-14-

127 6 0
                                    

Zeynep'ten

Kerem elinde iki, Lüba ve Kader de ellerinde birer çayla odaya girdiler. Kızlar okuldan gelmiş. Onca zaman nasıl geçti?

"Selaam biz geldik!" dedi Lüba her zamanki neşe dolu sesiyle.

"Kerem'i çay alırken görünce biz de alalım dedik." dedi Kader ve elindeki çayı dökmemeye çalışarak yatağına oturdu.

"İyi yapmışsınız." dedim gülümseyerek.

"Al bakalım." diyerek elindeki iki çaydan birini bana uzattı Kerem.

"Teşekkür ederim." Kerem'in elinden aldığım çaydan bir yudum aldım. "Ee okul nasıldı?" diye sordum kızlara. Bu sorumla birlikte yüzleri düştü.

"Ayy, hiç hatırlatma. Her zamanki gibi sıkıcıydı. İkinci seneye geçsek de başlasa eğlenceli dersler. İlk sene çok sıkıcı!" diye dert yandı Lüba. Haklıydı.

"Valla haklısın. Bence de ilk sene çok sıkıcı." dedi Kerem. Ardından Kader'e döndü. "Kader sen ne yaptın? Verdin mi Murat'a ağzının payını? Acımasaydın." dedi gülerek.

"Ay, hiç sorma Kerem. Hala cinlerim tepemde. Aslında sakinleşmiştim dün. Gittim sordum. Nasıl ya Kerem bana o hediyeyi göstermişti dedi bana. Hiç ben onu seçtim o yüzden aldım demek yok."

Kerem kocaman bir kahkaha attı. "Salak Murat ya. Hiç anlamıyor bu işlerden."

"Sen niye sinirleniyorsun çocuğa ya? Ne güzel doğruyu söylemiş işte. Yalan söylese mutlu mu olacaktın?" diyerek Murat'ı savundum.

Kader birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra konuştu. "Doğru söylüyorsun aslında. Ben fazla üstüne gittim galiba. Hem ne olacak ki? Alt tarafı bir hediye. Hediyeyi o seçmese de en azından bana hediye almak onun fikriydi. Fikir ondan çıktıktan sonra hangi hediyeyi alacağını kimin seçtiğinin ne önemi var ki? Değil mi?" dedi. Biraz üzgündü. Murat'a fazla yüklendiği için galiba.

"Öyle tabii. Bakma bana ben biraz esprili bir adamımdır. O yüzden öyle dalga geçtim yani yoksa..." dedi Kerem de ciddileşerek. Bu da az değil. Sabah operacıydı şimdi de mizahşör.

"Evet ya baya esprili adamsın. Gülmekten ölüyoruz bütün gün seninle." Alayla konuştuğumda bana sen çok biliyorsun bakışı attı ve çayını içmeye devam etti.

"Ee siz ne yaptınız bugün?" diye sordu Kader bir Kerem'e bir bana bakarak. Heyecanla anlatmaya başladım.

"Biliyor musunuz? Kerem bugün yemekhanede yemek yedi!"

Lüba çayından yeni aldığı yudumu püskürtmemek için büyük bir çaba sarfetti ve zorlukla yutkunduktan sonra konuştu. "Yok artık!" Bakışlarını benden alıp Kerem'e çevirdi. "Bahsettiğimiz Kerem Sayer, şurada oturan Kerem Sayer mi?" Gülerek kafamı olumlu anlamda salladım ve ayak ucumda oturan Kerem'e baktım.

"Ya abartmayın canım. Alt tarafı yemek yedik. Ben de insanım." diyerek olayı normalleştirmeye çalıştı Kerem. Biz yemedik ama yemiş gibi yaptık.

"Ee, beğendin mi yemekleri?"

Kader'in imalı sorusuyla birlikte Kerem tavana bakarak düşündü ve konuşmaya başladı. "Biraz tuzsuzdu. Dolayısıyla da tatsızdı. Ama çok şükür yemeğe koymadıkları tuzu masaya koymuşlar. Sonradan ekledim." Lüba, Kader ve ben Kerem'in bu söylediğine kıkırdamaya başladık. "N'oldu ya? Ne dedim ben şimdi?"

"Yok, sen bir şey demedin de..."

"Eee?"

"Yemekhanede hayal ettim seni bir an. Komiğime gitti." diyerek cümlesini tamamladı Kader. Sonra dayanamayıp Kerem de gülmeye başladı. Yine kahkahalar yükseliyordu bizim odadan.  Yurt müdürü kapımıza dayanmasa bari.

Kerem'den

Yere yatağımı serdim ve boylu boyunca uzandım. Her gece yaptığım gibi tavanı seyrettim. Düşündüm. Yarın son. Sonra eve döneceğim. Bugünler bitecek. Artık günlerim Zeynep ile geçmeyecek. Bunu düşünmek bana acı veriyor. Vermemesi gerekiyor ama veriyor. Bu aralar ben beni anlamıyorum. Anlayamıyorum. Hiç böyle hissetmemiştim. Bilmiyorum ki bu hissettiklerim ne demek? Onun yeşil gözlerine bakınca huzur bulmak, yanından ayrılınca üzülmek, o gülünce mutlu olmak ne demek? Bütün bunlar neden oluyor? Ben mi aptal olduğum için anlamıyorum yoksa bu hisleri kafamda büyütüyor muyum? Her şey çok karışık. Belki uyursam geçer. O zaman iyi geceler dünya. Umarım en kısa zamanda bu hislerin anlamını bana öğretirsin. En kısa zamanda.

Onu fazla bekletmek istemiyorum çünkü.

Kerem'imm 🤎

Ben bu ekibi çok sevmeye başladım. Kader, Zeynep, Lüba ve Kerem yani. Tabii Murat ve Mert ile de çok tatlılar ama böyle de çok güzeller. Sizce?

Umarım beğenmişsinizdirr 

Yorumlarınızı esirgemeyin :)

Oy vermeyi unutmayın ☆

Sizleri çokk seviyorumm 🧡🧡

Kader OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin