Bölüm-32

812 42 3
                                    

   "Bu kız senin aklını çeldi değil mi? İşte bunu söylemek istiyorum Murat. Bu kadın senin kararlarını etkiliyor. Sen artık her adımından önce acaba O ne der? diye düşünmekten adım atamaz hale geleceksin. Kadın sözü dinleyenin hükmü kalır mı bu topraklarda?"

   "O kadın dediğin benim karım baba. Eğer o kadın ailemi benden çok düşünüyorsa ben de onu dinler, fikirlerine önem veririm Yusuf Ağa. Eğer o kadın doğrudan, haktan ayrılmazsa ben de onu yanımdan ayırmam, bunu da iyi belleyesin baba. Evet gitme kararımdan Tuğra için vazgeçtim ama ağalık da makam mevki de senin olsun. Ben sadece ortak olduğum pay için şirkete gelecem bundan sonra, fazlasını bekleme benden"

   "Hala laf dinlemiyorsun. Sonun Harun dayın gibi olacak" deyince Murat'a baktım. Harun kimdi? Niye sonu benziyordu Murat'ın ona?

   "Yusuf Ağa sakın gardaşımı tartışmanıza katmayın" diye daha önce onda görmediğim bi sertlikle konuşunca Yusuf Ağa Ayşe teyzeye bakıp usulca başını salladı.

   "Ben dayıma benzer miyim bilmem ama tek bildiğim ben bugün sırtımı dayadığım, bana birşey olursa karımı ve çocuklarımı emanet ederim dediğim o koca dağı kaybettim. Mübarek olsun Yusuf Ağa mübarek olsun. Gel kızım" deyip Ceren'i kucağına alıp salondan çıktı. Yusuf Ağa Murat'ın arkasından bakıp bana döndü

   "Elbet senin için de güneş batacak. İşte o gün orada olacam. Kardeşimi ve oğlunu hapse attırdın, bizi tüm Mardin'in diline düşürdün, baba ve oğlunu birbirine düşman ettin. Elbet bunların hesabını da vereceksin. İnan bana o gün çokta uzak değil " deyip odadan çıktı. Ben de etrafıma bakmadan odadan çıkacakken kolumu tutan biriyle durdum.

   " Sağol kızım, sayende ailem tekrar bir arada kalabildi"

   "Ben sadece ayrılmayın istedim. Benim yüzümden kimse zarar görmesin istedim"

   "Ben senin o tertemiz kalbini görüyorum kızım. Yusuf Ağa da görecek elbet"

   "Önemli değil, olacaklardan kaçamayız. Ben Ceren'in yanına gideyim. Kavga sesleri gelince çok korktu"

   "Ee Tuğra hayırlısı ile ne zaman geliyorsun?"
Tuğra:"Nereye Arzu abla?"

  "Evine"

   "Ben zaten evimdeyim Hatice Abla. Konağı kastediyorsanız öyle bir şeyi düşünmüyorum. Olmaz yani" deyip tam odadan çıkacakken

   Kenan Abi arkamdan"Olmaz falan dediğine bakmayın, ikisi de birbirini seviyor. Yakında alırız kızı" deyince

   "Abi ben daha gitmedim, farkındasın değil mi? Duyuyorum sizi yani"

   "Pardon, sen benim kusuruma bakma" deyince gülerek salondan çıktım ve yavaşça merdivenlerden yukarı çıktım. Ceren'in odasına girince gördüğüm sahneyle gülmeye başladım.

   "Sakın gülme Tuğra" deyince onlara yaklaştım.

   "Napıyorsunuz bakalım baba kız?"

   "Ben babamın saçlarını tarıyorum anne. Babam güzel tara ki annen beğensin dedi biliyor musun?"

   "Eh be kızım hani sırdı aramızda? Başıma saracaksın bu deliyi" deyince şaşkınlıkla kendimi işaret edip

   "Ben mi deliyim?" deyip onun üstüne doğru yürümeye başladım. O da ellerini havaya kaldırıp

   "Yok canım sen hiç deli olur musun? Gelme kızım üstüme" deyip yatağın etrafından geri geri giderek dolanmaya başladı. Ben hızlanınca o da hızlandı ve koşmaya başladı. Ceren de yatağın üstünde zıplayarak kahkahalarla gülüyordu. Tam Murat'ı yakaladığım anda ayağı halıya takılınca ikimizde tepe taklak yere düştük. Ama Murat düşerken beni kendine sabitlediği için bana birşey olmadı. Murat altta ben de üstündeydim. İkimizin de bakışları birbirimizin dudaklarına kaydığı anda kapı açıldı.

Planlı BerdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin