~ 1 Hafta Sonra~ÖYKÜ
Sabah yine birinin odamdaki perdeyi açması ve güneş ışıklarının odama işkence yapmasıyla uyandım. Başımı pikenin altından çıkardım ve bana bu kötülüğü yapan kişiye baktım. Annemdi. Hazal'ın ailesi ve benim annem düğüne kadar kalmaya karar vermiştiler. Kaan ile ayrılmamızın üzerinden 1 hafta geçmişti. Artık ağlamıyordum ama yinede cnm hiçbirşey yapmak istemiyor.
"Kızım kahvaltıya bekliyoruz."dedi annem.
"Cnm istemiyor."dedim.
"1 haftadır hiçbir şey yemiyorsun. Hasta olacaksın. Bu durumu kolay atlatmanı beklemiyorum ama böyle olmaz."dedi annem. Evet doğru duydunuz. 1 haftadır yalnızca çikolata yiyorum. Odamda banyo olduğu için hiç evin içinde dolanmadım. Çikolataları bana Hazal alıyor. Cnm knkm bu süreçte sürekli yanımdaydı.
"Babanı da ara son bu ara hiç aramadığın için merak ediyormuş."dedi.
"Tmm ararım. Artık odamdan çıkar mısın? Kahvaltıyada gelmiycem, beklemeyin."dedim. Annem hiçbirşey demeden odamdan çıktı. Tekrar pikenin altına kafamı sokmuştum ki telefonum çalmaya başladı. Arayan kişi Kaan olabilir diye hemen elime aldım ama numara Mete'ye aitti. O gün bütün olanların sorumlusunun Mete olduğunu düşündüğüm için numarasını sildim. Aramalarına da cevap vermedim. Hayal kırıklığıyla telefonumu sessize aldım ve 1 haftadır hayattan tek kaçış yolum olan uykunun kollarına bıraktım kendimi.
KAAN
Sabah alarmın kulaklarımı s*kmesiyle uyandım. Başım yine çatlıyordu. Öykü'süz geçen bir haftamı barlarda kafayı bularak unutmaya çalışıyordum. Banyoya gittim ve soğuk bir duş aldıktan sonra giyindim ve arabama binerek holdinge sürdüm. Emir'in düğününe kadar holdingteki bütün işlerimi bitirip düğünüde yaptıktan sonra Antalya'ya geri dönmeyi düşünüyorum. Holdinge geldiğimde gözüm Öykü'nün odasına kaydı. O gün orada yaşananları hatırladıkça sinirleniyorum. Odama gittim ve masamın üzerindeki dosyalara odaklanmaya çalıştım.
HAZAL
Sabah uyandım ve banyoya giderek rutin işlerimi hallettim. Giyindikten sonra hemen holdinge gittim. Yapılacak bir sürü iş vardı. Emir'le mesai saatleri dışında görüşemiyorduk. Çünkü babam öyle istemişti. Emir odasındaydı. Direkt onun odasına gittim. Birbirimize sarıldıktan sonra karşısındaki koltuğa oturdum.
"Lan daha sözlümü mesai saatleri dışında göremiyorum. Başlarım ben böyle işe. O yetmiyormuş gibi birde Kaan ve Öykü barışmadı. Lan ben bu hayatı si-"diye küfür edecekken Emir elimle ağzını kapattım.
"Tmm, sakin. Sadece 1 hafta daha."dedim. Emir gülümsedi.
"Öykü nasıl?"diye sordu.
"Dün hiç ağlamadı ama konuşmadı da. Sadece boş bir şekilde bir noktaya baktı."dedim.
"Kaan'ı bardan zor çıkarıyorum. Kafası güzel olunca hiç çekilmiyor."dedi Emir. Kaan'a karşı halâ tiripliydim. O kimin knksına bağırıyor?
"Artık ben işimin başına döneyim."dedim ve ayağı kalktım. Emir'de benimle birlilkte kalktı. Yanağına küçük bir buse kondurup gidecekken Emir bileğimden tuttu.
"Hadi ama sözlüm oldun ve halâ yanaktan mı?"diye sordu.
"Emir şey...ımm-"diye ben gevelerken dudaklarımın üzerinde bir baskı hissettim. Emir beni öpüyordu. Geri çekildi ve sırıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORMANTİK ÖKÜZÜM
RomanceHazal ve Öykü çocukluk arkadaşı. Üniversiteyi İzmir de okudular. Aynı bölümden mevzunlar -mimarlık-. Aslan Holdingte iki arkadaş çalışmaya başlarlar. Hazal telefonu ile meşgulken birine çarpar... Öykü öğle yemeği için holdingin otoparkında...