Bölüm-42

305 26 2
                                    

"Seni birazcık tanıyorsam bu teklifi öylece reddetmeyeceğini biliyorum Tuğra"

   "Aslında reddettim müdürüm ama istemem yan cebime koy tarzında reddetmeydi birazcık"

   "Tuğra artık görevde değilsin-"

   "Kabul ediyorum" deyince biraz durup bana baktı

   "Tuğra senden bunu isteyemem. Hele ki meslekten attırılmışken ve hiç kimse de arkanda durmamışken"

   "Amirim, benim ettiğim yeminde bu görevi sadece meslekteyken yapacam diye bir ibare var mıydı?"

   "Sen yemin etmedin ki Tuğra çünkü sen hiçbir birime mensup olmayan özel birisin"

   "Yani öyle bir ibare yok. Ben herşeyimi daha birkaç haftalık olduğum andan şimdiye kadar bana bakan, beni büyüten, eğiten devlete borçluyum. Birkaç kişinin söylediklerine değil" dediğimde bana gurur dolu gözlerle bakıp

   "Buraya gelirken bu cevabı alacağımı o kadar iyi biliyordum ki. Seninle gurur duyuyorum Tuğra."

   "Bir süre buralarda olmayacam. Tek şartım var burdakilere bi iş bulduğumu söyleyecem. Bir gemide özel koruma olarak iş bulduğumu söyleyecem"

   " Daha önce böyle bir şeye ihtiyaç duymamıştın? Niye şimdi?"

   "Çünkü" deyip sustum ve düşünmeye başladım. Ceren, Murat, Elif, Kemal Abi ve diğerleri "galiba burda bir aile sahibi oldum amirim. Bilmiyorum belki yanlış düşünüyorum ama-" cümlemi tamamlayamadan ellerimi tuttu ardından da saçımı okşayıp

   "Senin adına çok sevindim Tuğra. Sen herşeyin en iyisini hak ediyorsun, biliyorum. Ben gerekli belgeleri yarın ayarlayıp sana haber veririm. Bundan sonra görüşemeyebiliriz. Tuğra eğer görevdeyken bizimkiler tarafından öldürülürsen terörist ve hain olarak lanse edileceksin biliyorsun değil mi?" deyince ona gülümsedim

   "Biz bu ülkenin isimsiz mezarlarına talip olmuş savaşçılarız. Teşkilat-ı Mahsusa'dan beri süregelen bi aşk bu. Sadece bana birşey olursa Murat'a anlat. Onlar beni hain bilmesinler yeter" deyince başıyla onaylayıp tedbirli şekilde çıktı evden. Yarın yepyeni bir gün olacaktı benim için. Özlemişim bu duyguyu.

   Bana kartını veren kadını arayıp bugün buluşmak istediğimi söyledim. Ve buluşma yerine erken gittim.
-"Aa merhaba, erkencisin?"

   "Evet, ben biraz düşündüm. Ama şartlarım var"
-"Tabii dinliyorum"

   "Eğittiğim askerler hiçbir şekilde ülkeme karşı kullanılmayacak. Haftada bir Türkiye'ye dönmek istiyorum. Kamp alanında kimse kimliğimi bilmeyecek. Zazaoğlu aşiretinden elinizi ayağınızı ve tabii tehditlerinizi çekeceksiniz. Ve son olarak parayı peşin olarak hesabıma yatırmanızı istiyorum."

  -"Tüm şartlarınızı kabul ediyoruz. Merak etmeyin sizi en iyi şartlarda ağırlayacağımızdan emin olabilirsiniz. Ve paranız hesabınıza bugün geçirilecektir. Size de uygunsa yarın sınırı geçmek istiyoruz"

   "Uygundur benim için" deyip kalktım masadan. Madem gidiyordum ve yarından sonra ne olacağı belli değildi bugünü Ceren ile geçireyim bari. Taksiye atlayıp konağa doğru gitmeye başladık. Görevim belliydi aslında. Taksicinin bana uzattığı çok gizli diye damgalı zarfı alıp açtım. Görev içeriği Türkiye'ye karşı yakın zamanda yapılacak büyük çaplı baskının detaylarını öğrenmek. Demek ki dün bunlardan duyduğum Türkiye artık yaşamayacak zırvalıkları bunla alakalıydı. Sözde yeni işim de halledilmişti ve şirket bilgileri de mevcuttu. Uluslar arası bi nakliyat gemisinde güvenlikçi olarak işe başlamıştım.

   -"Okuduysanız alayım" diye şifreyi söyleyip elini uzatınca

   "Benim olan ben de kalır" deyip zarfı vermedim. Konağın kapısında durunca araçtan indim ve ardından zarfı adamdan aldığım çakmakla yakıp çöpe attım. Kapıdaki korumalar gelen tehditler yüzünden artırılmıştı. Ama biteceğinden emindim artık.

Planlı BerdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin