33. BÖLÜM

273 14 0
                                    


ÖYKÜ

   Ben hep yanımda Mete'nin bana aldığı boyum kadar olan ayıcığa sarılıp öyle kalkarım. Bugün de elimi attım ama buna  değişik birşey mi olmuş tüylerine? Gözlerimi açamadım. Elimi burnuna götürdüğümde bu insan burnu. Bir kahkaha sesi duyunca gözlerimi açtım. Doğru ya ben dün Kaan'ın yanında kalmıştım.

"Günaydın."dedim.

"Hayırdır? Burnuma falan dokundun ne iş?"dedi sırıtarak.

"Of Kaan ya."

"Tmm fazla üzerinde durmıycam."dedi ama hâlâ gülüyordu.

"Kaan gülme."dedim. Gülmeyi bitirince gözlerime bakmaya başladı sessizliği bozmak amaçlı:

"Ne zmn uyandın?"diye sordum.

"Sen burnumu sıkınca."dedi.

"Kaan!"dedim. Kaan bana sarıldı. 1 dk bunun üzerinde t-shirt yok. Hemen çekildim. Gözlerimi kapattım.

"Kaan senin t-shirtün nerede?"diye sordum. Kaan yine benim ölüp bitmeme sebep olan kahkahasını patlattı.

"Dün sarılırken böyle söylemiyordun."dedi.

"Ben mi? Off Kaan giy işte."dedim.

"Benden utanıyor musun?"diye sordu. Sesi biraz sert çıkmıştı.

"Ha...hayır."dedim kahretsin kekeledim.

"Öykü bu konuyu her gün tartışmak istemiyorum. Aç gözlerini."dediğinde açtım ve baktım ki t-shirtünü giymişti. Kaan gerçekten beni anlamaya çalışmıyor. Empati yapamayan öküz işte kendi odama gitmek için kapıyı açtım ki birden kapandı. Kaan beni kolumdan tuttu ve :

"Üzerine düzgün birşeyler giy."dedi.

"Ne giymemi istersiniz Kaan Bey?"diye bir soru sordum.

"Kısa, açık ve sana yakışan şeyler giymeyeceksin."dedi.

" Ben o kıyafetlerin hepsini bana yakıştığını düşünerek aldım. Ve İzmir'deyiz ne giymemi bekliyorsun?"dedim ve odadan çıktım. İnat değil mi onun söylediği gibi giyinicem. Duş aldıktan sonra siyah dizlerimin 3 parmak üzerinde biten ve benim çok sevmiş olduğum elbisem. Saçımı at kuyruğu yaptım. Hafif bir de makyajın ardından aşağıya indim. Kaan, Emir ve Hazal kapının orada dikiliyorlardı. Kaan beni görünce sinirlendiğini gözlerinden anladım.

"Hazal ben üzerimi değiştirip seni almaya gelirim sonra birlikte kahvaltı yaparız."dedi. Onları yolculadıktan sonra dün gece olanları Hazal'a anlattım. O da kendi başından geçenleri anlattı.20 dklık bir sohbetin ardından bildirim geldi. Telefonuma baktığımda Kaan'dan mesaj gelmişti.

Kimden: Öküzümmm
Ben dışarıdayım hemen gel. Yazmıştı.

"Hazal Kaan beni çağırıyor. Çantamı alıp çıkıyorum"dedim.

"Emir de beni."dedi. Aynı anda evden çıktık. Emir ve Kaan yine arabalarına yaslanmış sigara içiyorlardı. Yanlarına gittiğimizde Kaan başıyla arabaya dedi. Arabaya bindiğimde Kaan da geldi ve arabayı çalıştırdı.

"Sanırım beni bir ormana götürüp öldüreceksin ve kemiklerimi kurtlara vereceksin."dedim. Kaan güldü ve:

"Kahvaltıya gidiyoruz."dedi.

"Kaan, öküzüm benim ,kafana birşey düşmedi değil mi?"diye sordum.

"Öküz?"diye sordu.

ORMANTİK ÖKÜZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin