9. ÖLÜMÜ ÖLDÜRMEK

1.8K 122 526
                                    



Multimedyada yine bir dövme var :)

Yıldıza dokunup yorum yapmayı unutmayın :)



"Sahiden gidecek misin?"

Gözlerimi Özge'den ayırıp Burak'a baktım. Kafamı salladım.

"Elbette," dedim mutlulukla.

Özge gülümseyerek omzuma dokundu.

"Vakit kaybetmeden Norveç'e gitmeliyiz. Ege'nin sana ihtiyacı var."

Sesi pürüzsüz ve yumuşaktı. Tıpkı bir şarkı mırıldanıyormuş gibiydi. Burak, dirseğimi tuttu.

"Ege'yi götürecek daha uzak bir yer bulamadınız mı?" dedi.

Gülmekle gülmemek arasında kalmıştı. Fakat ben dalga geçtiğini anlamıştım. Özge, baştan aşağı Burak'ı süzdü. Onun büyücü olduğunu anlamış mıydı kestiremedim. Sonra yeşil gözlerinde bir ışık parladı ve hafifçe gülümsedi.

"Seni bir yerden tanıyor gibiyim." Gözlerini sessizce bizi dinleyen İlay'a çevirdi. "Fakat seni tanımıyorum. Kimsin?"

İlay elini sırtıma dokundurdu. Dokunuşu ruhani bir yanındayım mesajı gibiydi.

"Biz İdil'in arkadaşlarıyız," dedi İlay gülümseyerek. "Adım İlay."

Burak'ın aksine daha dostane bir ses kullanmıştı. İlay'a yakışacak bir hareketti. Özge parmaklarını omzumdan kaydırıp dirseklerime getirdi. Yan yana duruyorduk ve sanki beni onlardan korumaya çalışıyor gibiydi.

"Arkadaş seçimlerin çok değişik," dedi Özge ağzının içinde mırıltıyla.

Burak kafasını sallayarak güldü.

"Bunu İdil'i terk edip gitmeden önce aklına getirebilseydin keşke," dedi iğneleyici bir sesle. "Eğer etrafında biz olmasaydık İdil kendi karanlığında boğulacaktı. Belki de senin yüzünden ölecekti."

Özge'nin gözleri bileklerime kaydı. Rahatsız bir şekilde kazağımla bileğimi kapattım. Fakat kocaman bandaj yüzünden pek başarılı olamamıştım.

"Ben her şeyi İdil'i korumak adına yaptım. Elbette bana kızgındır."

"Farkında mısın? Onu ölümün kucağına bırakıp gittiniz." Burak'ın gözleri kapıda sessizce bekleyen Yusuf'a kaydı. Sonra daha sönük bir sesle devam etti. "Hem de hepiniz gittiniz, onu yapayalnız bıraktınız."

Özge keskin bir kahkaha attı.

"Seni okulda gördüğümü hatırlıyorum fakat adını bilmiyorum –"

"Burak."

"Bak Burak," dedi Özge melodik bir sesle. Bir yandan da gülmeye devam ediyordu. "Bu koruyucu tavrın Ege'nin hiç hoşuna gitmeyecek bilesin. Ben sadece seni uyarmak istiyorum. Çünkü başın koparılmayı hak etmeyecek kadar güzel."

Burak dudaklarını yukarı kıvırdı. Özge'nin iması onu hiçbir şekilde etkilememişti.

"Lütfen denesin."

Özge mutluluk ve biraz da umursamaz bir ifadeyle omuz silkti.

"Bundan hiç şüphem yok," dedi.

Gergin bir şekilde burnumdan derin nefes aldım.

"Gidelim mi?" diye sordum. "Bir an önce Ege'yi görmek istiyorum."

LEYL SERİSİ - TAMAMLANDI -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin