"Ceren'im kızım iyi misin?" deyip silahı belime koydum ve ona sarıldım. Korkarak ağlıyordu kızcağız. "Şştt geçti gitti kızım. Tamam mı?"
"Abi iyi misiniz?"
"İyiyiz iyi Kürşat. Tam zamanında yetiştiniz. Bi zararımız var mı? Kimseye bir şey oldu mu?"
"Yok herkes iyi şükür. İyi ki korumaların sayısını artırmışız. Haydi konağa geçelim" deyince Ceren'i kucağıma aldım. Ceren de korkarak bana sokuldu hemen. Onu herşeyden koruyacakmışım gibi sıkı sıkıya tutunmuştu bana. Arabadan inip konağa girince annemler telaşlı telaşlı ordan oraya volta atıp duruyordular.
"Oğlum iyi misiniz? Hay Allah'ım çok şükür sana. Ceren iyi mi?"
"İyiyiz anne merak etme. Ceren de iyi. Sadece çok korktu" dışardan gelen "Murat" sesiyle kapıya döndüm. Kim diye merak ederken içeri girenin koşarak gelen Tuğra olmasını beklemiyordum. Niye terlemişti bu kadar? "Tuğra? Ne işin var senin burda?" Önümde durdu ve bir anda bana sarıldı. Ağlayarak konuşmaya çalıştı.
" Telefonda silah sesleri gelince korktum size birşey olacak diye" deyince ona daha sıkı sarıldım.
"Sen beni mi merak ettin?" diye sırıtarak sordum.
"Evet yani hem seni hem de Ceren'i merak ettim. Yani şey-" cümlesini tamamlayamadan kucağıma yığılınca zar zor tuttum düşmeden
" Tuğra Tuğra? Kürşat yardım et!" diye bağırdım. Tuğra'ya bakınca tişörtü sade kan olmuştu.
"Dikişleri patlamış abi."
"Araba hazır abi hemen hastaneye gidelim"
"T-tamam"
"Abi, Ceren'i bana ver. Uyumuştu zaten kucağında" deyince Ceren'i Pınar'a uzattım ve Tuğra'nın ardından arabaya binecekken biri kolumdan tuttu. Kim diye baktığımda babam olduğunu görünce kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Sen kal, Ömer ve Kürşat götürür"
"Baba, ben de gidiyorum hastaneye. Karımın yanında olacam"
"Ne karısı Murat? Bizi rezil rüsva eden kadına hala karım mı diyorsun?"
"Benim canımı merak edip dikişlerini patlatmak uğruna evinden buraya kadar koşarak gelen kadın bu. Baba seninle bu konuyu milyon kere konuştuk. Bundan sonra sana daha fazla laf anlatmayacam. Hele bu durumda. Artık izninle ben gidiyorum" deyip arabaya bindim. En son "ben yapacağımı biliyorum" dediğini duymuştum.
Gözlerimi kendi odamda açmayı beklemiyordum. Bir anda aklıma gelenle kalkmaya çalışıp
"Murat? Ceren?" dediğimde biri elimden tuttu. Ona baktığımda
"Sakin ol. İkimiz de iyiyiz merak etme" deyince rahatlayıp geri yattım.
"Noldu? En son konaktaydım"
"Dikişlerin patlamış. Sen de kan kaybından bayıldın. Hastaneye gittik, dikişlerin değişti ve burdayız"
"Ceren iyi değil mi? Ben yaralıyım diye benden saklamıyorsunuz öyle değil mi?" dediğimde yüzümü ellerinin arasına alıp
"Merak etme gayet iyi, evde güvende" deyince
"Arasana, bi sesini duyayım" dediğimde yüzünde çok içten bir gülümseme oluştu.
"Seni verene şükür. Tamam arıyorum" deyip görüntülü arama yapmaya başladı. "Pınar, Ceren orada mı? Tuğra merak ediyor onu"
"Uyuyor hala abi" deyince Murat bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Planlı Berdel
Aktuelle LiteraturBu bir berdel hikayesi ama aslında tam da berdel hikayesi değil. Şöyle ki en basit açıklaması berdeli araç olarak kullanıp amacına ulaşmak olarak tanımlayabiliriz bu hikayemizi. Klasik berdel hikayelerinden sıkılanlar için veya yeni konular arayanla...