Sevgili okuyucularım lütfen vote ve sevgi dolu yorumlarınızı bırakmayı unutmayın...
🖤🖤🖤***
Volkan, eline aldığı çay bardağını hafif sallayarak havada hayali bir daire çizdi. Düşünceli bir şekilde çayına bakıyor arada küçük yudumlar alarak çayını içiyordu. Akşam yemeği boyunca sürekli onunla konuşmaya çalışmıştım. Sorduğum sorulara aldığım tek cevap, evet veya hayır gibi kısa, en fazla üç ya da dört kelime barındıran cevaplardı.
Dudaklarımı dişleyerek, evdekilere kaçamak bakışlar atmaya devam ettim. Dedemin ortada dönen olaydan haberi olmadığı için rahatça konuşamıyordum. Her zaman ki gibi. Bugün niye uykusu gelmemişti bu adamın...
Anneanneme baktığımda onun da gözleri Volkan ve benim aramda gidip geliyordu. Volkan ile konuşmak için resmen fırsat kolluyordum.
Bakışları bana kayınca, hafifçe öne doğru eğildim, saçlarım yüzümü kapattı o sırada çaktırmadan kaşlarımla dedemi işaret ettim. Dudakları seğirirken, yavaşça başını olumlu anlamda salladı. Derince yutkundum ve arkama yaslandım. Ortamda ki tek ses televizyonun sesiydi ve anneannem bu sesi bozdu.
"Yarın öğlene doğru baklava yapacağız. Gidipte biraz dinlenelim." dedi dedeme hitaben.Ama dedem oralı olmadı ve haberleri izlemeye devam etti. Ne vardı Allah aşkına şu haberlerde. Sırasıydı sanki haberin. "Bey, gelmiyor musun?" diye ısrar etti anneannem.
Merakla vereceği cevaba odaklandım.
Dedem, "Az sonra gelirim." dedi ağzının kenarından. Fakat ses tonu sen git yat der gibiydi. Normalde bu durum hep ters olur anneannem dizilerini izlerken dedeme ters davranır onu yanından yollardı. Bu sefer yer değiştirmişlerdi.Kıkırdayarak çayımdan bir yudum aldım. Başımı kaldırdığımda dedem bana sert bir bakış atıp tekrar televizyona döndü. Anneannem gözlerini kısmış dedeme bakarken, Büşra ve Josepf dudaklarını birbirine bastırmışlardı gülmemek için. Anneannem sinir olmuştu dedemin onu kâle almamasına.
Boğazımı temizledim, anneanneme tekrar baktım. Hadi der gibi bu sefer gözlerimle yine dedemi işaret ettim.
Anneannem, "Sen benden yarın baklava istersin!" dedi terslenerek ayağa kalktı ve dedeme yukarıdan bir bakış atıp odasına gitti.Bu muydu yani? Bu kadar mıydı? Hani dedemi de götürecekti diye düşünürken, dedemin homurdanmasını duydum. Gözlerim ona kaydığında televizyonu sadece kendi izlediği için kapattı ve bize kısaca iyi geceler dileyerek anneannemin peşinden odaya gitti.
Anneannemin tribi işe yaramıştı, demek ki yıllardır dedeme böyle kök söktürüyordu. İyi de yapıyordu, bu erkeklerin hakkından böyle gelmek gerekiyordu. Biride Volkan'dı, ne yaptıysam bir türlü konuşturamamıştım.
Gözlerim yine ona kaydı. Halâ bize bakmıyordu. Kısık bir nefes alarak,
"Volkan biraz konuşalım mı?" diye sordum hevesle.Beni umursamadı ve "Uykum var. Size iyi geceler." diyerek yüzüme bakmadan ayağa kalktı. Bunu fırsat bilip bende ayağa kalktım ve elimi koluna koyarak engel oldum. "Lütfen, sadece birkaç dakika." diye ısrar ettim.
Başını o an bana çevirdi ve gözlerini kısarak bana bakmaya devam etti bir süre. Kafasında birşeyleri tartıyor gibiydi. Hevesle gözlerine baktım.
Cevap olarak sadece başını salladı ve terasa çıktık."Ben." demiştim ki sözümü hızla kesti.
"Ne zaman söyleyecektin? Görünen o ki benim ve dedenin haberi yok. Öyle değil mi?" diye sordu gücenmiş bir sesle. Yanımdan geçip terasın ucuna doğru ilerledi. Dudaklarımı ıslattım. Kırılmıştı, kırılmakta da haklıydı. Kelimeleri özenle seçmem gerektiğinin farkına vardım. Peşinden ilerleyerek bende yanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİDER
Teen FictionYüzünde bu zamana kadar hiç görmediğim tuhaf bir ifade belirdi. Yana doğru bir adım atıp kulağına doğru eğildiğimde sessizce fısıldadım: ''Sana bir sır vereyim mi? Kalbini kırdığın bir kadına asla güvenme. Bu vereceğin en büyük yanlış karar olur. Y...