HAZALSabah uyandığımda banyodaki rutin işlerimi hallettikten sonra giyindim ve kahvaltı için aşağıya indim.
"Günaydın laz gülü."dedi Öykü.
"Günaydın kanka. Abimler hala uyanmadılar mı?"
"Hayır,uyanmadılar. Knk akşam konser var. Dün en ön sıralardan bilet aldım."
"Ayy knk akşam çok güzel geçecek."dedim ve kahvaltı hazırlamaya başladık.
*****
Veee yine 4 4lük bir kahvaltı.
"Laz gülü hadi şunları uyandıralım."dedi Öykü. Olumlu anlamda başımı salladım. Ben abimi, Öykü Mete'yi uyandıracaktı. Abimin odasına gittiğimde burnunu sıktım. Tam kaçacakken abim beni yakaladı.
"Demek burnumu sıktın."dedi ve -kolay şekil alan saçlarımı salık bırakmıştım- saçlarımı karıştırdı.
"Ya abi of."
"Sen geç ben geliyorum."dedi. Bende gittim ve tekrar saçımı taradım ve yine salık bıraktım. Mutfağa gittiğimde abim su içiyordu.
"Mete soytarısı uyanmadı mı?"diye sordu.
"Abi Öykü uyandırmaya çalışıyor."dedim ve Öykü'nün çığlıklarını duydum. Mutfaktan abimle birlikte çıktık. Mete Öykü'yü sağ amzuna atmış götürüyordu.
"Yavuz abi yardım et."dedi Öykü. Abim tam gidecekken.
"Abi siz bu işe karışmayın."dedi Mete onu ilk kez bu kadar sinirli görüyorum. Mete Öykü omzunda bahçeye çıktılar. Mete Öykü'yü yere atarak hortumla kızı ıslatmaya başladı. 1dk boyunca Öykü'nün yanına gitmemize izin vermedi. En sonunda suyu kapattı ve eserine son bir kez baktı.
"Öykü git üzerini değiştir. Hasta olma."dedi Mete.
"Pislik, salak, dengesiz öküz, bizon, kalas, odun, şerefsiz."diyerek odasına gitti Öykü.
"Neden yaptın?"diye sordum Mete'ye.
"Ona sorun o anlatır."dedi. Mutfağa geçtik ve kahvaltı yaptık. Bugün abimlerin biraz işleri olduğu için onlarda bizimle çıktılar. Bizde masayı topladıktan sonra arabalarımıza binerek. Holdingin yolunu tuttuk.
*******
Holdinge girdiğimizde sekreter bozuntusu yanımıza geldi ve:
"Öykü Kaan Bey seni çağırıyor. Hemen gelsin dedi." Öykü bana:
"Kolay gelsin."dedi ve Kaan'ın odasına gitti. Bende kendi odama gittim ve çalışmaya başladım.
ÖYKÜ
Gidelim bakalım ne olmuş. Kaan'ın odasına geldiğimde kapıya vurdum ' Gir ' komutunu alınca içeriye girdim.
"Geç şuraya konuşacağız." dedi Kaan. Gösterdiği koltuğa oturdum. Oda karşıma geçti ve:
"Lafı dolandırmayacağım. Antalya da ki mimarım izine çıkmıştı. Bu hafta içerisinde yetişmesi gereken bir çizim var ve sen çizeceksin."dedi vay be emrediyor.
"Zorunda değilim. Ayrıca ben Emir Bey'in mimarıyım."
"Öykü sinirlendirme beni iyi ben de Hazal'a söylerim."dedi Hazal mı? Ben onu mesai dışında çalıştırmam. Daha doğrusu ben kuzuyu kurda veremem.
"Tmm."dedim isteksizce. Kaan çok hafif gülümsedi ve:
" Peki şimdi bana telefon numaranı ver istediğim zmn başlarız."
"Holdingte beni gördüğünüzde ne zmn başlayacağımı söylersiniz."dedim ne yani ona hemen numara falan vermem. Ellerini saçlarının arasından geçirdi ve bana baktı. Gözlerinin içine baktığımda bal rengi gözleri koyulaşmıştı.
"Öykü beni sinirlendirme hemen numaranı vereceksin."diye bağırdı yalan yok çok korktum. Belli etmemeye çalışarak.
"Tmm söylüyorum. 05*********" el mahkum numaramı verdim. Kaan'ın dudağının kenarı kibirli bir şekilde kıvrıldı. Lan bu çocuk gülmesin.
"Ben de sana vereceğim yabancı numara olduğunu götüp açmazsın. Yaz hemen 05*********." Numarasını kaydettim ve:
"Söyleyecekleriniz bittiyse kendi işlerime bakmam gerek."
"Beni nasıl kaydettin?"diye sordu. Beklemediğim yerden geldi. O beni sinir ettiği için ' Pazartesi' diye kaydettim. Şuan hiçte yalan söyleyemem.
"Pazartesi."dedim. Kaan kaşını kaldırdı ve:
"Ağır olmadı mı?"diye sordu. Gözlerinde ki hayal kırıklığı içimi parçaladı. Artık kendime itiraf ettim. Ben bu bizonu seviyorum.
"Hayır."dedim ve kendi odama giderek çalışmaya başladım.
******
İşlerim bitti. Masamı topladım ve Hazal'ın odasına gittim ve:
"Laz gülü benim işim bitti senin ?"
"Benimde bitti. Hadi gidelim akşam konser var."dedi ve otoparka giderek arabalarımıza bindik ve evin yolunu tuttuk.
Nasıl buldunuz? Yorum ve votelerinizi bekliyoruz.
Mutlu kalmanız dileğiyle...:)Bu bölümde kısa oldu ama kusura bakmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORMANTİK ÖKÜZÜM
Storie d'amoreHazal ve Öykü çocukluk arkadaşı. Üniversiteyi İzmir de okudular. Aynı bölümden mevzunlar -mimarlık-. Aslan Holdingte iki arkadaş çalışmaya başlarlar. Hazal telefonu ile meşgulken birine çarpar... Öykü öğle yemeği için holdingin otoparkında...