Bölüm 14

314 72 42
                                    

~Comptine dun autre ete🎶

Yalnızlık ruhumun en derinliklerine inerken
kendimi uçsuz bucaksız bir uçurumun kenarında buldum.
Bir adım ötesinde sana gidecekken, bir adım gerisi de yalnızlığa kavuşmamı sağlayacak.
Düşüncelerim beni ileri iterken, Vücuduma yayılan rüzgar fısıldayarak geri itiyordu...

Duyduğum sözlerin etkisini vücudum daha sonradan algılamaya başladı, hafifçe dudaklarım aralanırken titrek bir nefes vererek konuştum.

"N-nasıl?"

Ayaz bir ileri bir geri yaparken öfkeyle soluyordu ardından duyduğu soruyu sonradan algılayıp siyah gözlerini gözlerime dikti.

"Volkanın adamlarının Mithatı kollarından sürükleyerek araca bindirdiklerini gördüm."

Bedenim kaskatı olmuştu, belki Volkan denilen o herifin kim olduğunu tam olarak bilmiyor olabilirdim ancak Mithata ciddi anlamda zarar verecekleri belliydi.

"Şimdi ne olacak peki ?"

Ayaz ellerini saçlarına daldırırken konuşmaya devam etti.

"Beklemek zorundayız, Volkan hakkındaki haberleri bana ulaştıracak bir kaç kişi var."

Ayaza dikkatli şekilde bakınca göz çukurları daha çok çökmüştü ve morarmıştı, yaşadığı şeyler ona fazla geliyor olmalıydı.

Kim kaldırabilirdi ki bunca acıyı ?

Bir de dostunu kaybederse onun kimsesi kalmayacaktı ve bu durumu yaşadığımdan tarifi olmayan bir acıya ortaklık edecektim.

Olumsuz düşünceleri kafamdan silerken Ayaza bir adım daha yaklaştım, kısık sesle "Ayaz" diyebildim.

Bakışları boş duvarda takılıyken bana bakmadan cevap verdi.

"Hı?"

"Çok yorgun görünüyorsun bence uyumalı-."

Dağılmış saçlarıyla beraber sertçe başını çevirerek gözlerini üstüme diktiğinde duraksadı.

"Sana yaptığım iyilikten dolayı beni düşünmek zorunda değilsin. Sen kendi haline bak ve asıl sen uyu." dedikten sonra adımlarını banyoya yönelterek kapıyı kapattı.

Haklı olabilir miydi? Gerçekten bana yaptığı bu büyük iyiliğe karşılık verme amacıyla mı onu düşünmeye başlamıştım? Ya da çevremdeki tek insan Ayaz olduğundan mıydı çabalarım?

Yükselen su seslerinden duş aldığını anlamam zor olmadı. Çok vakit kaybetmeden köşedeki kanepeye vücudumu yerleştirerek daha çok gömüldüm.

Üstümdeki kıyafetlerin kokusu burnuma gelince midem istemsiz olarak kasılmıştı, yanımda herhangi yedek bir kıyafet de yoktu.

Kenarda duran günlüğü her ne kadar okumak istesem de Ayazı beklemeye başladım.

Aradan on dakika geçmişti.

Hâlâ banyodaydı, merak edip ayağa kalktığımda kapıya yaklaştım.Elimi kaldırınca kapıya vurmak istedim ama ben onun neyiydim ki onu düşünüp duruyordum. Aklımdaki düşünceler beni geri itmeye kalktığında kapı bir anda aralandı ve gözlerimin irice açılmasına engel olamadım.

Ayaz altındaki havluyla beraber boş bakışlarıyla suratıma bakıyordu. Utanarak gözlerimi ondan kaçırdığımda aslında bedeninin çok da zayıf olmadığına karar verdim.

Halbuki bundan kısa bir zaman önce Deniz kenarında gördüğümde gözüme daha zayıf gözükmüştü.
Başımı iki yana hafifçe sallayarak daldığım düşüncelerden kurtuldum.

ÖLÜM TAAHHÜD'Ü |Wattys2020|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin