Bölüm 20

8.9K 631 111
                                    

Düşlerim vardı bir zamanlar, hayallerim; her şeye rağmen mutlu olmaya çalıştığım zamanlarım vardı. Önce düşlerimi aldılar benden sonra hayallerimi en sonda mutlu olmaya çalıştığım anda idam ettiler beni en hassas yerimden. Annemden!

Kayıp zamanlarım vardı benim bilinmezlere kucak açtım. Sonsuz evrenin sınırlarına sığındığım yinede kaçamadığım gerçeklerim.

Yalanlarım vardı benim dilimi parçalayan avuçlarımı dağlayan yinede dinlemekten asla vazgeçmediğim yalanlarım.

Bir kaybın en sessiz solosu kulaklarda çağlayan bu acı ezgi. En mahrem duygularımın öldüğü, en acı feryatların edildiği acı ezgi.

Benim yok oluşumun ezgisi. Benim aslında hiç var olmadığımın ezgisi. Benim yalan hayatımın yalan ezgisi.

Babamda olan bakışlarım yere düştüğünde sakin bir nefes doldurdum sızlayan ciğerlerime. Konuşacak bir şey bulamıyordum.

Hem ne diyebilirdim ki? Sen yokken ben neler yaşadım mı diyecektim. Elimi ilk sizi bulmak için kana buladım mı diyecektim. Kalbimi defalarca parçaladılar, hayallerimi çaldılar, beni kendime yabancı ettiler mi diyecektim.

Diyemezdim, demezdim. Yanarken yakmaktan vazgeçmesem de yakacağım kişiler arasında bu adam yoktu. Ne kadar yanarsam yanayım babamı yakamazdım.

Ayağa kalktığımda panikle uzanıp tuttu elimi. İçeride kurşun olan kolum keskin bir ağrı ile sızlasada tepki vermeden bekledim sadece.

"Gitme!"

Kalmak için bir sebebim yoktu. Bunca yıl yalnızdım yine yalnız kalabilirdim. Benim için önemli değildi ama cevaplanmamış sorularım cevaplansın istiyordum.

"Sorularımın cevaplarını vermeye hazır olduğunda yeniden geleceğim."

"İsteme benden bunu."

Sesinde doğum sancıları çeken bir kadının feryadı vardı. Sessinde ölüm için yalvaran bir bedenin iniltileri vardı. Benimse attığım sessiz vaveylalarım.

Saçımdan birkaç tel kopartıp avuçlarına bıraktım. Ruhsuz bakışlarım yüzünün topraklarında gezindi usulca. Ezberlemek ister gibi uzun uzun ince ince baktım.

"Emin olmak isteyebilirsin. DNA testi yaptır baba. Yeniden geleceğim."

"Güneş seni nerede bulabilirim?"

"Sen beni bulamazsın. Ben istersem yanına gelirim."

Odayı terk ederken ağır bakışlarının sırtımda gezindiğini biliyordum. Eksik ruhumun bir parçasını da o odada o adamın yanı başın da bırakmıştım. İçimdeki kız çocuğu göğsünü tutmuş parmaklarının arasından kan sızmasına rağmen burukça gülüyordu.

Kırgınlıklarını yine içine atmıştı. Çekti acıların hesabını yine sormamıştı. Daha dün tanıdığımız bir adama nasıl kanayan yaralarımızı gösterebilirdik ki? Nasıl derdik canımız acıyor diye.

Hastane koridorlarından geçerken insanların yüzlerinde oluşan acı keder ve mutluluğa baktım. Hepsinin yüzünde farklı bir duygu vardı.

Kimi yeni bir doğumun sevincini, kimi bir tedavinin umudunu kimi de ölenin ardından kederini yaşıyordu.

Doğuyorduk, büyüyorduk ve ölüyorduk. Mesele bu kadar basit değildi aslında. Yol boyunca yaşanan sıkıntılar, çekilen acılar duyulan umutlar hepsi hayatımıza yön veriyor bizi şekillendiriyordu.

Güçlü Kadınlar Serisi 2; HAYALETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin