Bölüm 17

309 49 18
                                    

~Cold - Jorge Méndez 🎶

İnsanlar gökten düşen kar tanesi gibidir,
her ne kadar dip dibe gözükse de aslında birbirinden oldukça uzaktır.

Bu yüzden her ne kadar etrafımız kalabalık olsa da,

yalnız hissedebiliriz.

Taa ki yere konup yok oluncaya kadar...

İsmim babamın sesiyle beraber kulaklarıma yayılırken, arkama bakmadan duraksadım.

Ayaz da benimle beraber duraksayınca, gecenin siyahına eşlik eden gözlerini gözlerime kaydırdı.

Babam beni fark etmişti. Bunca yıldır onun beni fark etmesi için deli gibi çabalarken şuan en istemediğim zamanda ben onun dikkatini çekmiş bulunmaktaydım.

İsmimi pek onun ağzından duymazdım, çünkü bana ait olan her şeyden nefret ederdi.

Şuan fark ettim ki kalbe bir sevgi kendi isteğiyle yerleşmedikçe sen ne yaparsan yap asla o kalp seni sevmezmiş.

Bedenim titrerken daha fazla dayanamayarak arkamı yavaşça döndüğümde Ayazın beni incelediğini fark ettim.

Vereceğim tepkiyi merak ediyordu.

Babam karşımda kahverengi gözleriyle dikilirken bakışlarımı Cerene kaydırdım,
bu durumdan hiç hoşnut değildi hemen gitmek istermiş gibi hâli vardı.

Tekrar gözlerimi babama çevirirken gözlerinde hiçbir duygu belirtisi göremiyordum.

"Kızım."

Duyduğum kelime ağzımın hafifçe aralanmasına sebep olurken ona şok içinde baktım.

Babam bana 'Kızım' demişti.

Bana.

Onun ağzından ilk defa bu kelimeyi duymuştum, beni gerçekten özlemiş miydi? yoksa rol mu yapıyordu?

Bakışlarındaki hissizlikten bunu anlayamıyordum.

Dudaklarımı yalayarak gözlerimi biraz daha açtım.

"B-baba" bunu o kadar kısık söylemiştim ki ben bile zor duymuştum.
Babam bana bir adım yaklaşırken "Nerelerdeydin sen?" diyince kaşlarım çatıldı.

Bu adamın kafasına taş mı düşmüştü? yoksa dermanı olmayan bir hastalığa mı yakalanmıştı?

İstemsizce kalbimden geçen kelimeleri dilime döktüm.

"Bıraktığın yerdeydim."

"Ya canım biz de kaç gündür seni arıyorduk." Cerenin tiz ve iğrenç sesi kulaklarıma iğneleyici şekilde dağılırken yüzüm ekşimişti.

Daha fazla dayanamayarak sinirime hakim olamadan konuştum.

"Burada hiç rol kesmenizi izleyecek vaktim yok baba, ne söyleyecekseniz söyleyin gitmem gerekiyor."

Evet babamın öfkelendiğini kasılan çenesinden anladım.
Ben artık içime herşeyi atmaktan yorulmuştum, bu yüzden içimdeki tüm nefreti şuan onlara kusmak istiyordum.

Babam bana biraz yaklaşırken "Ne diyorsun lan sen, babanım ben senin!" kükremesi mağazaya yayıldığında etraftaki insanların sessizliğe büründüğünü fark ettim.

"Öyle mi? Bu yüzden mi bana hayat verip sevgini vermedin. Hatta dur! Sen elimde kalan ufacık hayatı bile elimden almaya kalkıştın. Ben senin hatana rağmen hayatta kalmayı başarabilen bir kız oldum artık."

Sesim biraz titremişti ama bunu umursamadan gözlerimi Ayaza kaydırdığımda kaşları çatılırken alnındaki damar  belirginleşmeye başlamıştı.

ÖLÜM TAAHHÜD'Ü |Wattys2020|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin