HAZAL
Öykü'yü yalnız bıraktığım için kendimi kötü hissediyorum. Aslında Kaan oradaydı ama içim hiç rahat değildi.
"Of! Emir bu sefer beni dinleyeceğin tuttu. Neden kendi bildiğini yapmadın?"diye saçmaladım.
"Lan anlamıyorum ki bu Kaan Öykü'yü mü yiyecek? Sen bunları nasıl barıştırmayı düşünüyorsun?"diye çıkıştı.
"Emir bana bağırma!"dedim.
"Hazal sus o zmn."dedi. Yalan yok kırılmıştım. Başımı cama yasladım. Bu sırada telefonum çaldı. Ekrana baktığımda ~ Tereyağı arıyor... ~ yazıyordu. Arayan Mete'ydi. Biraz sarışın olduğu için tereyağına benzetiyordum. Telefona baktım.
Mete= -- Hazal=+
-- Nasılsın Hazal?
+ İyi. Sen?
--Ben de iyi. Öykü'ye mesaj attım ama cevap vernedi.
+ Acaba senin yüzünden Kaan'dan ayrılmış olması olabilir mi?
--Bak yol yakınken sen de Emre'den ayrıl.
+ Onun ismi Emir. Hem sanan ne? Demiştim ki telefonu Emir aldı.
Mete =-- Emir = ‡
‡ O s*ktiğim çeneni kapatmazsan seni bulur gerisini anladın p*ç kurusu. Bir daha bu numarayı ya da Öykü'yü aramayacaksın.
-- Sana ne? Ağzını topla.
‡ Telefonda s*kiklerle konuşmuyorum.dedi ve telefonu kapattı. Telefonumda birşeyler yaptiktan sonra bana verdi.
"Emir bir daha böyle küfürler etme."dedim.
"Hazal bir daha bu p*ç seni ararsa konuşma."dedi. Sonra beni ilk getirdiği cafeye getirdi. ( Hani duvarına E&H yazdığım.) Cafeye girdiğimizde gözüme E&H yazdığım tahta blok ilişti. Emir bana sarıldı ve:
"Sana öyle bağırmamam'' gerekirdi."dedi.
"Özrünüz kabul edilmiştir."dedim ve masalardan birine oturduk. Biraz sonra iki yabancı gibi yanımıza Kaan ve Öykü geldi.
ÖYKÜ
Hazalların yanına geldiğimizde hemen Hazal'ın yanına oturdum. Direkt gözüme Ö&K çarptı böyle bir aksilik olur mu? Siparişlerimizi verdikten sonra gelmesini beklemeye başladık. Derin bir sesizlik vardı. İnstagramdan bir bildirim gelince girdim. Mesaj Hazal'la üniversitedeki arkadaşımız Çağrı'dandı.(Çağrı: Öykü'nün sevgilisiydi. Öykü onu ölesiye severken o birgün sınıf sürtüğünün elinden tutup Öykü'nün karşısına geçerek:
"Senin sevgin bana yetmiyor."demişti. Öykü haftalarca ağladı. Hatta psikolojik tedavi bile gördü.)
Kimden: Çağrı
Özlettiniz kendinizi. Yazmışti. Bunu masada diyemezdim. Emir onu öldürebilirdi. Ekran görüntüsü alıp Hazal'a attım. Bir de mesaj attım.Kime: Laz Gülü
Knk düğüne çağıralım mı? Diye sordum. Hemen cevap geldi.Kimden: Laz Gülü
Knk senin için sorun olur mu?diye sordu. Çağrı ve ben o zmnki salaklığımıza verip sevgili olmuştuk. Ama Bay P*ç beni aldatınca ayrıldık. Ben onu geçekten sevmiştim. Her neyse sonra arkadaş olmaya karar verdik.Kime: Laz Gülü
Sorun yok. Ben davet ederim. Yazdım ve Çağrı'ya mesaj attım.Kime: Çağrı
Hazal'ın düğünü var ve seni de bekliyor. Gelir misin?Kimden: Çağrı
Olur. Ne zmn?Kime: Çağrı
Yarın.Kimden: Çağrı
OK. Bu sırada siparişlerimiz geldiğinde yemeye başladım. Bu sırada Taylan Kaya - Dur Ya Da Koş Bana şarkısı çaldı. Ben direkt Kaan'a baktığımda göz göze geldik. Hiç birşey demedim."Hazal ben akşam bekârlığa veda yapıcam."dedi Emir.
'Kiminle?"diye sordu Hazal.
"Arkadaşlarım ve-"
"Dansözler demi Emir. Yok öyle birşey sen o arkadaşlarınla yalnızca Cuma namazına gidebilirsin. Biz kınayı yaparken sen evinde pijamalarınla oturacaksın."dedi Hazal bu söylediğine gülümsedim. Bu sırada İrem Derici- Aşk Eşittir Biz çaldı. Bu Kaan ve benim şarkımdı. İstemeden gözlerim doldu.
"B...benim başım ağrıyor. Eve gidiyorum."dedim. Cafe'den çıktığımda biri benim kolumu tuttu. O kişiye baktığımda Kaan'dı. Sadece gözlerimin içine baktı ve kolumu bıraktı. Zaten ne bekliyosam. Bir taksi çağırıp eve gittim. Dikişlerimin olduğu bölge acıyordu. Eve gidip ağrı kesici aldım. Evdekikere de beni rahatsız etmemelerini söyleyip geçen hafta gibi pikenin altına girip ağladım.
KAAN
Öykü cafeden çıktığında kolundan tuttum. Ona orada sarılmak istedim ama sonra vazgeçtim. Çünkü o son gün yani ayrıldığımız gün söyledikleri aklıma gelince vaz geçtim. Öykü gittikten sonra arabama binip bara sürdüm. Bana yalnızca orası iyi geliyor.
HAZAL
"Emir bizde kalkalım mı?"diye sordum. Öykü gitti ben burada Emir'le olmaz yani.
"Tmm."dedi. Hesabı ödedikten sonra arabasına bindik. Evin oraya geldiğimizde Emir'in yanağına küçük bir öpücük kondurdum.
"Güzelim ağlamak yok tmm mı? Sen ağlarsan kınanı mahvederim."dedi. Bu söylediğine gülümsedim.
"Cnm kına gecelerinde hem ağlarım hem giderim yapıyorlar."dedim.
"Sen ağlama ama gel."dedi. Babam heran dışarı çıkabilir diye hızla arabadan indim poşetlerimi de aldım. Cama eğilip:
"Emir akşam bekârlığa veda yok."dedim.
"Tmm güzelim."dedi. Hemen eve girip poşetlerimi odama attım ve Öykü'nün yanına gittim.Uyumuştu. Kendi odama gidip bende biraz uyumaya karar verdim.
*******†****
Alarmın sesiyle uyandım. Hemen elbisemi giyip Öykü'nün odasına daldım.Elbisesini giymiş saçını dağınık topuz yapmıştı. Benim saçlarımın ucuna hafif dalga yapacağımız için kuaföre gerek duymadım. Öykü tamamen hazır olunva benim saç ve makyajımıda hallettikten sonra abimin arabasına binip kına için ayarladığımız salona getirdi. Kınada yalnızca bayanlar olacaktı. Telefonumla Emir'i görüntülü arayıp evde oturduğunu görünce mutlu oldum. Veee kınamın yakılması için aşağıya indim.
Nasıl buldunuz? Yorum ve votelerinizi bekliyoruz.
Mutlu kalmanız dileğiyle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORMANTİK ÖKÜZÜM
RomanceHazal ve Öykü çocukluk arkadaşı. Üniversiteyi İzmir de okudular. Aynı bölümden mevzunlar -mimarlık-. Aslan Holdingte iki arkadaş çalışmaya başlarlar. Hazal telefonu ile meşgulken birine çarpar... Öykü öğle yemeği için holdingin otoparkında...