Benim adım Ecel

96 27 1
                                    

(Günümüz)

Ulaşılan sonuçlardan sonra Ali komserin beyninde sorular cevaplarla çatışmaya başlamıştı. Aklının bir yerlerine not ettiği soruları dosyalarda ki gerçeklerle eşleştirdiğinde ortaya yeni sorular doğuruyordu.
Yusuf, olayın çözümünde işlerine yarayacak bulgular bulduları için sevinçten yerinde zor dururken Ali komserin uzun süren sessizli ortamın havası buz kesmişti.
Ali komserin düştüğü düşünce çukurundan çıkması uzun sürünce Yusuf dayanamayarak
-Ne düşünüyorsunuz diye sordu.
Ali komser, Yusuf'un sesiyle kendine geldiğinde iş arkadaşınıda düşünce karmaşasına dahil etmek adına aklını kurcalayan detayları sesli dile getirmeye başladı.
- Seri katilin öldürdüğü tüm kurbanlar erkek ve her birinin kadın ya da çocuklara karşı işlenen suçlardan sabıkası var. Hüsnü'nün evinde yaşanan vahşetle, seri katilin her yıl yaptığı toplu katliam aynı tarihleri gösteriyor. Sevil hanım üvey kızının acı dolu hayata sürüklenmesinde baş rol oynarken, onun ve seri katilin öldürdüğü kurbanların cesetlerin de bulunan bulgular bir tek ölü bilinen üvey kıza ait.
Ali komser düüncelerini sıralarken Yusuf, çıkardığı sonucu şak diye
-Aradığımız seri katil bu kız olabilir mi diyerek dile getirdi.
Ali komser, dakikalardır olabilme ihtimalini, düşünce terazisinde tarttığı soruyu Yusuf dan duyunca kendisinden başka birininde bunu tahmin etmesinden memnun olmuştu.
-Neden olmasın diye sorunca
Yusuf
-Bir kadının gücü bu kadar erkeği öldürmeye yeter mi diyince Ali komser sorusuna soruyla karşılık almış oldu.
Ali komser hep unutulan en önemli gerçeği dile getirirken kendinden oldukca emindi.

-Unutma ki erkeklerin en savunmasız anı kadınların yanında oldukları zamandır.

Seri katil bir kadın yada değil, fark etmezdi. Ellerinde çok büyük bir delil vardı ve seri katil dosyasını kapatacak sonuçlara ulaştıracak olan, Sevil'in üvey kızını bulmaları olacaktı.
Ece'nin ve babasının  geçmişte yaşadığı yerleşim yerlerin de bilgi toplarken buldukları fotoğrafla yeni bir bulguya daha sahip olmuş oldular.
Ali komser, Ece'nin babasıyla katıldıklar bir düğünde çektirdikleri fotoğrafı bilişime gönderip yıllar sonra nasıl görüne bileceği hakkında robot resim çıkarttırdı. Artık tek yapmaları gereken robot resimde ki kadını bulmaktı.

*******************************************************

Günler süren yoğun  araştırmalar sonunda Ali komser bir haftadır ilk defa evine erken gelip duşunu aldı. Uzun yıllar sonra çözmeye çalıştığı vaka vücudundan çok beynini ve vicdanını yormuştu. Bu akşamsa planlarının başında ruhunu kemiren düşünceleri beyninin boş bir odasına kapatıp dinlenmek vardı.
Bir şeyler atıştırıp boş midesinin figanını susturduktan sonra koltuğuna uzanıp sıradan bir ev erkeği gibi televizyon karşısında uyuklamayı düşünüyordu.
Boş gözlerle televizyon kanallarında gezinirken bir anda haber kanallarından birinde flaş gelişme diye Ece'nin robot resmini görünce şok oldu.
Ali komser telefonuna sarılarak Yusuf'u arayıp
-Nasıl oluyorda gizli dosyalar televizyonda yayınlanıyor diye çıkışsa da bunun bir faydası olmayacağınında farkındaydı.
Yusuf'un ise
-Komserin nasıl oldu inanın bilmiyorum. Bir şekilde bilgiler dışarı sızmış diye kendini savunmaya çalışmaktan başka seçeneği yoktu.
Yusuf'un kabahati olmadığını Ali komser de gayet iyi biliyordu. Kıssa süre olmasına rağmen Yusuf'un kişiliğini çok iyi anlamış, haber kanallarının muhbiri olmayacak biri olduğunu fark etmişti.
-Kahretsin. Bu nasıl olabilir. Bu haberi o da izlemeyecek mi? Kim olduğunu öğrendiğimizi anlayınca onu nasıl gafil avlayacağız diye bağırıyor olsa da soruları telefonun diğer ucunda sessizce bekleyen Yusuf dan çok kendineydi.

*************************************************

Bir kaç gün içinde "seri katilin kimliği belli oldu" diyerek yapılan haberler ülkeyi sarmıştı. Tüm televizyon kanalları dahil tüm gazetelerde bile manşette bu haber dönüyordu. Ece 'nin daha önce oturduğu semtlerden robot resmi görüp tanıyan yada tanımasa da televizyonda görünmek isteyen bir çok kişi saçma sapan röportajlar veriyordu.

Ece'nin de ülke çalkalanıyorken bunları görmemesi tabiki mümkün değildi. Hayatında hiç izlemediği kadar haber izlerken, sığınak yaptırmış olmasının ne denli doğru bir karar olduğunu anlıyordu.

Araştırmacı gazeteciliğin hakkını veren bir kaç muhabir sığınaktan önce oturduğu binanın etrafında ki güvenlik kameralarından resmine ulaşıncada artık birebir tanınıyordu.

Ece, günlerdir hakkında yazılıp çizilen ve yayınlanan yalan yanlış haberlerden bunalmış, kendisini köşeye sıkışmış gibi hissetmeye başlamıştı. Geçmişinin sürekli didik didik edilmesi ve hatırlatılması canını yaktığı kadar öfkelendiriyordu.
Öfkesini kusmak için "işte seri katili bulan komser" diye tanıtılan Ali komseri aramaya karar verdi.
Tanınmayacak şekilde kıyafetlerini giyinip aldığı yeni hatla vapura bindi.
Çok önemli anlatcaklarım var diyerek  habercilere yem atmak komserin numarasına ulaşmaya yetmişti.
Bir kaç çalıştan sonra açılan telefonun ucunda ki kişinin Ali komser olduğuna öğrenip kanaat getirince
-Beni bulmayı başaran komser senmişsin dedi.
Ali komser, beklemediği bu arama karşısında afallayınca dudaklarından
-Ece diye tek kelime döküldü.
Ece isminin telefuzu karşısında kahkaha atarak
-Tebrikler, hemen tanıdın diyerek dalga geçti.
Ali komser
-Seni artık tanımayan mı var diyerek haberleri ima ederek cevap verince
Ece'nin zapt etmeye çalıştığı öfkesi gün yüzüne çıktı.
-Düş yakamdan komser yoksa bedelini ağır ödersin diye uyardı.
Ali komser Ece'nin tehditlerine aldırış etmeden
-Kim olduğun ortaya çıktı. Saklanamazsın, teslim ol. Belki geçmişte yaşadıkların cezanda indirime sebep olur derken oldukça samimi davranmaya çalışıyordu.
Ali komser, ikna edebilmek için ılıman davranırken, Ece'nin öfkesi geçmişinin bu kadar kolay kullanılıyor olmasından dolayı çoşkun seller gibi kabarıyordu.
-Dalga mı geçiyorsun? Komser, ilk ve son defa seni uyarıyorum. Bir tek yerde daha hayatım hakkında abuk subuk yazılar yazılır veya konuşulursa hesabını senden sorarım diyerek çıkıştı.
Ali komser yıllarca sürekli duyduğu tehditler karşısında irkilmeden
-Hayatın hakkında yorum yapılması acı veriyor olmalı değil mi? Pe ki sen insanları öldürürken verdiğin acıları hiç düşündün mü? diye sordu.
Ece, Ali komserin kinayesi karşısın da sesini yükselterek
-Onlarla benim hayatımı kıyaslama. Onlar ölmeyi hak eden birer pislikti diyerek bağırdı.
- Bu ülkede kanunlar var diye çıkıştığında Ali komserin de gayri ihtiyari sesi yükselmişti.

İnsanlara çok yakın mesafede olmasa da bağırışı vapurda her bir kafanın Ece'ye çevrilmesine yetmişti. Bu nedendendir ki sabır diliyerek sesini alçalttı. Bir müddet garip garip baktıktan sonra üzerinden çekilen gözler azalınca sakince konuşmaya devam etti.
- Komser, kanunlar suçluları ispatlanmışları cezalandırır ben vicdansızları yok ederim deyince
Ali komser
-Sırf vicdanları körelmiş diye kimseyi öldüremezsin. Onları yok edince dünyada kötülük bitecek mi zannediyorsun diye sordu.
Ece
-Ne kadar azalırlarsa o kadar iyi derken taktığı gözlüklerin altında ki gözleri kararlılıkla parlıyordu.
Ali komser
-Önce canice can alırken kendi vicdanını sorgulamalısın. Teslim ol. Böyle devam etmene izin vermem dediğinde
Ece, bu kadar konuşmanın bile sabrını zorladığını düşünerek
-Senden nasihat almak için aramadım. Görüyorum ki canından korkmuyorsun.
Bu güne kadar hiç bir masumun canını yakmadım. Lakin son defa uyarıyorum, hakkımda tek kelime konuşan yada yazan birini dahi görürsem bir daha ki yayınlanan haberimde o kişinin cesedi baş rolde olur diye tehdidini yeniledi.
Ali komser sinirle
-Ece, sende emin ol ki artık kimseye zarar vermene izin vermeyeceğim dediğinde Ece alay dolu kahkahasını atarak
- Elinden geleni ardına koyma ama beni durdurmak o kadar kolay değil, Neden biliyormusun? Siz Ece'yi arıyorsunuz. O masum saf Ece'yi yılar önce öldürdüler. Benim adım ise Ecel diyerek telefonu kapatıp denize attı.

ECEL  (Ölüm kraliçesi) *TAMAMLANDI*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin