-20-

137 6 1
                                    

Zeynep'ten

Sonunda yurda geldim. Şimdi hemen üzerime rahat bir şeyler giyip çıkmalıyım.

"Zeynep, ne bu acele?"

"Hemen hazırlanmalıyım Kader. Kerem'lere gideceğim, maket yapmak için." Bu cevabı vermemle Lüba ve Kader'in önce birbirlerine sonra da bana bakıp kocaman gülümsemeleri bir oldu.  "Ne var? Murat ile Mert de orada olacak." Sanki baş başa kalacakmışız gibi tepki vermeleriyle şaşırmıştım.

"Ay tabii ki orada olacaklar. Ama sen de onlarla olacaksın. Yani sohbet muhabbet derken bağınız güçlenir Kerem ile." dedi Lüba ve sevinçle ellerini çırptı.

"Yaa, maket yaparken ne sohbet ederiz var ya." dedim gözlerimi devirerek.

"Edersiniz edersiniz. Siz bir şekilde edersiniz."

"Tamam Kaderciğim ama şimdi beni oylamayın da hazırlanayım. Tamam mı?"

"Tamam. Ee ne giyeceksin?" dedi Kader.

"Pantolon ve kazak. Rahat olmak istiyorum."

"Doğru. Abiyeyle maket yapacak halin yok." dedi Kader.

Dolaptan bir kazak ve pantolon seçip yatağımın üstüne attım. "Bunları giyeceğim." dedim seçtiğim kıyafetlere bakarak.

"Sen zaten ne giysen çok tatlı oluyorsun." dedi Lüba. Ona bakıp gülümsedim ve bir öpücük gönderdim. O da bana aynı şekilde öpücük gönderdi.

Hazırlanalım bakalım. Gün uzun olacağa benziyor.

Kerem'den

"Mert oğlum şu yastığı düzelt, Murat sen de şu kitapları düzenle. Hadi abi hadi hadi!"

"Ya tamam oğlum ya yapıyoruz işte." dedi Mert.

Birazdan Zeynep'i almaya gidecektim. O gelmeden evin derlenip toparlanması gerekiyordu. Bu görevde tabii ki Murat ve Mert'e düşüyor.

"Vallahi ben ev mi topluyoruz yoksa bahar temizliği mi yapıyoruz orasını pek çözemedim." dedi Murat alayla gülerek. Ona elime geçen ilk yastığı fırlattım.

"Ya onu daha yeni düzelttim!" diye kızdı Mert. Bu da iyice annem gibi olmaya başladı.

"Çabuk kaldır o yastığı bana ver!" dedim Murat'a. Ama o vermek yerine yastığı aynı benim ona yaptığım gibi bana fırlattı.  "Dua et acelem var Murat. Dua et!" dedim ve yastığı güzelce koltuğa koydum.

Evden çıkmak için antreye ilerledim. Montumu giydim. Maket için nelere ihtiyaç olduğunu araştırıp bir liste hazırlamıştım. Onu da alıp montumun cebine koydum. Ardından oturma odasının kapısından kafamı uzatıp bizimkilere baktım. "Bana bakın, Zeynep bu eve gelmeden her yer toplanacak tamam mı?" dedim işaret parmağımı Mert ve Murat'a doğru sallayarak.

"Ya her yer toplu zaten. Her gün topluyoruz. Daha ne kadar toplu olacak?" diye isyan etti Mert ellerini iki yana açarak.

"Daha fazla toplu olacak." dedim istifimi bozmayarak.

"Of!" Mert'in isyanını önemsemeden odama gittim ve parfümümden bir iki fıs sıktım kendime. Saçlarımı ellerimle biraz düzelttim. Artık hazırım.

"Ben çıkıyorum. Uslu durun." diye seslendim içeriye doğru.

"Ya annem gibi konuşma Allah aşkına." dedi Mert. Ona yalandan bir gülümseme gönderdim ve anahtarımı alarak evden çıktım. Hedef yurdun önü.

Zeynep'ten

Üstümü giyindim ve aynaya baktım. Sadeliğe bayılıyorum. Şu görüntünün güzelliğine bak!

Kader OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin