-29- Karanlık

2.9K 105 14
                                    

Medya; Furkan.

"Nasıl? Yakıştı mı?"

Üzerindeki kırmızı elbisesiyle karşımda duran annemi süzdüm baştan aşağı. Rengi beyaz teninde çok güzel durmuştu ve vücudunu tamamen sarmış, güzel fiziğini ortaya çıkarmıştı.

"Harika görünüyorsun." diyerek güldüm ve elimle kalçasına vurdum hafifçe. "Babam bayılacak sana."

Annem kolumu çimdikleyerek kaşlarını çattı. "Terbiyesiz! Ay aynı babana çekmişsin..."

"E tabii sen babamın terbiyesizliklerini iyi bilirsin..."

"Umut!" diyerek kızdığında olası bir darbeye karşı gülerek uzaklaştım yanından. Annemle bu konuda dalga geçmeyi seviyordum. Kaç yıllık evlilerdi ve ben doğmuştum ama hâlâ utanıyordu genç kızlar gibi...

"Gülay! Hadi güzelim, geç kalacağız."

Babamın sesiyle annem panikle yataktaki çantasını aldı ve siyah dalgalı saçlarını hafifçe düzelttikten sonra odadan çıktı. Ben de arkasından onu takip ettim. Kapının önünde bekleyen babam, annemi gördüğünde yüz ifadesi öyle bir değişime uğradı ki bu anı bozmamak için gülüşümü zorlukla bastırdım.

Annem babamın yanına gittiğinde babam hâlâ şaşkın bir şekilde ona bakıyordu. Ayrıca ağzı da açık kalmıştı.

"E hadi gitmiyor muyuz? Geç kaldık diyip duruyordun..."

Babam boğazını temizleyerek bakışlarını sonunda annemin vücudundan alarak yüzüne çıkardı. "Evet, evet hadi çıkalım."

Annem bana döndü. "Kızım eğer bir şey olursa ara hemen, tamam mı? Dolapta da yemek var, acıkırsan ısıtıp yersin."

Başımı salladım.

Babam kapıyı açıp annemin geçmesini bekledikten sonra hızla bana döndü. "Akşam gelmeyebiliriz biz belki." Göz kırptı. "Çağla eve geldiğinde mesaj atın bana, haberim olsun. Hadi dikkatli ol..."

"İyi eğlenceler..." dedikten sonra el sallayarak kapıyı kapattım ve salona koşarak kendimi üçlü koltuğa bıraktım.

Kumandayı alıp kanalları gezerken bulduğum bir komedi filmini izlemeye karar verdim ve arkama yaslandım.

---

Film bitmek üzereyken bir anda büyük bir şimşek çakmasıyla birlikte etraf karanlığa gömüldü. Ufak bir çığlık atarken korkuyla oturduğum koltuğa sindim ve gözlerimi sımsıkı yumdum. Kahretsin...

Ne olmuştu ki şimdi? Elektrikler mi kesilmişti? Sigorta mı atmıştı? Ve bu ben evde tekken olmak zorunda mıydı?!

Karanlıktan oldum olası korkardım ve bu ufak bir fobi değildi. Ciddi anlamda korkardım. Küçükken, eski evimizin kilerinde kilitli kalmıştım saatlerce. Oraya nasıl girdiğimi bile hatırlamıyordum ama karanlıkta korkudan ağlayarak bulunmayı beklediğimi çok net hatırlıyordum. O günden beri karanlıkta uyuyamıyordum bile...

Derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım ama sanki koskoca evdeki oksijen yetmiyordu bana. Gözlerim yavaşça doldu ve sessizlik kulaklarımı tırmalamaya başladı.

Başımı aralık pencereye çevirdim ama perdenin arasından sızan ay ışığı bile bana yetmedi.

Titreyen ellerimle yanımdaki telefonuma uzandım. Onun ışığı beni biraz rahatlatsa da yalnız kalamayacağımı biliyordum.

Çağla'yı arayamazdım. Çiçek teyzelere yemeğe gitmişti ve Ali'yle daha yeni barışmışlarken onları rahatsız etmeyecektim. Annemle babamın da bu aptal korkum yüzünden akşamını mahvedemezdim.

Sevgili ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin