Çalan kapıyla birlikte yerimden zorla kalktım. Uff kim bu saatte be? Zaten iş yoğunluğunda göğsümdeki yara hafiften sızlıyordu yoksa yorgun değildim. Sonuçta günler süren operasyonlarım da olmuştu. Kesin yine Murat gelmişti. Bi taraftan deli gibi gelmesini istiyordum diğer taraftan da istemiyordum.
Kapıyı açınca yaşlı bi kadın gördüm. Bana şaşkın gözlerle bakmaya başladı. "Buyur teyze kime baktın?" dediğim sırada gelen tanıdık "annee" sesiyle kadının arkasına baktım. Ceren kadını geçip kucağıma atladı. Ben de onun saçlarından öpüp "ohh çok özlemişim güzeller güzeli kızımı" deyip ayağa kalktım. Oha bunlar nerden çıktı?
-"Müsaaden varsa içeri girerim?" diyen yaşlı kadına ardından Ayşe Teyze'ye baktım. O da gözlerindeki endişeyle onaylayınca kenara çekilip "buyurun, kusura bakmayın" dediğimde içeri girdi. Ardından da Ayşe Teyze girdi. Pınar yanımdan geçerken "hakkını helal et yenge" dedi. Murat ise" valla ben böyle olsun istemedim" deyip girince "noluyor arkadaş?" diye ben de arkalarından girdim. Yaşlı kadın evimi inceleyip "evin de çok küçükmüş"
"Tek kişiyim zaten. Bana yetiyor çok şükür. Ben size kahve yapayım en iyisi. Pınar bana yardım etsene" deyip zaten salonun içinde olan mutfağa gittim. Pınar da gelince bi taraftan sürekli kadını kontrol edip diğer taraftan da "noluyor Pınar? Bu kadın kim? Niye benim evimde?"
"Bu kadın Terminatör Pakize. Annemin annesi, yani anneannem. Ve olanları duyup gelmiş, tüm olanları"
"Terminatör ne be? Yaşlı kadına lakap mı taktınız?"
"Öyle deme, aile de ondan korkmayan yok. Babam bile korkar. Sait amcamın süt annesidir. O yüzden birazcıkta sinirli sana"
"Aman be hayatımda bi o eksikti, tam oldu"
"Tuğra, abim sana yaptığı herşeyi anlattı bize. Ben bilmiyordum inan bana. Çok üzüldüm senin için" deyince Murat'a baktım o da bana bakıyordu.
"Suratına nolmuş bunun?" dediğimde Pınar bakmadan
"Kenan Abi benzetmiş. Sana yaptıklarını duyduktan sonra almış ifadesini"
"Neyse boşver haydi kahveleri götürelim" deyip tepsiyi aldım ve yanlarına gittim. "Buyurun" deyip verdim kahveyi. Yerime oturduğumda Ceren de kucağıma geldi.
"Anne biliyor musun? Ben seninle beraber aldığımız boyama kitabını boyadım ama evde unuttum"
"Önemli değil güzelim. Ben sana güveniyorum. Sen boyadım dediysen boyamışsındır" kadın her hareketimi pür dikkat inceliyordu. Resmen kendimi sorgu odasında izleniyor gibi hissediyordum. Kadın kahveyi bırakıp hafif doğrulunca Murat'ın "bismillah" diye mırıldandığını duydum
-"De bakalım sen kimsin?""Benim kim olduğumu bilmeden mi geldiniz buraya?" deyince Murat başıyla hızla yapma diye işaret yapıyordu.
-"Ben oğlumu ve torunumu hapse attırdığını biliyorum" deyince sakince kahvemde bi yudum alıp
"Hak ettikleri yerdeler. Teröriste yardım edip,benim şehirlerimde patlatılan bombaları taşımalarına yardım edenlerin yeri sıcak yataklar değil elbette cezaevidir. Sizin oğlunuz olması bunu değiştirmez" dediğimde Pınar da "Tuğra sakin"
-"Benim oğlum yapmaz öyle birşey. O devletini vatanını seven biridir"
"Tamam ben el kızıyım yalan söylüyorumdur. Murat'a sorun" deyince Murat öksürmeye başladı.
"Tuğra haklı nene. Sana anlattığım gibi amcamlar suçlu" diyebildi.
-"Ne demek suçlu? Murat sen ne dediğinin farkında mısın? Amcan o senin, diğeri de amcaoğlun"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Planlı Berdel
General FictionBu bir berdel hikayesi ama aslında tam da berdel hikayesi değil. Şöyle ki en basit açıklaması berdeli araç olarak kullanıp amacına ulaşmak olarak tanımlayabiliriz bu hikayemizi. Klasik berdel hikayelerinden sıkılanlar için veya yeni konular arayanla...