Bölüm 27

190 35 34
                                    

~Micheal Ortega - Miss you 🎶

Sanki seninle beraber geçmişteki anılarımda kayboluyordum, yokluğunun acısını tüm hücrelerimle hissederken bana elbet geçer dediler.

Sahi geçen şey neydi ?

Zaman mıydı?
Yoksa,
Acılar mıydı?

Benim ise buna cevabım sadece Anılar olurdu...

E    ~   K

Islak vücuduma sarılan havluyla şezlongta otururken Mert üstünü değiştirmiş ve kafasındaki havluyla saçlarını kurulayarak yanıma geliyordu.

Evet havuzdan beni o çıkarmıştı.

Aslında suya düşmek bana iyi gelmişti çünkü ağzımdan dökülecek sözleri ve yapacağım davranışları engellemeye yetmişti.

Her şeyi mahvedebilirdim.

"Kızım sen deli misin? Hadi suya düştün tamam da en dibinde yatmak nedir?"

Mertin sorduğu soruyla vücudumdaki havluyu gevşeterek gözlerimi ona diktim.
Belki öfkeli belki hüzünlü şuan nasıl baktığımı bile bilmiyordum.

Cevap vermeyecektim.

Mert suskunluğumun devam edeceğini anlayınca önümde tek dizinin üstüne çökerek "Güzelim neyin var senin?" dediğinde kaşlarım istemsizce çatılmıştı.

Konuşmak istiyordum fakat dilim lal olmuştu, sanki kelimelerim içimde hapsoluyordu.

Ellerini ellerimin üstüne koyduğunda "Peki madem konuşmayacaksın seni zorlamayacağım" dediğinde ellerimi onun ellerinden çekmemek için zor tutmuştum ancak en sonunda dilediğim şey gerçekleşmişti.

Bir anda Mertin telefonunun çalmasıyla elini çekerek hızla açıp kulağına dayadı.

"Buyur?"

Kimle konuştuğunu gram merak bile etmiyordum.
Bakışlarımı havuza çevirerek hafifçe dalgalanan sulara baktım.

"Ne! Geldin mi nerdesin?"

Onun yüksek sesi etrafta yankılanırken
"Tamam" dediğinde onun yeşillerine baktığım zaman gözleri gözlerimle buluşmuştu.
Ne olduğunu anlayamamıştım ama Mert çok huzursuz duruyordu.
Bir kaç saniye duraksadıktan sonra içeri girerek ön kapıya gittiğini gördüm.

Birisi mi gelmişti?

Ben de havluya daha sıkı sarılarak ayağa kalktığımda Mertin kapıyı açmasıyla tiz sesli bir kızın sesi içeri dağılmıştı.

"Meertt!!"

Merte dolanan kolları görünce tek kaşımı kaldırarak arkasına biraz daha yaklaştım.

"Hoşgeldin"

Mertte onun sarılmasına karşılık verirken tekrar konuştu.

"Türkiyeye ne çabuk döndün sen."

Kollarını Mertten çekince içeri bir adım atarak

"Hoşbuldum, çok sıkıldım orada bir de sensizliğe dayanamadım-"

Karşılaştığım Mavi gözler benim gözlerimle buluşunca duraksamak zorunda hissettim,
kestane rengindeki saçları buklelerle aşağı doğru şekillenmişti.

Gözleri kısılırken bana bakarak "Mert bu kim?" dediğinde hızlıca yutkunmuştum.

Mert bir eliyle saçlarını karıştırırken rahat bir tavırla "Asistanım" diyince karşımda duran kız  gözlerini hızla açarak yüksek ses tonuyla sorusunu yöneltti.

ÖLÜM TAAHHÜD'Ü |Wattys2020|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin