Şarkı: Şebnem Ferah - Eller Günahkar
İyi okumalar dilerim oylamayı unutmayın :)
Kıpırdamadım, kıpırdayamadım.
Yalnızca karşımda siyah pelerininin içinden bana bakan Saymara'ya kilitliydim. Vücudumu hiç bu kadar kaskatı hissetmemiştim. Acı çektiğimi biliyordum ama ne için acı çekmem gerektiği konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Hangisine üzülmeliydim? Leyla ve İlge'yi yalnız bıraktığımıza mı, ölmemize mi, Onur'un delirmesine mi yoksa zafer kazanacağımıza kendimizi bu kadar inandırmışken aslında bir hiç uğruna savaşmamıza mı?
Hayır, dedi iç sesim. Bir hiç uğruna değildi. Her şey Leyla ve İlge'nin iyiliği içindi, onlar iyilerdi. Bu, mutlu olabilmem için yeter de artardı.
Küçük bir an nasıl öldüğümü merak ettim. Ne yaparken ölüyordum? Aptalca bir şekilde mi, iki veya üç kişinin arasında mı kaldım, İdil'i korumaya çalışırken mi? Ama belli ki İdil'i korumayı da başaramamıştım. İşte şimdi kahrolabilirdim. Ne yaparsam yapayım onu hayatta tutmayı başaramamıştım.
O an Onur'a sonsuz kere üzüldüm. Fulya'sını toprağın altına koyduğunda nasıl bir acıyla başa çıkmaya çalıştığını düşündükçe içime cam parçaları batıyordu. Belki biz bir şekilde ölüp gidiyorduk ama kimse Onur kadar yara almış olamazdı.
En önemlisi benim küçük kızım... Leyla'm. Canımın parçası kızım. Onlar güvendelerdi. Can gibi bir tehdit yoktu. Artık dünya yaşanılası bir yerdi. Bizim sonsuzluğumuz biterken onların maceraları daha yeni başlıyordu. Sonsuza dek sürecek maceraları...
Ağzımdan nefes alarak ciğerlerimi doldurabildiğim kadar havayla doldurdum. Kaslarımdaki düğümler gevşedi ve bu saatten sonra nefes alabilmenin ne kadar gereksiz bir ihtiyaç olduğunu kavradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYL SERİSİ - TAMAMLANDI -
FantasyDayanılmaz sersem gülümsemesiyle elini bana uzattı. Onun ellerini milyonlarca el arasından rahatlıkla tanıyabilirdim. "Düşünsene İdil," dedi beni göğsüne çekerken. "Ölüm çok güzel olmalı. Yumuşak kahverengi toprakta yatmak, başının üzerinde çimlerin...