Sevgili okuyucularım lütfen vote ve sevgi dolu yorumlarınızı bırakmayı unutmayın...
🖤🖤🖤***
"Alparslan?" diye seslendiğimde kısaca dönüp bana baktı. Mutfakta beni tezgahın üzerine oturtmuş, kendisi halâ bardak arıyordu.
Tekrar arkasını döndü ve bu sefer cam kapağı açtı, eline bir bardak aldı.
Kısık bir nefes alıp aklıma takılan soruyu ona sordum."O kadın! Tınay'ın yanında ki." dedigimde suyu bardağa doldurmuş arkası dönük bir şekilde öylece durdu.
Sert bir soluk verdiğinde sinirlendiğini anladım. Anlık konuyu açtığıma pişman olsamda yine de merak ediyordum. "Elif." dedi sert bir tonda ve önünü bana döndü birkaç adımda yanıma gelerek elinde ki bardağı yanıma bıraktı. Ensemden kavrayarak beni kendine çekti ve alnını alnıma yasladığında elleri yavaşça yanaklarıma gitti.
"Bitti. O konu kapandı!"Kapanmamaştı benim için halâ! Sinirle ellerini ittim. "Ben seni kandırmış olsam seninleyken başka..."
"Elif!"
Öfkeyle haykırdığında bir an yerimde sıçradım. Geri çekildi, ellerini sinirle saçlarından geçirdi ve "Cümlenin devamını sakın getirme!" dedi. Gözü seğirmeye başlayınca korkuyla yutkundum. Göz bebekleri titriyordu.
Sonra elini kaldırdı sert bir şekilde yanağımı okşadı. Çenemi kaldırıp dudaklarını dudaklarıma kısaca bastırdı. Kendini yine geri çektiğinde, "Onların arasında senin düşündüğün tarzda ciddi bir ilişki yoktu." diye fısıldadı.
Merakla başımı yana eğdim, gözlerine bakmaya devam ettiğimde bıkkınlıkla ofladı.
"Söz ver bana. Bu konu burda kapanacak, bir daha açmayacaksın."Bir süre sessizce bekledim ve derin bir nefes aldığımda, "Söz." dedim.
Gözleri anlık kısıldı. Dudaklarını ıslatıp derin bir nefes alınca, "Tınay'ın uyuşturucu sattığını biliyorsun. Gördün değil mi?" diye sordu.
Sessizce başımı salladım.
"Araplar. Almanya'da ki Araplar ve Ruslar arasında ki uyuşturucu ticareti ile ilgileniyor Betül, yani Tınay'ın yanındaki kadın."
"Dur! Dur!" dedim panikle, elimi korkuyla kaldırarak haykırdığımda kaşları havalandı. Derin bir nefes aldığımda, "Sen adını söyleme." dedim. "Sadece kadın demen yeterli."
Burnundan nefes vererek gülümsediğinde sinirle kaşlarımı çattım.
"Pekala. Tınay'ın planı beni ortadan kaldırarak Rusya ve Almanya'ya arasında ki uyuşturucu ticaretini yapmaktı. Bu onun ve benim arasında uzun süren bir savaştı. İyi bir adam olduğumu söyleyemem. Fakat benim uyuşturucu ile işim yok. Yapmaya çalışanlarında önündeki en büyük engel benim." dediği an elimi tuttu ve yanağını avuç içime yasladı. "Kadını o yüzden yanında tutuyordu. Aslında kadının da Tınay'dan çıkarı vardı. Eğer bu ticaret olsaydı, kadın için daha kârlıydı. Araplar işin başına o kadını geçireceklerdi. Hepsi bu. Sadece çıkar ilişkisiydi onların ki."
Avuç içimdeki yanağını parmağımla hafifçe okşadığımda, "Ama o gün!" dedim boğazım düğümlenirken, "O barda. Bana onun için saldırdı. Üzerime yürüdü. Sonra videoda gördüm. Onu öptü. Evli olduğunu söyledi. Hem Tınay polisti. Nasıl uyuşturucu işine karışır, halâ inanamıyorum!" diye fısıldadım.
Elimi tuttu ve avuc içime dudaklarını bastırdığında güldü.
"Neden bu kadar masumsun. Her söylenen şeye inanıyorsun. Sözleşmeli bir evlilik, gerçek bir evlilik değildir. O kağıtlara bakmadın mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİDER
JugendliteraturYüzünde bu zamana kadar hiç görmediğim tuhaf bir ifade belirdi. Yana doğru bir adım atıp kulağına doğru eğildiğimde sessizce fısıldadım: ''Sana bir sır vereyim mi? Kalbini kırdığın bir kadına asla güvenme. Bu vereceğin en büyük yanlış karar olur. Y...