Sevgili okuyucularım lütfen vote ve sevgi dolu yorumlarınızı bırakmayı unutmayın...
🖤🖤🖤***
Bozulmasını istemediğim bir huzurun içerisindeydim. Öyle ki etrafımda göremediğim ama hissettiğim bir duygu duvarı vardı ve içerisinde büyük bir güvenle duruyordum.
Ta ki birisi, "Elif?'' diye seslenene kadar.
Yutkundum ve sessizce bana seslenen kişiye kulak kabarttım. Önce derin bir sessizlik oldu ardından tam kavrayamadığım sesler yankılandı kulaklarımda. Boğuk bir uğultu gibiydi ve yüzümü buruşturmama sebep oldu bu durum.
Biraz önce bana seslenen kişi tekrar ''Elif!'' diye seslendi, bu sefer cevap vermek istedim ama bir şey bana engel oluyor gibiydi. Tekrar yutkunduğum sırada diğer yanıma döndüm.
''Elif!"
En son çığlığı andıran aynı sesle yerimden sıçrayarak uyandım. Gözlerim önce odamın beyaz tavanı ile karşı karşıya geldi ardından ne olduğunu anlamak için yerimde hızla doğrularak karşıma baktım.
Karşımda anneannem ve dedemi görünce rüya gördüğümü düşünüp onlara gülümseyerek yastığıma tekrar sarılarak yattım.Fakat bu durum bir dakika bile sürmedi, kapanan gözlerim dün gecenin aklıma gelmesiyle hızla geri açıldı. Yerimde doğrulup, karşıma tekrar baktım. Halâ bana bakıyorlardı korkuyla başımı yana çevirdim. Ama Alparslan yoktu. Ne zaman tuttuğumu bilmediğim nefesimi hızla geri verdim.
Korkuyla tekrar onlara baktım. Acaba Alparslan'ı görmüşler miydi? Endişe içerisinde gözlerim hızla odayı taradı ama yoktu. Bu adam nereye gitmişti, acaba banyoda mıydı?
Allah'ım, ne yapardım ben o zaman!Anneannem, "Elif?" diye seslenince ona baktım. Gözlerim anneannemde olsada aklım Alparslan'ın nerede olduğundaydı. Ağzımdan sadece hafif bir mırıltı çıktı. Gözlerimi anneannemden çekip odama çevirdim ve hızla odamı tekrar taradığım sırada "Kızım delirdin mi?'' diye söylendi anneannem. ''Odanı ilk defa mı gördün?''
Gözlerim tekrar anneanneme kaydı. Ona bir cevap vermek yerine içimden Alparslan umarım gitmiştir diye dua ederek zaman geçiriyordum. Daha önce ki anımız aklıma geldi, onu yorganın altına saklamıştım. Yorganın altında olabilme ihtimali aklıma gelince bu sefer yorganın içerisinde hafifçe bacağımı hareket ettirdim, yoktu.
Gitmiş olabilir miydi? Gittiğini hiç hissetmemiştim belki dedemlerin parkede yankılanan ayak seslerini duymuş ve bir yere saklanmıştı. Bulunduğu yerden çıkmak için onların odamdan çıkmasını bekliyordu.
Olabilirdi tabi ki.
Yorganı üzerimden atarak ayağa kalktım. Hızla eğilerek yatağın altına baktım, yoktu. Dedem ve anneannemin arasından süzülerek kıyafet dolabımın kapağını açtım, yoktu.
Etrafta yoktu, demek ki gitmişti. Birden aklıma bu yaptığımın büyük bir aptallık olduğu düştü. Aradığım herhangi bir yerden çıksa o zaman ne olurdu? En iyisi onlar odamdan çıkana kadar sabit durmaktı.Gözlerim tekrar odağını buldu ve ikisi üzerinde bir süre gidip geldi. Eğer Alparslan'ı görmedilerse neden böyle bana bakıyorlardı?
Yavaşça yutkundum ve "Günaydın." dedim neşeli çıkarmaya çalıştığım sesimle. Aklıma gelen ilk şeyi söylemiştim. Kalktığıma göre sabah olmalıydı ve kendimce mantıklı kelime kullanmıştım.
Gülümseyerek onlara bakınca dedem sert soluk verdi ve "Tövbe, Yarabbim! " diyerek arkasını döndü, odadan çıktı.
Ne yanlış yaptığımı düşünerek bu sefer sadece anneanneme döndüm.
Gözlerini kısmış bana şüpheyle bakıyordu. Böyle baktığına göre kesin Alparslan'ı görmüştü. Hiç bozuntuya vermedim ve gülümsemeye devam ederek kendimi yatağa attım ardından yatağın ortasına oturarak yorganımı etrafıma doladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİDER
Novela JuvenilYüzünde bu zamana kadar hiç görmediğim tuhaf bir ifade belirdi. Yana doğru bir adım atıp kulağına doğru eğildiğimde sessizce fısıldadım: ''Sana bir sır vereyim mi? Kalbini kırdığın bir kadına asla güvenme. Bu vereceğin en büyük yanlış karar olur. Y...