Bölüm-18

920 46 2
                                    

   Sabah erken uyanıp Murat'ı da kaldırdım ve o hazırlanırken ben de aşağı indim.
"Günaydın hanımlar"
Fatma Teyze bana bakıp "Günaydın kuzum"
"Oo günaydın sayın işkadınımız"
Zümrüt de "Abla sen artık bir iş kadınısın, böyle giyinemezsin. Takım elbise falan ayarlasaydık sana" deyip gülmeye başladılar. Ben de ellerimi belime koydum

    "Hım, sizin keyfiniz yerinde bakıyorum. Ben en iyisi gidip Sultan Hanım'ı kahvaltı henüz hazır değil diye doldurup buraya yollayayım, ne diyorsunuz?"
"Ben ağzımı bantladım bile"
"Aa çayları doldurayım ben de" gülerek mutfaktan çıktığımda koridorda Sultan Hanım önümde durdu. Al işte adını ana ana kadını zorla ortaya çıkardık. Sağ tarafa hamle yaptım önüme geçti sola hamle yaptık yine önüme geçti.

    "Buyurun Sultan Hanım birşey mi lazım?"

"Bana bak, dün Yusuf Ağa için sesimi çıkarmadım ama ne yaptığının gayet farkındayım" neyden bahsediyor bu kadın? Farkındayım falan. Acaba birşey mi duydu?

    "Gizli kapaklı bir şey yapmıyorum ki. Neyin farkındasınız ben gerçekten sizi anlamıyorum"

    "Senin bu hanım hanımcık yapma davranışlarının gayet farkındayım. Aklınca herkese iyi davranıp, küsleri barıştırıp tüm ailenin güvenini kazanacaksın ve başımıza hanımağa kesileceksin öyle değil mi? Yemezler Tuğra Hanım yemezler"

    "Bakın her ne kuruyorsanız kafanızda silip atın. Benim kötü bir amacım yok. Sadece aile içinde küslük bitsin istiyorum"

    "Pışşşık, yemezler" pışşık mı? Yemezler mi? Kaç yaşındasın sen Sultan Hanım acaba? Ergenlik döneminden çıkmadı mı acaba? Ama yok bu kadının şu an bulunacağı tek dönem menapoz dönemi falan. "Bana bak biran önce yaptığın o planları kafandan at. Yoksa"

     "Yoksa ne yaparsınız Sultan Hanım? Yine söver misiniz yoksa döver misiniz? Yoksa yeni işkence yöntemleri mi keşfettiniz?"

    "Bak bak senin dilin çok uzadı" deyip elini saçıma atıp arkadan kavradı ve başımı kendine doğru çekip eğdi.

    "Ah, Sultan Hanım, ne yapıyorsunuz? Bırakın saçımı canım acıyor" ah ulan şu görev olmasaydı sen görürdün gününü de neyse şimdi cici kız modelini bozmayalım. Lan bu kadın da gavura asılır gibi asılmış güzelim saçlarıma. "Sultan Hanım canım yanıyor, bırak" dediğimde bıraktı. Ee daha önce de bırak demiştim niye şimdi bıraktı? Köküne kadar acıyan saçlarıma attım elimi ve ovalamaya başladım. Fena acıyordu ama.

     "Ne yapıyorsun Sultan ana yaralı kıza? Vicdanın nerde senin?"
" Görmüyor musun Murat ağam, şeytani planlarıyla aramızı bozup bizi ayrı düşürüyor bu kız" yuh hangi ara yaptım öyle planlar?

     " Bu kızın ağzından bugüne kadar hiç kötü bir söz duydun mu Sultan ana?" Sultan Hanım cevap vermeyince " sana sordum ANA?" diye biraz daha yükseltti sesini
"Duymadım ama planla-"

     "Başlatma planından. Bugünden itibaren bu kıza tek kötü sözünü duyarsam senin için hiç iyi olmaz"

     " Ağam sen demedin mi bu konağı ona cehenneme çevir diye? Şimdi noldu da döndün kararından? Yoksa aşık mı oldun oğlunun katiline?" Aşık olmak? Murat bana aşık olacak öyle mi? Bu kadın kafayı yemiş hakikaten.

   "Ana!" diye öyle bir bağırdı ki bütün Mardin duymuştu eminim.

     "Noluyor burda? Ne bu bağırışlar? Tüm Mardin durmuş sizi dinliyor" hakikaten dinliyor mu diye çaktırmadan bakmaya çalıştım dışarı ama göremedim ve hayal kırıklığı ile önüme döndüm.

Planlı BerdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin