-38- Şarkı Yarışması

1.7K 77 15
                                    

Medyada bizimkilerin yarıştığı şarkı var.

Berke;

Hiçbir zaman şu gerçek aşk dedikleri şeyi bulamayacağımı düşünmüştüm. Daha doğrusu bunun gerçek olmadığını... Birinin diğerini koşulsuz ve sonsuza dek sevebileceği düşüncesi bana öyle imkansız ve uçlarda bir fikir gibi geliyordu ki buna inanmamıştım. Hiçbir zaman.

Hep beğendiğim ya da hoşlandığım kızlara yaklaşmıştım ama daha fazlası değil. Ne bir bağ kurmuştum ne de uzun süre takılmıştım. Böylesi benim için iyi de gidiyordu. Taa ki o güne kadar.

Ne olmuştu bilmiyorum. Yine, her zamanki gibi ödev teslimimi son güne, hatta son dakikaya kadar bekletmiş ve hoca okuldan çıkmadan yetiştirmek için koşuyordum. Her şey bir anda olmuştu. Sağa sapmak için döndüğümde önüme bir anda bir kız çıkmış ve hızını alamayan ben ona resmen bodoslama bir şekilde çarpmıştım.

Çarpılmıştım!

Evet. O kız Didem'di ve ben onun o güzel gözleriyle karşı karşıya geldiğim o ilk saniyede resmen çarpılmıştım. Bu hissi nasıl tarif edebilirdim bilmiyorum. Zaten hiçbir zaman kendini iyi ifade edebilen biri olmamıştım ya da duygusal bir karakterim falan da yoktu.

Ama bildiğim tek bir şey vardı. O güne kadar reddettiğim aşkın ne olduğunu anlayacağımı ilk kez o zaman hissetmiştim. Her zaman özellikle de ilk görüşte aşkla dalga geçen ben, o gün bunun belki de mümkün olabileceğini düşünmüştüm.

Doğru. Asla aşık olmaz denilen çapkın Berke de aşık olmuştu. Artık bu beni şaşırtmıyordu bile.

Ben ise varlığına inanmadığım bu elması kırmıştım. Büyük bir zenginlik içindeydim ama onu kaybetmek üzereydim. Bunun düşüncesi bile beni boğuyordu. Gerçek olmasına katlanamazdım.

Katlanmayacaktım!

Tek suçum sevgilimi kıskanmaktı. Tamam belki de çok abartmıştım ama gözüm dönmüştü işte. O herifi ona o kadar yakın görünce kan resmen beynime sıçramış ve yumruğumu yüzüne gömüvermiştim. Ne olduysa da bu yüzden olmuştu zaten.

Didem bu kıskançlığımın zıvanadan çıktığını ve bu şekilde daha fazla devam edemeyeceğini söylemişti. Ben ise bunu ayrılık konuşması yaptığına yorarak sert tepki vermiştim ve sonucunda çok büyük bir kavga etmiştik. Düzeltilemeyecek bir şey değildi. En azından ben böyle olduğuna inanmak istiyordum.

Kaç gündür konuşmuyor olmak beni öldürüyordu. Ne aramalarıma cevap veriyor ne de mesajlarıma dönüyordu. Okulda zaten benden sürekli kaçıyordu. Ama bugün değildi. Bu yarışma sayesinde bir fırsat yakalamıştım.

Kendi aralarında konuşan arkadaşlarıma bakıp gülümsedim. Keyifleri yerindeydi ve derin bir sohbet içindeydiler. On dakikalığına kaybolmamın dikkatlerini çekmeyeceğine karar verip kulisin kapısından yavaşça sıvıştım.

Sahnenin kenarına kadar gelip perdenin arkasına gizlenerek seyirci koltuklarına bir göz attım. Daha vakit olduğundan çok az kişi vardı. Didemi aralarında görünce gülümseyerek geri geri yürüdüm.

Şimdi Umut'un çantasından telefonunu ödünç almam gerekiyordu. Ondan isteyebilirdim de ama bu olayda bana yardım etmeyeceğine dair yemin etmişti. O da tamamen Didem'in tarafındaydı. Hatamı kendim telafi etmem gerektiğini düşünüyordu. Madem o isteyerek yardım etmiyordu o halde benim de o yardımı gizlice almamda bir sorun yoktu.

Kulis kapısının önündeki dolaplara bir göz attım ve Umut'unkini bularak ezbere bildiğim şifresini girdim. Bu saf kız her şifresini aynı yapıyordu.

Sevgili ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin