-24- Masal

3.4K 112 7
                                    

Medya; Furkan.

Aşkın gözü kör müydü gerçekten? İnsan çok sevince göremiyor muydu gerçeği?

Çok seviyordum ben. Öyle çok seviyordum ki, bensiz mutlu olacağını bilsem kalbimi ellerine bırakır öyle giderdim...

Acaba yıllardır görememiş miydim bana olan sevgisini? O hep bana aynı bakıyordu da ben şimdi mi anlıyordum bakışlarını yakan şeyin sevgi olduğunu?

"Artık gözlerini açabilirsin..."

Nazlı ablanın sesiyle nefesimi tutararak gözlerimi yavaşça araladım ve aynadaki yansımamdan saçlarıma baktım.

Kısacık kestirdiğim siyah, dalgalı saçlarım çenemin hemen altında kıvrılarak duruyordu.

Kısacık kestirdiğim siyah, dalgalı saçlarım çenemin hemen altında kıvrılarak duruyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saçlarımı uzun zamandır kestirmiyordum. Şimdi böyle bir şeye karar vermiş olmamın nedeni ise Furkan'dı.

Dün Ali ve Berke'yle beden dersinde bir ağacın dibinde oturmuş konuşurlarken duymuştum onları.

Berke, "Kesinlikle uzun saç bir kıza daha çok yakışıyor... Ya da en çok Didem'e yakışıyor galiba..." diyerek gülmüş, Ali ise, "En güzeli uzun sarı saçlar bence..." demişti.

Kalbim ağzımda Furkan'ın dudaklarından çıkacak cümleleri beklerken o hafifçe gülümsemişti. "Saçının nasıl olduğunun önemi yok ben sevdikten sonra... Ama illaki cevap vermem gerekiyorsa buna," diyerek Berke'ye tersçe bakmış ve devam etmişti. "Kısa saç daha çok yakışıyor bence..."

İşte bunu duymam yetmişti. Bugün ise kendimi -Çağla'yı da peşimden sürükleyerek- kuaföre atmış ve koltuğa oturur oturmaz da saçlarımı kestirmek istediğimi söylemiştim.

"Çok yakıştı," dedi Çağla gülümseyerek. "Furkan çok beğenecek..."

"Gerçekten mi? Beğenir mi?" diye sorduğumda başını salladı bunu sorduğuma inanamıyormuş gibi.

Furkan'la kütüphanede olanlardan sonra henüz başbaşa kalamamış ve doğal olarak da hiç konuşmamıştık. Zaten konuşsakta ne diyecektik hiçbir fikrim yoktu. Okuldan sonra eve geldiğimizde olanları ve aklımda ne varsa Çağla'ya dökmüş ve karşılığında çığlıklar içinde, "Aptal bir de soruyor musun bunu?! Çocuk aşkından ölüyor da haberin yok!" cevabını almıştım.

Koltuktan kalkarak Nazlı ablaya teşekkür ettim ve ücreti ödeyerek kuaförden çıktık. Karşı kaldırıma geçerken, "Hazır mısın?" diye sordu bana.

Alt dudağımı dişlerimin arasına alarak ısırdım. "Bilmiyorum... Çağla yüzüne nasıl bakacağım? Ne diyeceğim peki? Acaba bu konuyu o bir şey diyene kadar hiç açmasam mı? Ama ya o da bir şey demezse? O zaman ne-"

"Sakin ol." diyip gülerek susturdu beni Çağla. "Hiçbir şey olmamış gibi davran şimdilik. Furkan'ın tavırlarına göre nasıl davranacağına karar verirsin. Dün bunları konuştuk. Şimdi sakin ol..."

Sevgili ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin