~Gustavo Santalolalla Babel🎶
Gönlümüze değmeden dökülüyor kelimeler ağzımızdan, kalemimizden, birer alışkanlıktan ibaret kalıplarımız var.
Moda kelimeler veya alıntı cümlelerle kartlar sunuyoruz etrafa, herkes içtenliğini nasıl ifade edeceğinin arayışında, üzüntü duyduğumuza, kalbimize pompalanan kanda insaniyete dair kanıtlar aramaktayız.Çünkü sahtelik veya gerçekliği ölçecek artık kimse yok.
Duyduğum sesle nefesim geriye devrildi ve ruhumun bir kağıt parçası gibi bir köşesinden alev aldığını hissettim.
Bakışlarımı Mertten çekerken sesine hasret kaldığım adama baktım.
Ayaz Demir.
Fakat onun burada ne işi vardı?
Alnında belirginleşmiş damarla kaşlarını çatarak bize bakarken, Mert ellerini gevşetip "Kimsin sen?!" diyince fırsattan istifade hemen kolumu onun elinden kurtarmıştım.
Ayaza baktığımda bize hızla yaklaşarak Mertin yakasına ellerini geçirmişti, havayı öfkeyle öyle bir soluyordu ki sanki aldığım nefes bana yetmiyor gibi hissediyordum.
"Benim kim olduğumu bilmek ister misin?!"
Ayaz tıslayarak konuşurken Mertin cevap vermesine kalmadan suratına indirdiği yumrukla geriye doğru savrulmuştu.
Ağzımdan çığlık kaçarken ellerimi ağzıma koyarak gözlerimi hızla etrafa çevirmiştim. Yardım edebilecek birisi var mı diye ancak kimse yoktu.
Dengesini kurmaya çalışırken hafifçe yerden tutunarak kalktığında gözlerini ayırmış bir halde Ayaza bakıyordu.
"Bu ne cürret! Sen nasıl bana vurursun lan?!" diyerek Ayazın üstüne doğru gidip bir yumruk atması bir olmuştu. Yumruğun etkisiyle Ayaz yere düşünce Mert beklemeden onun üstüne yerleşecekti fakat ani haraket yaparak boynundan tuttuktan sonra Ayaz yanına çekip üstüne çıkmıştı.
"Ulan orospu çocuğu senin bu hayattaki tek amacın genç kızlara zarar vermek mi!?" diyince suratına hızla ardı ardına indirdiği yumruklarla konuşmaya devam etti.
"Gücün onlara yetiyor değil mi piç kurusu, bana da öyle davransana lan!" derken vuruşları daha da hızlanmıştı.
Ayazın lafları kalbime bir bir çökerken gözlerimin yandığını hissettim.
Kimsenin gelmeyeceğini fark edince "Yeter dur!" dediğimde onlara doğru yaklaşarak Mertin suratına bakmıştım.
Suratının çoğu yeri kızarmış ve burnundan ağzından ufak kan sızıntısı geliyordu, benim bağırmam bir işe yaramamıştı Ayaz beni duymuyordu bile.
"Öldüreceksin yeter!"
Amacım da bu değil miydi zaten, onun da Bahara yaptığı gibi ölümüne sebep olmak.
Fakat düşüncesi bu kadar kolayken gerçekte canlandırması neden bu kadar zordu ?Dayanamayarak Ayazın omzuna elimi attığımda ağlamaklı ses tonumla "Dur lütfen" dediğimde tırnaklarımı izi çıkacak şekilde omzuna geçirmiştim.
Bunu hissetmiş olmalı ki bir anda duraksayarak bakışlarını bana çevirdi.
Bu öyle bir bakıştı ki sanki gözlerinde gece saklıydı, gölgemi bulamazken onun karanlığının içinde kaybolmuş gibiydim.
"Hey!"
Bağırma sesleri etrafa yankılanırken siyah takım elbiseli bize koşan iki adamın olduğunu fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM TAAHHÜD'Ü |Wattys2020|
Teen FictionGece'nin sükûnetinde kaybolan ruhum artık ebediyete kavuşmak istiyor. Hâlâ gittiğin vakitte gittiğin yerdeyim. Zamanın hızlı geçtiğini söylüyorlar ama kimse bana sormuyor ve bilmiyor sensizlikte saatlerin durduğunu. ~İ E12.08...