ÖYKÜSabah yüzümdeki ıslaklıkla uyandım. Gözlerimi açtığımda karşımda salyalı bir Arex vardı.
"Vay be herkesi sevgilisi öperek uyandırıyor. Beni Arex."dedim. Bayoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra Arex'i de alıp mutfağa indim. Kendime kahvaltı hazırlayıp, Arex'se tavuk kızarttım.
********
Yine 4 4’lük bir kahvaltı hazırladım. Arex'e tavuklarını verip. Bende masaya oturdum. Dün tartışmayı ben başlattım. Bugün kendimi affettirmem lâzım. Hemen Kaan'ın odasına çıktım. Yüz üstü yatmış, bir kolu aşağıya sarkılmış uyuyordu.
Yatağın boş olan tarafına uzandım ve Kaan'ın yanağına bir öpücük kondurdum. Ama uyanmadı. Bende saçlarıyla oynamaya başladım. Kaan hızla elimi tuttu ve sıktı.
"Öykü sen miydin?"diye sordu. Barışmamız lâzım alttan almalıyım.
"Aynen kahvaltı hazır."dedim ve yanağına bir öpücük daha kondurdum. Yataktan kalktım.
"Hadi kalk."dedim.
"Tmm."dedi sadece. Iyyy! Sabah sabah hiç çekilmiyor. Aşağıya indim ve çayları koydum. Kaan geldi. Arex'in kafasını okşayıp masadaki yerini aldı. Bende kendi yerime oturdum.
"Kaan özür dilerim."dedim.
"Neden?"diye sordu elindeki çatalı bıraktı ve bana bakarak.
"Dün öyle söylememeliydim. Hem o sıra ayrılmıştık. Belki...amaan neyse özür dilerim."dedim.
"Bana güvenmeyi öğren."dedi.
"Dün söylediklerinden sonra aramızdaki bu sorun kalkmış oldu."dedim. Kaan bileğimden tuttu ve yanındaki sandalyeye oturttu. Dudağımdaki baskıyla neye uğradığımı şaşırdım. Kaan geri çekilirken p*ç smile yapıyordu. Ben ise yerin dibine girmek istiyorum.
"Öykü!"dedi.
"Tmm utanmamaya çalışıyorum. Ayrıca benim holdinge geri dönme şansım var mı?"diye sordum. Evde çok sıkılıyorum ve beni leylekler bakmayacak.
"Bugün mü?"diye sordu.
"Hayır bugün değil. Önce dikişlerimi aldırıcam sonra Arex'in sahibini bulucam."dedim.
"Dikişlerini aldırmaya birlikte gideriz."dedi.
"Olur."dedim ve kahvaltımı yaptım. Kahvaltıdan sonra masayı topladım ve giyindikten sonra aşağıya indim.
"Kaan Arex'i ne yapıcaz?"diye sordum.
"Neyi?"
"Arex'i, yani köpeği. Kaan daha sevdiğin köpeğin ismini bilmiyosun."dedim.
"Haa Arex o mu? Evde kalsın iki dk."dedi.
"Hayır Kaan onun burada canı sıkılır. Pınar'a bırakalım. Dönşte alırız. Lütfen."dedim.
"Tmm."dedi Kaan bıkmış birşekilde.
"Kaan benden bıktın mı?"diye sordum.
"Hayır. Bir daha böyle bir soru sorma."dedi. Arex'i de alıp arabaya bindik. Yolda Arex'i Pınar'a verdikten sonra hastaneye gittik. Arabadan indiğimizde beni tedavi eden doktor gözüme ilişti. Kaan'ı beklemeden yanına gittim. Dikişlerimin alınacağını söylediğimde bana bir oda ve dikişlerimi alıcak olan hemşirenin orada olduğunu söyledi.
Kaan yanıma geldi ve elimden tuttu. Sonra sıktı. O kadar acıdı ki gözlerim doldu. Kaan'ın elinden elimi kurtardım ve doktorun söylediği odaya geldim. İçeride hemşire- Pardon taş vardı. Bana gülümseyince bende ona gülümsedim.
"Sizi şuraya alalım."dedi taş. Ben o gösterdiği yatağa uzandım.
"Başka bir doktor ilgilensin."dedi Kaan.
"Neden?"diye sordu yakışıklı hemşire.
"Ve mümkümse bayan olsun."dedi Kaan.
"Beyefendi 5 dklık işi 1 saate yaptırmayın. Dışarıda o kadar hasta var."dedi hemşire. Kaan yanıma geldi ve elimi bu kez daha nazik tuttu. Dikişlerim karnımdaydı. Hemşire t-shirtümü kaldırırken Kaan t-shirtümü tuttu.
"Olmaz."dedi Kaan.
"Beyefendi hayal gücümle dikişlerimi alamam."dedi hemşire.
"Kaan lütfen. Sevgilim sadece 5 dk."dedim. T-shirtümü biraz yukarı katladıktan sonra hemşire elini dikislere uzatıyordu ki
"Dokunma."dedi Kaan.
"Beyefendi sizi dışarı atmak zorunda kalıcam."dedi hemsire.
"Sen beni buradan atarsan ben de seni mezara atarım."dedi Kaan.
"P...peki efendim."dedi.
********-
Sonunda dikişlerim alındı. Arabaya bindik.
"Lan s*keyim ben böyle işi. Dergilerden çıkan p*cleri hemşire diye koymuşlar."dedi Kaan.
"Öykü Hanım sizde-"
"Kaan lütfen yine tartışmayalım. İkimizde yorulmadık mı tartışmaktan?"diye sordum. Kaan hiçbir cevap vermedi. Pınar'ın oraya gelip Arex'i aldıktan sonra Kaan bizi eve bırakıp kendisi holdinge geçti. Eve geçip üzerimi değistirdim ve Arex'in fotoğrafını çekip sosyal medyada ilan verdim.
*********
Saat 20.30 birazdan Kaan gelir. Demeye kalmadan zil çaldı kapıya baktığımda gelen Kaan'dı. Kaan'a sarıldım ve dudağına minnacık bir öpücük kondurdum.
"Her gün böyle karşılanacaksam daha erken gelirim."dedi Kaan. Kapıyı kapatıp içeriye girdim. Tam salona geçecekken zil çaldı. Kapıya baktığımda karşımda 16 yaşlarında bir çocuk vardı.
"Arex burada mı?"diye sordu çocuk.
"Siz kimsiniz?''diye sormuştum ki Arex koşarak çocuğun üzerine atladı.
"Ona iyi baktığınız için çok teşekkür ederim."dedi çocuk. Çocuğa beklemesini söyleyip Arex'e aldığım eşyaları poşetlere koydum ve çocuğa verdikten sonra Arex'le vedalaştik ve salona geçtik. Film izlemeye karar verdik.
"Ne izleyelim?"diye sordu Kaan.
"Bilmem seç bi tane."dedim şimdi hiç tartışamam. Zaten Arex gitti diye çok üzgünüm. İki günlüğünede olsa alışmıştım.
"Öykü bir şey mi oldu?"diye sordu Kaan.
"Hayır."dedim ve oturduğum yerden kalkıp Kaan'a sarıldım. Kaan ilk başta tepki vermesede sonra o da bana sarıldı.
"Kaan seni tartıştığımız zmnlarda bile çok seviyorum.'dedim.
"Bende sen beni kızdırdığımda ve kızdırmaya devam ettiğin zmnlarda bile seviyorum."dedi. Yanağina öpücük kondurdum ve seçtiği korku filmini izlemeye başladım.
Nasıl buldunuz? Yorum ve votelerinizi bekliyoruz.
Mutlu kalmanız dileğiyle...
Keyifli okumalar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORMANTİK ÖKÜZÜM
RomantizmHazal ve Öykü çocukluk arkadaşı. Üniversiteyi İzmir de okudular. Aynı bölümden mevzunlar -mimarlık-. Aslan Holdingte iki arkadaş çalışmaya başlarlar. Hazal telefonu ile meşgulken birine çarpar... Öykü öğle yemeği için holdingin otoparkında...