Bölüm-5

1.2K 48 0
                                    

   Pınar karşımda öyle sessiz sedasız oturup kucağında birleştirdiği elleriyle oynarken kendimi huzursuz hissediyordum ve vicdan azabıyla
   "Yani özelse anlatma Pınar. Benim için dert değil, alınmam gücenmem. Meraktan sordum zaten"

   "Ha yok özel değilde biraz, nasıl diyeyim biraz dramatik ve kanlı bir hikaye. Çolak aşireti bizim kan davalı olduğumuz bir aşirettiler. Onların dedesi bir meseleden dolayı galiba kız meselesiymiş işte o yüzden benim dedemi vurmuş, amcalarımdan biri de onlardan birini vurmuş, onlarda buna karşılık olarak diğer amcamı vurmuşlar. En sonda Kadir abim Çolak'lardan Reşat Çolak'ı vurup hapse düştü. Daha sonra aşiretler bir araya gelip kanın durması için Çolak'lara intikam almayı yasakladılar ve onları Mardin'den sürdüler yıllar önce. Sen niye sordun ki bitmiş gitmiş bu olayı ve nasıl öğrendin, kim anlattı sana?"

   "Çalışma odasının kapısından geçerken kapı açıktı. Abin ile baban konuşuyordular hararetli bi şekilde ordan duydum. İkisininde sesi çok telaşlı geliyordu ben de merak ettim onları bile bu kadar telaşlandıran mevzuyu."

   "Niye konuşuyordular ki? Yani ne konuştular?"
"Galiba geri dönmüşler Mardin'e" dediğimde
Pınar ayağa fırlayıp  "Eyvah, eyvah bunlar kesin intikam için döndüler. Yine kan dökülecek Tuğra. Allah'ım sen bizi koru ya Rabbi"

"Tamam sakin ol. Abinler tedbir alacaklardır sen merak etme"
"Allah korusun diyelim o zaman. Neyse ben o zaman odama gidiyorum" deyip çıktı. Ben de yalnız kalmamı fırsat bilip laptopu elime alıp uygulamaya girdim
"Orada mısın?"
-"Senin için her zaman. Var mı güzel bir haberin benim için?"

"Çolak aşiretini araştırsana. Zazaoğlu aşiretinin kanlılarıymışlar"
-"Ee ne güzel işte. Onlar Çolak'larla uğraşırken sen de istediklerimizi bulursun"

    "Öyle olmuyor işte. Tehlike büyürse alacakları tedbirler de artar. İstediğimiz bilgilere ulaşmam imkansız hale gelir"
-"Tamam ben araştırırım o zaman " yazdığında kapı aniden açıldı ve içeri Murat girdi. Laptopu aniden kapatırsam şüphe çekerdim. Ben de hiçbir şey yapmadan ona baktım
"Ne yapıyorsun orada?"

   "Hiç öyle bakıyorum internete" dediğimde bana doğru yürümeye başladı. Kalp atışlarım gergin ortamdan dolayı hızlanmaya başladı ve adrenalin de yükselişe geçti. Yanıma gelip ekrana doğru eğilip baktı.

   "Okey mi oynuyorsun?" dediğinde gizli iletişim yerimiz olan okey oyununa bakıp

   "Evet, canım sıkıldı da" başıyla onaylayıp yatağa geçti. "Sen iyi misin? Biraz gergin görünüyorsun da"

    "Sen işine bak, burnunu da herşeye sokma" dediğinde soranda kabahat zaten dediğimde acaba dışımdan mı söyledim deyip ona baktın ama yok çok şükür içimden söylemişim. Oyuna baktığımda onun çıktığını görünce ben de çıktım ve kapattım bilgisayarı. Uzanıp kanepemde uyumaya çalıştım.

    "Murat ağa, Murat Ağa"
"Noldu yine" diye sorup doğruldu
    "Hergün olduğu gibi bugün de sabah oldu. İşe gitme vakti geldi" deyip odadan çıktım ve aşağı mutfağa indim. Çalışanlara bakıp "günaydın" deyip gülümseyerek kahvaltıyı hazırlamalarına yardımcı olmaya başladım.

   "Kızım iyi misin? Biraz daha dinlenseydin keşke. Tam düzelmedin daha" kestiğim salatalıklardan bir dilimi ağzıma atıp

    "İyiyim Fatma teyze merak etme. Hem ben yatınca hasta oluyorum çalışınca iyileşiyorum. Böyle de bir manyağım ben"

    "Bilmez miyiz canım ama sen yine de fazla yorma kendini. Geç geç geç otur hemen" deyip beni iteleye iteleye sandalyeye oturttu Berivan.

  "Manyak mısın kızım? Ne yapıyorsun?"

Planlı BerdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin