~Christina Aguilera - Hurt🎶
Ay ışığı etrafa yayılırken ehemmiyetini kaybetmiş düşüncelerim huzura kavuşmamı engelliyordu.
Gözlerindeki canlılık solarken benim mutluluğum bâki mi kalır sandın.
Sevdiğim herşeyden mahrum bırakılan ruhum ölüp aydınlığa kavuşmak, tekrar can bulmak istiyordu.Fakat Dünya bu dileğimin gerçekleşmesi için fazla acımasızdı.
Bu yüzden ben ise her zaman küçük ölümlerle sınandım ; Hayal kırıklıkları, Kaybetmişlik duyusu, Dost acısı...-K ~ -E
Gözlerim evimize gelen kadını baştan aşağı süzerken otuzlu yaşlarda olduğunu belli eden yüzü vardı ve sarı saçlarının bukleleri aşağı doğru sarkmıştı. Koyu kahverengi gözleri ışıldarken ince dudaklarındaki tebessüm genişçe etrafına yayılıyordu.
Babam onun çeketini omuzlarından alırken sesli bir şekilde gülerek askıya astı, gördüğüm manzara beni şaşırtırken babamın anneme hiçbir zaman böyle inceliklerde bulunmadığı aklıma geldi.
Ne acı verici bir durumdu, bir baba öz kızına tebessüm dahi etmezken eve getirdiği kadına dişlerini göstererek gülümsüyordu.
Annem şuan ne yapıyordur acaba yoksa başka bir adamla o da mı gülüyordur. Belki de merdan ailesinde tek mutlu olmayan kişi benimdir.
Olanları izlerken babam kadının elindeki orta boy bavulu da eline alıp kenara bıraktı ve oturma odasına geçtiler.Bu kadın bizde mi kalacaktı?
Şuan yaptığım stresten dolayı dudaklarımı dişlerimin arasına alarak birbirine sıkıca bastırıyordum.
B-ben bunu kabul edemezdim.
Babam o kadına böyle gülerken bana bağırıp küfür etmesini kabullenemezdim. Zamanında annemi ağlatarak evden kovarken bu kadını eve gülerek getirmesini kabullenemezdim.
İşte şuan tüm hücrelerimle babamdan tamamen tiksinmeye başlamıştım.Adımlarımı öne sürükleyerek odadan çıktığımda başımı oturma odasına çevirdim, fakat gördüğüm manzara karşısında midem bulanmıştı.
Babam deli gibi o kadınla öpüşüyordu hatta bir eli uygunsuz yerine kaymaya başlayacaktı ki hızla onlara buradaki varlığımı hissettirdim.
"Öhöm!"
Hızla birbirinden ayrılırken gülmemek için kendimi zor tuttum çünkü ikisi de şuan afallamıştı.
Babam benim evde olmadığımı ya da odamdan çıkmayacağımı düşünmüştü çünkü görür görmez sert bakışları ok misâli gözlerime saplandı.
Kaşlarımı havaya kaldırırken "Kim bu ?" diye sordum.
Normalde babama asla böyle tavır alamazdım ancak şuan öfkem, korkumun önüne geçmişti.
Nefesimi kontrollü bir şekilde almaya çalışırken kadın beni boydan süzerek "Kızın mı?" dedikten sonra babama baktı.Babam ise hâlâ sert bakışlarını üstümden çekmeden "Malesef" diyebildi.
Bu kelimesi şuan kalbimi paramparça etmişti. Yanında durmam, nefes almam, konuşmam her şeyim ona ağır geliyordu demek ki."Aynen daha önceki eşinin kızıyım" dediğimde kadının suratı düştü. Babam hızla ayağa kalkarak "Gelsene sen benimle" dedikten sonra yanımdan hızla geçti.
Arkasından yürürken sağ gözüm tekrar seyirmeye başladı çünkü şuan korkuyordum, ancak aynı zamanda sinirliydim de.
Dudaklarımı birbirine bastırırken babam karşımda dikilmiş ve kısık bir sesle konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM TAAHHÜD'Ü |Wattys2020|
Teen FictionGece'nin sükûnetinde kaybolan ruhum artık ebediyete kavuşmak istiyor. Hâlâ gittiğin vakitte gittiğin yerdeyim. Zamanın hızlı geçtiğini söylüyorlar ama kimse bana sormuyor ve bilmiyor sensizlikte saatlerin durduğunu. ~İ E12.08...