ECEL (Ölüm kraliçesi) *TAMAMLANDI*

SÜRGÜN

Ertesi gün, Ece'nin düşündüğü gibi ingiliz mimarın ölü bulunması ülke basınında kaos yaratmıştı.
Emniyetde de durum farklı değildi.

Gönderildiği sürgünden alel acele çağrılan Ali komiser de ortamda bulunan gerginliği hemen hissetmişti.
Görevde uzun yıllarını harcadı eski yapıya geldiğinde, kırgınlığına inat içini özlem dolu bir heyecan kaplamıştı.
Emniyet müdürlüğünün binası eski bir yapı olsa da sürüldüğü sınır karakolunun yanında saray gibi kalıyordu.
Amirin odasının kapısına gelene kadar, flim yıldızı edasıyla, eski tanıdıklar ve ününü duyanların yoğun ilgisi ile ilerlemişti.
Odanın kapısında bir süre bekleyip cesaretini topladıktan sonra kapıyı vurup içeri girdi.
Bunu yapmasının nedeni, içeride onu karşılayacak şeyden çekindiğinden değildi. Kırgınlığını dayanamayarak saygısızca yansıtmaktan çekiniyordu.
Dobra ve cesur karekteri bu durumlar da daima sorun yaratırdı.

Odaya girdiğinde masada oturmuş eski dostunu görünce bu endişesi buhar olup uçtu.
Birlikte görevden göreve koşturduğu arkadaşının amir olmasına sevinsede, kırgınlığını gizlemek için fazladan çaba harcamayacağı için daha çok sevinmişti.
Yılların özlemiyle birbirlerine sıkıca sarılıp, terfi, aile ve eski arkadaşlarla ilgili konular hakkında yaptıkları uzun sohbetin sonunda Ali komser daha fazla dayanamayarak
-Neden geri çağrıldım diye sordu.
Amir, eski arkadaşının bu kadar bile dayanmasını beklemediğinden gülümseyerek cevap verdi.
-Tuttuğunu koparacak birine ihtiyaç vardı. Seni önerdim.
Ali komser aynı tonda gülümseyerek
-Önerin kabul edildiğine göre epey bir zor durumdalar dedi.
Amir, arkadaşının iması üzerine aklından çıkmayan gerçek ile yüzünde ki gülümsemeye oturan sıkıntıyla cevap verdi.
-Malesef... Yıllardır bir seri katilin peşindeyiz. Kaç komser atandı ama bırak yakalamayı, kim olduğunu bile bulamadılar. Son kurban bir ingiliz vatandaşı olunca da ortalık fena karıştı. Memleketlerin de ölse peşinden ağlayacak kişi bulamayacağın adam, bizim ülkemiz de ölünce kıymete bindi.
Ali komser
-Yani beni buraya çağırmanızın nedeni, kimsenin bulamadığı seri katili benim bulmamı istemeniz.
Amir arkadaşına sunduğu dostani gülüşüyle karşılık verdi.
-İstersen bulabileceğini bilecek kadar seni tanıyorum. Sende ki inat ve yetenekle bu işi hallade bilirsin biliyorum.
Ali komser arkadaşının ona karşı olan güveninden dolayı gururlansa da
-Bu görevi sonunda sürülmek için mi kabul etmem gerekiyor diyerek de, kabul etmek zorunda olduğunu bilse de kırgınlığınıda dile getirmeden edemedi.
Amir, Ali komserin sözleri üzerine mahcup bir tavırla
-Biliyorum, kırgınsın. Onca başarına rağmen sürgün yemiş olaman haksızlıktı. Haklısın ama yukardan birinin oğlu olunca kimsenin elinden  istese de bir şey gelmedi diyerek savunmaya geçti.
Ali komser düzene olan kızgınlığını sesine yansıtarak
-O şerefsiz, zavallı bir kıza tecavüz edip, yüzü dağılana kadar dövmüştü diyerek bağırdı.
Amir arkadaşını yatıştırmak için
-Sen de onun yüzünü iyi dağıtmıştı. Neyse bu konuları yıllarca tartışsak ne senin sürgünde ki dokuz yılın geri gelir nede bu düzen değişir diyerek devam etti.
- Sen bana görevi kabul edip etmediğini söyle, çünkü biliyorum ki zorla görevin başına geçirsem de istemediğin sürece kılını kıpırdatmazsın. Senden amirin olarak değil, arkadaşın olarak rica ediyorum. Lütfen ufakta olsa bir şeyler bulup üzerimde ki şu baskıdan beni kurtar.
Ali komser arkadaşına dayanamayarak
-Denerim dese de aslında yeniden aktif bir görev alacağı için oldukça heyecanlıydı.

*********************