HAZALSabah gözlerimi açtığımda direkt saate baktım. Saat 10.00 dı. Bugün düğün vardı ve düğünden sonra Öykü, Kaan, Emir ve ben bir barda buluşmayı düşündük. Hemen bayoya gittim ve yarım saatlik bir banyo keyfinin ardından dizimin bir parmak üzerinde olan,mavi, askılı bir elbise giyindim. Beyaz babetlerim ve beyaz halka küpelerimi de kombinime ekledikten sonra saçımı da at kuyruğu yaptım ve banyodan çıktım. Emir halâ uyuyordu. Onun holdinge gitmesi gerekiyordu. Emir'i uyandırmaya karar verdim. Yanına gittim ve başındaki yastığı aldım.
"Emir uyan."dedim. Emir ne olduğunu anlamadan yatakta oturur pozisyona geçti.
"Hazal iyi misin?"dedi. Onu uyandırma şeklimi kasteddiğini anladım ama anlamamazlığa vererek cevap vermeyi düşünüyordum. Dün bana bağırmasaydı.
"İyi hadi kalk. Etrafı toparlayıp kuaföre gidicem."dedim.
"Sana ne oluyor? Sabah sabah tripler falan?"dedi.
"Emir yok birşey hadi kalk."dedim. Emir, Allah'tan sabır dileyerek yataktan kalktı ve banyoya gitti. Bende odayı toparladıktan sonra mutfağa gittim ve kahvaltı hazırladım. Emir de gelince hiç konuşmadan kahvaltımızı yaptık. Masayı topladıktan sonra beyaz çantamı da aldıktan sonra evden çıktım. Kendi arabamı oto yıkamaya vermiştim ve halâ bana teslim edilmemişti. Bende otobüsle gitmeye karar verfim. Durağa doğru yürürken Emir'in arabası yanımda durdu.
"Hazal bin şu arabaya. Nereye gitmek istiyorsan ben bırakırım."dedi Emir.
"Hayır ben otobüsle giderim."dedim. Şimdi soruyorsunuzdur neden taksiyle gitmiyorum diye? Emir bir iş adamı olduğu için paparaziler çok fazla sık boğaz yapıyorlar.
"Hazal saçmalama."dedi ve Emir arabadan inmeye başlayınca koşarak durağa vardım. Durakta 60’lı yaşlarında bir teyze vardı. Teyzeye selam verdikten sonra otobüsü beklemeye başladım. Bu sırada Emir de durağa geldi ve nen daha ne olduğunu anlamadan Emir'in kalçasıyla karşılaştım.
"Aaaaaaaaa! Hiç terbiye kalmamış."dedi duraktaki teyze.
"Teyze sanane? Karım değil mi?"diye sordu Emir.
''Şuan yaptığınız şey çok ayıp."dedi teyze.
"Teyze seni duyanda kızı öpüyorum sanar. Hem bunu unutma teyze bu ayıplarla sen ortaya çıktın."dedi Emir. Onun bu söylediğıyle Emir'in sırtına yumruk attım.
"Aaa! Teyzeymiş? Ne teyzesi?"dedi yaşlı teyze.
"Tmm ablacım."dedi Emir.
"Ne ablası? ben gencecik bir hanımefendiyim."dedi teyze.
"Tmm. Teyze hadi sana iyi beklemeler."dedi Emir ve beni arabaya götürdü.
"Senin yüzünden nelere katlanıyorum. Neden böyle davranıyorsun? Söyle de bilelim."dedi.
"Dün gece bana bağırıp durdun. Her ne kadar kocamda olsan bana bağıramazsın."dedim.
"Dün gece en son hatırladığım şey bira içiyordum."dedi. Sonra anlıma bir öpücük kondurdu.
"Sana ayık kafayla bağırdığımı hatırlıyor musun?"diye sordu. Olumsuz anlamda başımı salladım.
"O zmn beni suçlamaktan vaz geç. Şimdi seni nereye bırakayım?"diye sordu.
"Öykü'ye."dedim. Beni Öykü'ye bıraktı. Bizde Öykü'yle direkt kuaföre gittik. Kuaför falan düğün saati gelmişti.
ÖYKÜ
Şuan düğünüme gelmiş olan misafirlerimizle sohbet ediyorduk. Nikâhımda kıyılmıştı.(Gençler yazarlarınız biraz tembel olunca çoğu şeyi yazmaya üşeniyorlar. Bundan dolayı kusura bakmayın.) Hoşgeldin faslından sonra gelin ve damada ayrılmış olan masaya geçtik.
"Şu bir saati de atlatırsak direkt Bozcaada(!)."dedi Kaan.
"Gerçekten mi?"dedim çünkü orası sadece benim hayalimdi.
"Ama ondan önce bir yere gidicez."dedi Kaan.
"Nereye?"diye sordum.
"Gidince görürsün."dedi Kaan.
"Ama-"
"Güzelim sabret."dedi Kaan. Bende bu düğünün bitmesini iple çekmeye başladım.
*********
Düğünüm bitmişti. Şuan ailemle vedalaşıyorum.
*********
Ve vedalaşma faslım bitti. Kaan'ın arabasına bindik ve önce Kaan'ın evine gidecektik.
"Kaan burası evin yolu değil."dedim. Çünkü evin yolu bizim gittiğimiz yolun ters tarafıydı. Kaan bana cevap vermedi. Bende bu konuyu daha fazla uzatmamaya karar verdim.
********
"Burası." Kaan'ın sesiyle kendime geldim.
"İyi de burası mezarlık."dedim. Evet çünkü mezarlığa gelmiştik. Kaan başıyla in işareti yapınca indim. Keşke yanıma bir kuru sıkı falan alsaydım. Ya Kaan beni öldürüp sonra buraya gömerse? Kaan önde ben arkasında yürüyorduk.
"Burayı hatırlamadın mı?"diye sordu Kaan.
"Hayır."dedim. Bu ne soruyosa zaten şuan 3,5 atıyorum. Ben böyle derin düşüncelerimle ilerlerken birden başımı sert bir duvara çarpınca durmak zorunda kaldım. Bu duvara bakmak için başımı kaldırdım ve duvar Kaan'ın sırtıymış.
"Kaan beni öldürmeyi düşünüyorsan bence daha fazla ilerlemeyelim çünkü ailem beni bir süre sonra bulup daha güzel bir mezar yaptırsınlar. Vay be! Hiç hayal etmemiştim. Gelinliğimin bana kefen olacağını."dedim. Kaan gözlerini fal taşı gibi açmış bir şekilde beni dinliyordu.
"Öykü ne senaryo yazdın ama. Benim seni buraya getirme sebebim annem ve babama seni göstermek."dedi Kaan. Onun bu söylediğine ne kadar içim parçalandı bir bilseniz. Yan yana iki tane mezar vardı. Annesi ve babasıymış.
"Ben de isterdim ki ilk sevdiğim kızı gelip babama anlatayım. Sonra annem ve senin atışmalarını izleyeyim. Ama olmadı. Daha 5 yaşımdayken gittiler. Her ne kadar amcamın yanında kalsam da kendimi hep eksik hissettim. "Dedi ve gözünden bir damla yaş düştü Kaan'ın. Kaan'ın yanına gittim ve iki elini de tuttum.
"O boşluğu dolduramam ama şunu bilki seni hiçbir z,mn yalnız bırakmıycam."dedim. Kaan bana sarıldı ve sonra elimden tutarak beni arabaya götürdü. Arabaya bindik ve evin yolunu tuttuk.
*****
Eve geldiğimizde ben hemen banyoya girdim ve duş aldıktan sonra siyah tulumumu ve beyaz spor ayakkabılarımı giyindim. Kaan da duşunu aldıktan sonra Kaan'ın arabasına bindik ve havaalanının yolunu tuttuk.
********
Havaalanına geldiğimizde bazı küçük işlemlerden sonra uçaktaki yerimizi aldık. Yaklaşık iki dk sonra uçağımız kalkışa geçti. Çok geçmeden bende başımı Kaan'ın omzuna yasladım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
*********
Birinin beni kolumdan dürtmesiyle uyandım. Gözlerimi açtığımda bu kişi Kaan mış.
"Geldik hadi."dedi Kaan.
"Tmm."dedim ve uçaktan inip Kaan'a ait olan başka bir arabaya bindik.
*********
Sonunda otele geldik. Heme odamızın anahtarını alıp odaya gittim. Banyoda pijamalarımı giyindikten sonra kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Nasıl buldunuz? Yorum ve votelerinizi bekliyoruz.
Mutlu kalmanız dileğiyle...
Keyifli okumalar, bol vote ve yorumlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORMANTİK ÖKÜZÜM
RomanceHazal ve Öykü çocukluk arkadaşı. Üniversiteyi İzmir de okudular. Aynı bölümden mevzunlar -mimarlık-. Aslan Holdingte iki arkadaş çalışmaya başlarlar. Hazal telefonu ile meşgulken birine çarpar... Öykü öğle yemeği için holdingin otoparkında...