Bölüm-4 🖤 HÜSRAN

23.3K 978 201
                                    

💥Duyuru!
Değerli okuyucularım, geç gelen bölüm için üzgünüm. Küçük bir sağlık sorunu yaşadım. O yüzden bir süre ara vermek durumunda kaldım. Anlayışınız için teşekkür ederim...🖤

***

Sevgili okuyucularım lütfen vote ve sevgi dolu yorumlarınızı bırakmayı unutmayın....
🖤🖤🖤
Keyifli okumalar...

***

Ruhunda yaprak dökme zamanı vardı ve kalp yağmurun ne olduğunu iyi biliyordu. Duyduklarının doğruluk payı olabilir miydi?

Hayır!

Çünkü Tınay böyle bir şey yapmaz ona asla ihanet etmezdi. Evliliklerini güven üzerine kurmuşlardı. Üzerindeki ince kıyafete aldırmadan, üşüyen çıplak ayaklarını umursamadan bir adım daha atarak evli olduğu adama yaklaştığında, ona usulca seslendi.

"Tınay?"

Adam yerden güçlükle kalktı sesin geldiği yöne doğru umursamaz bir edayla dönünce, yüzünü kolu ile hızla sildi, dudaklarında küstah bir sırıtış peydah oldu. Kaşları havalandığında gözlerinin tek odağı Elif'ti. Hafifçe üzerini çekiştirerek düzeltir gibi yaptı. Kendini yerinde toparlayıp, sarsak adımlarla ona yaklaştı ve belinden yakalayıp kendine doğru çekti.

Elif'in gözleri dolmuş, rüya olmasını dahi istemeyeceği bir sahneyi yaşıyordu. Boğazında oluşan yumruyu umursamadan zorlukla yutkundu. Tınay'dan gözlerini çekip kafasını yana çevirmesiyle o buz mavilerle karşılaştı, hemen yanındaysa o motorcular vardı. Herkesin gözleri onların üzerindeydi. Duyguları birbirine girmiş, nasıl hissedeceğini bile bilmiyordu. Tekrar gözlerini yanındaki adama, kocam dediği kişiye çevirdiğinde biriken gözyaşları bu sefer yanaklarından yavaşça süzülmeye başladı.

Adam kadının ince belini sıkıca tutup kendine bastırmasıyla elini yanaklarına götürüp gözyaşlarını şefkatle silmeye başladı. Gözlerinde hiçbir duygu kırıntısı yoktu halbuki. "Kraliçem.'' diye mırıldandı ve ardından ekledi. ''Ağlama lütfen. Sana ihanet etmişim gibi hissettirmemelisin."

Önce alnını Elif'in alnına yasladı, derin bir iç çekti sonra da ondan ayrılıp ellerini iki yana açtı ve etrafında dönüp kalabalığı gösterdi.

"Evet! Bugün özel bir gün. Hemde çok özel." dedi yüksek bir sesle. Tınay kendince başarısını göstermeye çalışıyordu. Fakat olmayan bir başarı nasıl gösterilebilirdi ki..
Birden öyle şiddetli, öyle soytarıca bir kahkaha attı ki, etrafında ki herkes şaşkınlıkla ona bakakaldı. Sonra hızla kahkahasını kesip; yüzüne ciddi bir ifade yerleştirip devam etti:
"Neden mi? Sevgili karımı, metresim ile yani kendisini benim karım olduğunu sanan bu zavallı kadın ile tanıştırmaya getirdim."
Sözlerini tamamlarken Elif'i küçümseyen bir bakışla göstermişti.

Kimseden tek kelime çıkmıyor herkes olayın şokunu yaşıyordu. Elif'in ise göz bebekleri kapının yarıkları arasında ışıldayan bir mum gibiydi. Duyduklarından sonra baştan aşağı titredi, gözleri bulutlandı, damarlarındaki kanın hızla aktığını hissetti, etrafındaki her şey uğulduyor, dönüyor gibiydi.

Tınay bu sefer kenarda, arabasına yaslı duran sarışın kadına doğru ilerledi ve onu belinden tutup kendisine çekerek kadının dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı. Sonra etrafındaki kalabalığa küçük bir bakış attığında karşısında ki çeteyi göstererek, "Siz benim sürprizimi bozdu-''

Cümlesini yarıda kesen şey Elif'in sarışın kadını Tınay'ın kollarından hızla geri çekmesi olmuştu. Kadın geriye doğru savrulurken, Elif tüm öfkesini Tınay'a yöneltti. Damarlarında dolaşan öfke, uğradığı ihanetin acısıyla harmanlandı, sıkmaktan uyuşan elini hızla açıp Tınay'ın kanla kaplı suratına güçlü bir tokat attı. Ardından titreyen ellerini tekrar yumruk yapıp, yanlarına sabitledi fakat kendini tutmakta zorlanıyordu. Etrafında, tanımadığı onca insanın önünde daha fazla küçük düşürülmek istemiyordu. Kısık bir nefes alarak dişlerinin arasından konuşmaya başladı: "Sen ne dediğinin farkında mısın? Biz evliyiz. Sarhoşsun ve ne dediğini, ne yaptığını kesinlikle bilmiyorsun! Bunu kendine gelince konuşacağız.''

LİDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin