Planlı Berdel

Bölüm-29

   Murat ayağa kalktı ve hızla poşetleri eline alıp

   "Ben bunları mutfağa götüreyim. Sen de bize bi film aç" deyip mutfağa geçti. Manyak herife bak ya, ben evimden git diyorum adam film aç diyor. Yok sana film falan, öküz. "Ee ne açtın? Açmamışsın bile televizyonu. Dur ben açayım en iyisi" deyip kumandayı aldı eline.

   "Murat, gerçekten mi? Yani bu kadar olay oldu ama biz oturup film mi izleyecez gerçek karı kocalar gibi?" dediğimde kumandayı tutan elini indirdi.

   " Tuğra ben çok büyük bir hata yaptım, biliyorum. Ama sen iyileşmeden bu konuları konuşmayacam. Doktor stresten uzak kalmanı söyledi kesin dille. Sen iyileş, kendini bi toparla ondan sonra herşeyi konuşacaz zaten" deyip televizyonu açtı ve kanalları dolaşıp film aramaya başladı. Ben de doğrulup oturma pozisyonuna geçtim. "Hah bu güzel, daha başlamamış zaten. Ben de gidip abur cubur getireyim. Ne istiyorsun?"

   "Fındıklı çikolata, cips ama acılı ve patatesli olandan ve büyük bardakta soğuk kola istiyorum ben" deyince

   "Hepsini yiyebileceğinden emin misin?"

   "Dalga geçme benimle" dediğimde gülerek mutfağa gitti.
............
   "Adama bak ya, tüüüh senin kalıbına tüküreyim"

   "Arkadaş bi bırakmadın izleyelim filmi Murat. Yine ne oldu?"

   "Ya Allah aşkına insan hiç arabayla hem de ticari taksiyle helikopter düşürebilir mi? Akıl var mantık var"

   "Baksana adam gerekli şartları oluşturmuş yani, olabilir bence. Niye öyle diyorsun? Hem helikopter düşürmek o kadar zor da değil yani" dediğimde bana bakmaya başladı.

   "Sormaya korkuyorum ama nerden biliyorsun?"

   "Afganistan da bir tanecik düşürmüş olabilirim" deyince gözleri kocaman açıldı. Onun bu haline gülmemek için yanağımın iç kısmını ısırmaya başladım.

   "Afganistan da? Yahu haydi Afganistan'a gitmene falan hiçbir şey demiyorum zaten şaşırmıyorum ona da, teröristlerin helikopteri mi vardı? Nasıl düşürdün?"

   "Yok ya teröristin helikopteri mi olurmuş? Yanlış hatırlamıyorsam İngilizlerindi helikopter. Ya bak şimdi bizim ordaki ekip bi operasyondayken bu gerizekalılar onları terörist sanıp ateş altına alıyor. Bizimkiler kayalıkların arkasından kafalarını çıkaramıyorlar yoğun ateşten dolayı. Çıkarsalar tak yiyecekler mermiyi o derece yani. Ben de Nato'nun destek unsuru olarak gidiyordum. Telsizden anonsu duyunca İngilizleri uyardık ama adamlar siz teröristlere destek veriyorsunuz, onları koruyorsunuz deyip ateşe devam edince ben de onlara anladıkları dilden cevap verdim"

   "Ee?"
"Ne eee?"

  "Sonra noldu? Ceza falan almadın mı?"

   "Ya zaten iç savaşların olduğu kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan bi savaş bölgesindeydim daha beter ne ceza verebilirlerdi ki?"

"Mantıklı" deyip başka bir filme geçtik.

"Tuğra, Tuğra" derken sesi ninni gibi geliyordu bana artık. Çünkü çok acaip şekilde uykum vardı şu anda. Ve gözlerim kapandı kapanacak gibiydiler.

"Hımm" dedim gözlerimi açmadan.

"Uyuyorsun şu anda"
"Yani?"

"Seni yatağına taşıyayım ben, uyuyacaksan"
"Yok, böyle iyi. Yerim gayet rahat benim" deyip sol elimi de yastığıma daha da sardım.

   "Senin için iyi tabii, beni düşünen yok zaten"

   "Ya Murat git yat işte bi yerde, niye söyleniyorsun?"