DUYURU + VİDEO

1.2K 72 93
                                    


Herkese merhaba!

Bu duyuruyu yapma ihtiyacı hissettim çünkü şu sıralar birtakım sağlık sorunlarıyla mücadele etmekteyim. Bu sebepten dolayı bölüm yazmakta zorlanıyorum. Bölümler artık geç gelebilir demek istemiyorum fakat maalesef sizi bir süre bekletmek durumunda kalacağım. Şimdiden anlayışınız için teşekkür ederim.

Daha önceden hazırladığım bir videoyu sizlere taktim etmek istiyorum. Karakterler arasında seçim yaparken zorlandım, acaba kimi seçsem diye düşündüm vee Onur'da karar kıldım. Bunda en büyük etken sizden gelen yorumlar ve kendi bakış açım oldu.

İdil ve Egemen'i çoğunuzun benimsediğini düşünüyorum. Peki ya Onur? Başlardaki olaylardan dolayı ondan nefret etmiş bile olabilirsiniz fakat ben Onur'un gözünden yazarken bile ona sempati duyuyorum. Aslında Onur ve Fulya benim için de beklenmedik bir çift oldu, itiraf etmeliyim :)

Bu videonun sizlere ileride olacaklar ya da olabilecekler hakkında bir ipucu olmasını istiyorum. Ben konuşurken aslında Onur konuşuyormuş gibi de düşünebilirsiniz :)

Günlük hayatımda da hızlı konuşan biri olduğum için söylediklerimi anlamakta güçlük çekebilirsiniz. Yazarınız bunu da düşünüp videonun altına çevirisini yaptı :)




Oysa herkes öldürür sevdiğini... Bir bakış da yaralar, bir söz de. Ve bazen yavaş yavaş, sevmeyi tutsak etmek sanarak... Tıpkı bir kafese kapatır gibi. Oysa herkes öldürür sevdiğini... Zihninde büyütüp büyütüp tüketerek. Başka bir şekle sokarak, istediği resme hapsedip istediği renge boyayarak... Varlığından çalarak, benim diyerek, benim sanarak...

Zindan burası! Cehennem! Zifiri bir boşluk. Dehşet içinde çırpınan ruhlar... Gözyaşı kurşun kadar ağırdır burada. Herkesin kan damlar yüreğinden. Rüzgârın bile inlediği, fecrin kızardığı, insanların boyunca acıya battığı ama gözlerinde hiçbir duygu ifadesi bırakmayan zindan...

Herkesin cehennemi aynı ama ateş ortak.

Azalan gökyüzü ortak.

Tükenen hayaller ortak.

Yok olan umutlar ortak.

Kaynayan kirecin yuttuğu etler, kemikler, yürekler ortak...

Zindan burası. Ruhunda bitmeyen bir kavgayla ölümü bekler burada insanlar. Üzerlerinde isimlerin yazılmış olduğu mezarlara doğru sürünür; yorgun, çaresiz, umutsuz ruhlar... Ve umutsuzluk çıldırtır insanı. Umudunun kalmadığını, olmadığını kabul edebilmek kadar korkunç bir işkence yoktur. Celladın kanlı parmakları arasından dünyayı son defa seyrederken merhametsiz, hissiz gözlerinin dehlizine yuvarlanır gibi... Burada demir kapanlara yakalanır insanlar ve avutulmamış yürekleri. Ete kemiğe bürünen bir endişe, nefes alan bir korku dolanır durur ortalıkta.

Oysa herkes öldürür sevdiğini

Kulak verin bu dediklerime.

Kimi bir bakışıyla yapar bunu,

Kimi dalkavukça sözlerle.

Korkaklar öpücük ile öldürür,

Yürekliler kılıç darbeleriyle.

Kimi gençken öldürür sevdiğini

Kimi yaşlı iken.

Şehvetli ellerle boğar kimi

Kimi altından ellerle.

Merhametli kişi bıçak kullanır.

Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur.

Kimi yeterince sevmez

Kimi fazla sever.

Kimi satar kimi de satın alır.

Kimi gözyaşı döker öldürürken,

Kimi kılı kıpırdamadan.

Çünkü herkes öldürür sevdiğini

Ama herkes öldürdü diye ölmez...


*******


Çünkü herkes öldürür sevdiğini... Onur, Fulya'yı öldürebilir mi?

Bu hayatta birileri hep sona yaklaşıyor. Sizden ricam ailenizin kıymetini bilin ve hala yapabiliyorken onlara sevildiklerini söyleyin...

LEYL SERİSİ - TAMAMLANDI -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin