-9-

175 6 0
                                    

Gün doğana kadar 3-4 saat falan uyudum herhalde. Hem ayağımı hareket ettirememekten, hem de beynimi yiyip bitiren düşüncelerden. Dün Kerem'in odaya girişi, beni merak edişi, aileme davranışı... ne bileyim, ben böyle düşünmemiştim. Yani böyle canlandırmamıştım kafamda. Ben mi yanlış konumlandırmıştım Kerem'i kafamda yoksa o mu beni tanıyınca değişmişti?

Of Zeynep, ne saçmalıyorsun? Sen onu niye değiştiresin ki? Sen kimsin ki onun için? Ayrıca daha tanışalı kaç gün oldu?

Ama madem öyle, neden beni yurda gelecek kadar merak etti? Bütün gece bu çıkmazın içinde dönüp durdum. Beynim ağrıdı. Yeter ya. Şu Kerem söylesin bana ne ayak olduğunu da düşünmekten kurtulayım. Ben de insanım!

"Zeynep, n'oldu?" dedi Kader. Yarım açılmış gözleriyle bana bakıyordu. Ee saat sabahın altısı. Gün yeni doğdu. Neden uyanık olduğumu sormakta haklı. Harbiden, bu kız niye uyandı ki bu saatte?

"Bir şey olmadı." dedim başımı iki yana sallayarak.

"İyi o zaman. Ben de oflayınca ayağına bir şey oldu sandım." dedi Kader gözlerini ovalayarak. Ne yani? Ben sesli mi oflamışım? Tabii, iç sesimi dinlemekten dış sesimi dinleyemiyorum ki farkedeyim.

"Yok yok, bir şey olmadı ayağıma. İyiyim ben. Sen uyu hadi, daha çok erken."

"Tamam. Ama sen de uyu bak, dinlenmeye ihtiyacın var."

"Tamam, iyi geceler."

"İyi geceler." dedikten sonra başını tekrar yastığa koydu. Ah Kader. Bir uyuyabilsem şu an dalabileceğim en derin uykuya dalmak isterim. Ama yok. Gram uyku yok. Neyse, artık gözlerimi kapatmak istiyorum. Uyuyayım n'olur ya. N'olur... Çok ihtiyacım var.

Kerem'den

"Çok korktum oğlum. Bir şey oldu sandım kıza. Yurda az daha mesafe olsaydı nefesim kesilecekti koşmaktan." Murat ile Mert'e bugün olanları anlatıyorum. Ama duvara da anlatıyor olabilirim. Taş kalpli lan bunlar. Valla.

"Ya Kerem, sen bu kıza aşık mısın ya?" dedi Murat birden. Münasebetsize bak ya.

"Saçmalama oğlum. Yok öyle bir şey." dedim arkama yaslanarak.

"Ya oğlum sallama. Basbayağı aşık olmuşsun işte kıza." dedi Mert münasebetsizi.

"Ya saçma saçma konuşmayın Allah aşkına ya. Size kızı merak ettim diyorum. Ayağı alçıda." dedim ama ben kime ne anlatıyorum ya düşüncesi bir an bile aklımdan çıkmadı.

"Ee, alçıdaysa ne olmuş yani?" Ben bu Mert'i döverim.

"Siz ne biçim ev arkadaşlarısınız lan? Size bir şey anlatıyorum burada! Hemen aşka bağlıyorsunuz. Nefes alıyorum desem aşık olmuşsun diyeceksiniz lan! Yeter! Olmadım ben aşık falan! Yok öyle bir şey!" Var öyle bir şey. Yani yok, yok öyle bir şey! Ya da... of bilmiyorum ya! Hiçbir şey bilmiyorum! Kafam karmakarışık. O kıza karşı bir şey hissetmiyorum aslında. Ama onu özlüyorum. Merak ediyorum. Aşk mı bu ya? Yok canım, daha neler. Güleyim bari! Koskoca Kerem Sayer aşık olacak. Olmaz öyle şey.

Belki de... olur mu ya öyle şey?

Zeynep'ten

Sonunda güzel bir uyku çektikten sonra uyandım. En son uyuma denemem işe yaramıştı. Kızlar okula gitmiş bile. O kadar uyumuşum.

Of, içim şişti yurtta otur otur. Hayır, yanlış anlaşılmasın. Okula gitmek istemiyorum. Yine yurtta olayım ama oturmayayım. Böyle şarkı açıp dans falan edeyim, ne bileyim, ayağa kalkabileceğim şeyler yapayım. Ben yurttan değil oturmaktan sıkıldım. Yoksa benim okula gitmemekle hiçbir derdim yok valla. Böyle çok iyi.

Kader OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin