAAHHÜD'Ü |Wattys2020|
Teen FictionGece'nin sükûnetinde kaybolan ruhum artık ebediyete kavuşmak istiyor. Hâlâ gittiğin vakitte gittiğin yerdeyim. Zamanın hızlı geçtiğini söylüyorlar ama kimse bana sormuyor ve bilmiyor sensizlikte saatlerin durduğunu. ~İ E12.08...