~Love lost- Mattia Cupelli🎶
Tüm sokağı inleten ağlayışlarını sokaktan geçen yabancı görse neyin var der, yan odanda öz kardeşin vardır, ölüp gitsen umrunda olmaz...
İşte böyle bir şeydir yalnızlık.
Ayaz'dan
Alışveriş merkezinden de çıkarak etrafa bakındığımda arayışlarım sonuçsuz kalmıştı.
Nereye kaybolmuştu bu kız?
Düşün Ayaz düşün, bu kız nereye gidebilir?
Bir anda aklıma gelen şeyle yerimden irkilerek gözlerimi irice açmıştım.
Açelya kendisini tamamen yalnız hissettiği zamanlarda hep Baharın yanına giderdi.Ziyaret edecek tek kişinin o olduğunu düşünürdü.
Beklemeden kenarda duran motora atlayarak yola koyuldum.
Mezarlığa geldiğimde yokuşu aşarak ilerledim, mezarları tek tek incelerken kimsenin olmadığını fark ettim.
Motordan inerek Baharın mezarının başına geçtiğimde dikkatle etrafını inceledim.
Kahverengi toprak mezarın kenarındaki mermere dağılmıştı, birisinin buraya geldiği apaçık ortadaydı.
Ancak bu kişi Açelya mıydı ondan şüpheliydim, belki de buradan başka bir yere gitmiş de olabilir.
Mezarda daha fazla oyalanmayarak topraklı yolda ilerlerken motora binecektim ancak ayakkabımın dibinde gördüğüm şeyle duraksamak zorunda kaldım.
Yavaşça eğilerek yerdeki şeyi parmaklarımın arasına alıp incelemeye başladığımda
bordo renkte ince siyah çizgili bir toka olduğunu fark ettim.Bir anda Açelyanın evde saçını sürekli buna benzer bir tokayla bağladığı aklıma gelince bakışlarım öylece tokada takılı kalmıştı.
Eğer bu Açelya'nın tokasıysa neden burada bu şekilde atılmıştı ki?
Yoksa ona bir şey mi olmuştu?
Siktir!
Şaşkınlık ve öfke hisleri birbirine karışırken, yanımdan hızlı bir şekilde koyu gri kaplamalı araç geçmişti, gözlerim istemsizce arabada takılı kaldığında ilerde yavaşlayarak yüksek yerdeki mezarın yanında durmuşlardı.
Siyah takım elbiseyle önden inen adam arka kapıyı açarken hâlâ onlara bakıyordum.
Arabadan çıkan adamı görmemle kaşlarım çatılmıştı.
Onun ne işi vardı burada?
Bu adamı ınternet üzerinde Mertle beraber fotoğrafları ve iş hakkında açıklamaları olduğunu görmüştüm.
Kısaca Mertin babası olduğunu biliyordum.
Gözlerimle onu takip ederken durduğu mezara baktım, kim gömülü olabilirdi ki?
Fazla vakit kaybetmeden motora binerek aceleyle ilerlediğimde durduğu Mezara kısa bir bakış attım.Mert Yılmaz...
Dudaklarım aralandığında ağzımdan sadece kısık sesle "Hassiktir" kelimesi döküldü.
Eğer Mert burada gömülüyse, bulduğum toka Açelyaya aitse ve Ekrem de burada duruyorsa...Aklım almıyordu!
Artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmiyordum fakat şuan onun adıyla beraber babası da karşımda dururken öfkeyle dolup taşmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM TAAHHÜD'Ü |Wattys2020|
Ficção AdolescenteGece'nin sükûnetinde kaybolan ruhum artık ebediyete kavuşmak istiyor. Hâlâ gittiğin vakitte gittiğin yerdeyim. Zamanın hızlı geçtiğini söylüyorlar ama kimse bana sormuyor ve bilmiyor sensizlikte saatlerin durduğunu. ~İ E12.08...