~Evgeny Grinko - Epilogue🎶
Yaşanmışlıklar her ne kadar yüreğimizi paramparça etse dahi, geçmişimizde her zaman tahtaya çakılmış bir çivi gibi izi kalacak.
Anılar gözünde canlanırken elini yavaşça göğsünün üstüne koyarsın ve kalbine şöyle fısıldarsın;"Ey gönül, benim büyük bedenim onca hastalığa bile zorla göğüs gererken, sen nasıl olur da bu kadar acılara rağmen atmaya devam edersin."
10.11.2017
"Tamam anne geliyorumm"
Elimdeki telefonla deli gibi tahmin edin kimle yazışıyorum.
Tabi ki de Mertle :)
Kimden : Mert Yılmaz
"Canım üç gün sonra evimde küçük çaplı bir parti vereceğim özellikle senin gelmeni istiyorum"
Heyecandan olsa gerek kalbim küt küt atıyordu.
Hızla mesajina yanıt verdim.Kime : Mert Yılmaz
"Tabi ki gelirim ayrıca partiler çok hoşuma gider."
Yalan...
Sanki hayatım boyunca binlerce kez partiye gitmiş gibi konuştum. Ancak küçükken Açelyayla yaptığımız baş başa pijama partisi sayılıyorsa evet gitmiş oluyordum.
Annemin hızla odaya girdiğini görünce elimdeki telefonu kenara fırlatıp önümdeki sayfaları çevirmeye başladım.
"Kızım hadi gel biraz Anneye yardım et, yoruldum şu fasulyeleri ayarla da tekrar ders çalışırsın."
Annemin dediği şeyle sandalyeden geriye doğru dönerek "Tabi anne geliyorum hemen" diyip ayağa kalktım.
Yapılacak olan partiye gidebilmem için annemden izin almam gerekiyordu.
Sınavlardan kurtulunca kafamı dinlemek için İstanbula gelmiştim veee en önemlisi ise Mert geçen yılın mezunuydu artık üniversiteyle işi kalmadığından o da İstanbula dönerek babasının yanında holding'de çalışıyordu.Ee iyi madem bu kadar zenginse üniversitede ne işi var dediğinizi duyar gibiyim, ancak babası 'aşırı disiplinli' bir adam olduğundan oğlum okumadan asla onu yanıma almam dediğini anlatmıştı.
Her neyse Annemin yanına geldiğimde yeşil fasulyeleri önce yıkayıp sonra keserek yardım etmeye başladım.
Daha sonra domateslere geçtiğimde Anneme artık bu konuyu açmam gerektiğini anlamıştım.
"Anne"
"Buyur kızım"
"Şey ben sana birşey diyecektim de"
Annemin bakışları üzerime çevrilirken gözlerimi hafifçe irileştirerek dudaklarımı büzdüm.
Belki tatlı gözükebilirdim.
"Ya benim üniversiteden bir arkadaşım-"
"Eeee" dediğinde izin vermeyeceğini şimdiden anlamıştım bu yüzden farklı bir yalan uydurmam gerekiyordu.
"Önümüzdeki sınavların notlarını hocadan almış da, onunla beraber notları kontrol edecektik"
"Hmm hangi arkadaşmış bu, ben tanıyor muyum?"
"Evet hani şu nihal varya onunla işte"
Kaşları havalanırken "E iyi madem ne diyim ben pek anlamam derslerden ama sen yeter ki çalış"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM TAAHHÜD'Ü |Wattys2020|
Ficção AdolescenteGece'nin sükûnetinde kaybolan ruhum artık ebediyete kavuşmak istiyor. Hâlâ gittiğin vakitte gittiğin yerdeyim. Zamanın hızlı geçtiğini söylüyorlar ama kimse bana sormuyor ve bilmiyor sensizlikte saatlerin durduğunu. ~İ E12.08...