Bölüm 39

6.9K 470 21
                                    

Aradan uzun zaman geçti ve biz yeniden bir aradayız. uzun zamandır gelmeyen ilhamlar bugün benimleydi ve tam istediğim gibi iki bölüm yazdım. bu bölüm Finalden önceki son bölüm. 

Şafak harekatı 2 yıl sürmüştü. geçen yıl iki ay önce o bitmişti ve iki ay sonra Hayaleti yazmaya başlamıştım. Hayaletin birinci yıl dönümü final yaptığımız gün olacak. benimle olan ve destekleyen herkese sevgi ve şükranlarımı sunuyorum. 

Sağlıcakla ve mutlu kalın💕💞💕💞

...

Bulutlardan düşen her bir yağmur damlası benim tanrıya olan isyanımdı ve çakan her bir şimşek tanrıya olan inancımı söküp aldı.

Varoluş sancılarında kıvrandım. Yedi gün yedi gece doğum sancıları çektim bu uğurda. Doğurduğum şey ise safi acı oldu. Acı kaldı parmaklarımda, her bir hücresine bulaşmış kanla.

Ne zaman mezarlığı terk ettim, hangi ara peşimdekileri atlattım hiç birinin farkında olmasam da en azından bilicim farkındaydı her şeyin. Kendimde olmasam da koruyacak durumdaydım kendimi.

Annemin sığınağına geldiğimde aç, susuz, ıslak ve bitap bir durumdaydım. Ne aldığım duşu ne yediğim yemeği ne de içtiğim suyun bilincindeyim. Hissettiğim ve farkında olduğum tek şey içimde yanan o yangın. Beni yakan kavuran o yangın.

Uykunun kollarına kendimi bırakırken huzursuz bir ıstırapla boyandı uykularım. Uyuduğum üç saat boyunca beni pençesi altına alan rüyalar daha doğrusu kabuslar bir rahat vermemişti.

Düşünmekten kafayı yiyecektim. Düşünmekten kendimi kaybedecektim. Ne yapmam nasıl yapmam gerektiği konusunda hiçbir bilgim yoktu.

Bilgisayar başında beklide beş gün geçirdim. Ara ara yediğim yemek, uyuduğum uyku haricinde durmadan dinlenmeden araştırma yapmış devletin gizli arşivlerine girmiş ne aradığımı bilmeden aramıştım.

Dedemin kayboluşu, annemin kaçırılışı o mağarada olanlar. Beni 37 yıl önceyi araştırma isteği uyandırmıştı. Araştırdıkça derine inmiş, indikçe geriye gitmiştim ve şuan karşımda 160 yıllık bir oluşum vardı.

Daha fazla araştırdım daha fazla isim buldum. Birbirinden bağımsız birçok isin birçok hayat. Birbirinden fazla parçalanmış birçok gerçek. Anlamıyordum. Anlam veremiyordum.

Bulduğum her bilgiyi koca beyaz tahtaya kayıt ettim. Suç şeması oluşturdum. Olaylar zincirini bir araya getirdim. Ortada bulunun 15 isim vardı ve bu isimlerden sadece biri hayattaydı.

HAMİT SANCAR!

Sakinleşmek için derin bir nefes aldım. Anlamıyordum, bir türlü anlayamıyordum. Tahtada yazan 286 isim. Birbirinden bağımsız 286 hayat. Dedemin isminin geçtiği içeriğine ulaşamadığım beklide yok edilmiş bir dosya.

Sakinleşemediğimi anladığım zaman masanın üzerinde olan her şeyi sinirle fırlattım yere ve bir çığlık eşliğinde dizlerimin üzerine çöküp başımı ellerimin arasına aldm.

Bilmediğim olaylar beni çıldırtıyordu. Aneminde içinde olduğu olaylar silsilesi beni delirtiyordu. Hayır beni delirten hiçbir şeyi bilmiyor olmamdı.

Bilgisayar ekranında yazan adresi küçük bir kağıda yazıp masanın üzerine koydum ve dolabın karşısına geçtim. Yatağın üzerine koyduğum tuluma kaza bir bakış atıp altta duran tulumla aynı maddeden yapılmış ayakkabıyı da aldım elime.

Hızla üzerimdeki her şeyden kurtulup dolaptaki losyonu tüm vücuduma boca ettim ardından üzerime tulumu ve ayakkabıyı giydim.

Topuz yaptığım saçlarımın üzerine maskeyi de geçirdiğimde hiçbir yerin görünmüyordu. Gözlerim dahil. Tahminen gideceğim yer yüksek korunaklı bir yerdi ve ellerindeki kameralar ile tuluma rağmen fark edebilirlerdi beni. Bu yüzden kullanmamaya dikkat ettiğim o losyonu kullanmak zorunda kalmıştım.

Güçlü Kadınlar Serisi 2; HAYALETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin