Şarkı: Ava Max - Kings & Queens
Keyifli okumalar, yıldızlamayı unutmayın :)
Bütün bedenimi hamur parçası gibi merdivene bıraktım. İçimde keşfedemediğim bir yer acıyordu. Keder neden her zaman aynı yıkıcı etkisini gösteriyordu? Ben yolumu kaybetmiş ve bundan sonra nasıl devam edeceğimi bilemeyen biriydim. Bir enkazdım. Can tarafından darmadağın edilmiştim.
Bacaklarımı kendime çekip kollarımı dizlerimin etrafına sardım. Ruh hastaları gibi karşımdaki duvara bakarak sallanmaya başladım. Beyaz Dünya'daydım ve İdil Ozan'a muayene oluyordu.
"Bitti," dedim dudaklarım titreyerek. "Her şey sona erdi."
İçimde baskıladığım güç göğsümü parçalar gibi oldu. Bir hamlede Saymara'nın bana hediye ettiği ve içine asa yüklenmiş ejderhalı yüzüğü parmağımdan çıkartıp koridor boyunca, savurabildiğim kadar uzağa savurdum.
Yüzük, koridorun sonuna varamadan havada görünmez bir şeye çarparak büyük bir tıngırtıyla yere düştü. Sonra Saymara'yı gördüm.
Yüzüğü yerden alıp önümde durana dek onu izledim. Gözlerimin dolduğunu etrafımı buğulu görmeye başladığımda anladım.
Yüzüğü bana uzattı.
"Bitmedi işimiz genç öğrencim," dedi ağır ağır.
Sesi bir babanın oğluna öğüt verdiğinde oluşan yumuşaklığındaydı.
Başımı iki yana salladım. "Ben artık yokum."
"Pes edemezsin." Yüzüğü bir kez daha bana uzattı. "Vurdun dibe. Ama biliyorsun yukarıya yükselmekten başka çarenin olmadığını."
İfademi bozmadan yere bakmayı sürdürdüm.
"Ben çocuğumun ölmesine neden oldum," dedim sesimde hiçbir duygu olmadan. "Can'la ortakmışım gibi davranmasaydım şu anda İdil o iğrenç sedyede yatıp Ozan'a muayene olmazdı. Muayenenin sonucunu elbette biliyorum. Bebeğim öldü."
"Çocuğun doğsaydı eğer, savaşabilir miydin onunla?" dedi. "Göğüs gerebilir miydin bu acıya? Kaybetmekten korkarken çocuğunu, kurtarabilir miydin onu düşmanının yanından?"
Yutkundum. "Bunun üzerine konuşamıyorum bile."
"Kayıp değildir hayatımızdan kopup giden her kişi," dedi sesini alçaltarak. "Kalkamazsın düşmeden. Bilmelisin ki taşıyamayacağın yük verilmez sana. Dev adımlara gerek yok ilerlemek için. Küçük adımlarla başlar büyük değişimler."
"Beni anlamıyorsun." Başımı kaldırıp ona baktım. Siyah pelerininden dolayı hiçbir hattını göremiyordum. "Evet, belki doğsaydı bir şekilde Can'ın sağ kolu olacaktı. Ama ben bunu öğrenmişken zaten Can'dan tarafta olmasına müsaade etmezdim. Bu riski göze alamazdım. Ve sen çocuğumun öleceğini bile bile en ufak bir ipucu bile vermedin. Oysaki ben, beni her konuda uyaracağını sanıp durmuştum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYL SERİSİ - TAMAMLANDI -
FantasíaDayanılmaz sersem gülümsemesiyle elini bana uzattı. Onun ellerini milyonlarca el arasından rahatlıkla tanıyabilirdim. "Düşünsene İdil," dedi beni göğsüne çekerken. "Ölüm çok güzel olmalı. Yumuşak kahverengi toprakta yatmak, başının üzerinde çimlerin...