Güzel mesajlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ederim canlarım beni çok mutlu ediyorsunuz 💓💓
Beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyor olacağım 🔥💖💫
Hayalet okuyucularım lütfen kendinizi belli edinnnn 🤜🤛
****
Onur mu? Gelen Onur muydu?
Siyah cisim karanlığın arasından çıktı ve kendini iyice gösterdi.
"İnanamıyorum," dedi Özge kibirli ses tonuyla çalıların pisliğinden elbiselerini temizlerken. Ardından kendine özgü güzelliğiyle gülümsedi. "İkizini tanıyamayacak kadar mı şapşallaştın?"
Özge, arkasında Kerem'le birlikte bize doğru yürümeye başladı. Ege, Özge'yle aralarındaki üç insan boyu mesafeyi yolun yarısında kapattı ve birbirlerine büyük bir özlemle sarıldılar. Onları izlerken Kerem'le göz göze geldik. İçimde oluşan gözlerimi başka yöne çevirme dürtüsünü bastırmaya çalıştım. Siyah gözleri öylesine delici bakıyordu ki kendimi hapisten kaçmış azılı bir katil gibi hissetmeye başladım. Dudakları gerildi ve memnuniyetsizlikle buruştu. Ardından hiç beklemediğim bir hareket yaparak başını eğdi ve bana selam verdi. Güçlükle yutkundum. Ona şaşkınlıkla bakmayı kesmeliydim. Bu yüzden ben de ona selam vermek amacıyla kafamı eğdim. Yine de bana karşı neden böyle acımasız davrandığını anlamıyordum. Özge'nin mantıklı bir sebebi vardı fakat Kerem'in yoktu. Ortada herhangi bir problem yokken bana böylesine kaba davranması hiç adil değildi.
Özge, ikizinden ayrıldı ve benden tarafa bakmadan yüzünü ekşitti.
"Şimdi beni iyi dinleyin," dedi. Gözleri bir kalp atımı süre boyunca benimkilerle buluştu. "Başımız büyük belada."
Son söyledikleri havada asılı kalırken düşmemek için arabanın camına parmaklarımı geçirdim. Ege'nin yanımda olmasını, elimi tutmasını istedim fakat ikizinin yanında benden daha sakin bir şekilde konuşulanları dinliyordu. Elbette ki Özge ve Kerem'in buraya geliş amaçları vardı. Çünkü Ege herhangi bir sorun olduğunda nerede olacağımızı Özge'ye küçük bir ipucuyla bildirmişti. En nihayetinde Özge zeki bir kızdı ve Ege'nin ona anlatmak istediğini anlamıştı.
"Herhangi bir sorunda buraya gelmem gerektiğini söylemiştin, mesajını aldım," dedi Özge Ege'ye doğru katı suratıyla konuşmaya devam ederek. "Bir şeyler gördüm. Nasıl oldu anlamadım fakat senin geleceğini sadece birkaç saniye görebildim. Bir şey düşünmemiştim, öylesine kontrol etmek istemiştim. Sonra bir anda..." Gözlerini kırparak duraksadı. Yüz ifadesinden bize söyleyemediği şeyler olduğunu sezmiştim. "Gelirken yanımızda birkaç İçgek getirdik. Çünkü onlara ihtiyacımız olacak."
Ege'nin yüzünü göremiyordum fakat en az benim kadar vücudunun kaskatı kesildiğini anlayabiliyordum.
Ege, Özge'yi omuzlarından tuttu.
"Ne gördün?" dedi buz gibi bir sesle. "Sonra bir anda ne oldu?"
Ege de benim gibi Özge'nin yüz ifadesini kaçırmamıştı. Özge, iki nefeslik süre boyunca ikizinin yüzüne baktı. Yüz ifadesi değişmedi, dudakları daha da gerildi ve en sonunda yutkundu.
"Onur, Gökçen, amcam, yengem ve birkaç seçilmiş bize savaş açmışlardı. Savaş olduğundan eminim çünkü Onur jaguar formundayken yanında duran seçilmişin emriyle sana saldırdı. Bu kişi de Gökçen'e sıkı sıkıya bağlı bir seçilmişti. Sadece bu kadarını görebildim, sonra yine engellendim. Tekrar bir şeyler görebilmeyi denedim fakat olmadı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYL SERİSİ - TAMAMLANDI -
FantasiDayanılmaz sersem gülümsemesiyle elini bana uzattı. Onun ellerini milyonlarca el arasından rahatlıkla tanıyabilirdim. "Düşünsene İdil," dedi beni göğsüne çekerken. "Ölüm çok güzel olmalı. Yumuşak kahverengi toprakta yatmak, başının üzerinde çimlerin...